Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahcancıoğlu, Şenel Kim’in sunduğu Emeğin Gündemi programına katılarak, son günlerde gündemi meşgul eden olaylara dair açıklamalarda bulundu
Rahvancıoğlu: Sınır dışı olaylarını sorguladığımız zaman gerçekçi, akla mantığa uygun bir tutum yok
Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir’in geçtiğimiz günlerde Türkiye’den sınır dışı edilmesi olayına değinen Rahvancığlu, ilk önce Özay Kurtdere, Ahmet An, Ali Bizden şimdi ise Kişmir için Türkiye Cumhuriyeti’ne güvenlik sıkıntısı yaratabileceklerine dair alınmış bir tedbir kararının olduğunu, bu konuyla illgili herhangi bir mahkeme karanın olmadığını, Türkiye’nin başkanlık rejimiyle yönetildiğini, bu sınır dışı olaylarının başkanın veya görevlendirdiği kişilerin idari olarak verdikleri kararlar olduğunu anlattı.
Bu sınır dışı olaylarını sorguladığımız zaman gerçekçi, akla mantığa uygun bir tutum göremediklerini de söyleyen Rahvancığlu, bundan dolayı da siyasal bazı çıkarların olabileceğine dair fikirler gelişebiliyor dedi.
AKP ve Tayyip Erdoğan’ın genel olarak gerilimi arttırma üzerinden siyaset yaptığını, bunun da milliyetçiliğin ve reaksiyonel siyasetin gerekliliklerinden olduğunu söyleyen Rahvancıoğlu bu tarz bir siyasi yapıya karşı muhalefetin ne yapması gerektiğine değindi.
Sürekli olarak gerilimi yükseltme üzerinden siyaset yaparak, histerik bir ruh hali yaratmaya çalışan AKP rejimine karşı yapılacak ilk adım akla, mantığa, olgulara dayanarak karşı durmaktır. Muhalefet akıllı, mantıklı ve soğukkanlı tepki vermelidir dedi.
Bu tepkinin ayakları yere basan, toplum içinde karşılığı olan, belli sınıfsal veya ekonomik güçlere yaslanan örgütlü ve güçlü bir tepki olmalıdır diyen Rahvancığlu, bunun aksini yaparsak, karşı tarafın bize yaptırmaya çalıştığı gerilimi arttırma siyasetine ortak olur, AKP ve Erdoğan rejimine fayda sağlamış oluruz dedi.
“Amaç Kıbrıslı-Türkiyeli gerginliğini yükseltmek”
AKP ve Erdoğan rejiminin bu tarz gerilimi arttırma siyasetini neden uyguladığını da anlatan Rahvancıoğlu, amacın Kıbrıslı Türkiyeli gerginliğini yükseltmek olduğunu söyledi.
Rahvancıoğlu sözlerine söyle devam etti; Eğer Kıbrıs’ın kuzeyinde, Türkiye Cumhuriyeti devletinin uygulamakta olduğu ekonomik, siyasi, hukuki ve kültürel asimilasyon ve entegrasyon politikalarına ciddi anlamda bir karşı duruş söz konusu olacaksa bu ancak Kıbrıslı Türk halkının büyük bir çoğunlunun birlikte hareket etmesiyle mümkün olacaktır, ki bu büyük çoğunluğun içinde Türkiye kökenli Kıbrıslı Türkler de vardır”
Türkiye kökenli Kıbrıslı Türkler’in bu çoğunluğun dışına atılması durumunda ciddi bir karşı duruşun mümkün olmayacağının Türkiye egemenleri tarafından da bilindiğini söyleyen Rahvancığlu, bu yaşanan olayların Kıbrıslı Türkiyeli gerginliğini arttırmaya yönelik strateji olduğunu yineledi.
“Hükümet ve Cumhurbaşkanı’nın vatandaşına sahip çıkmak yerine yapılan sınırdışı olayını meşrulaştırmaya çalışıyor”
Rahvancıoğlu, sınırdışı olaylarına karşı hükümetin ve cumhurbaşkanının tepkilerine de değindi. Ali Bizden’in sınırdışı edilmesinden sonra Bağımsızlık Yolu olarak Dışişleri Bakanlığına bilgi edinme başvurusunda bulunduklarını söyleyen Rahvancıoğlu, başvuru içeriğinin de yanlış anlaşıldığını söyledi.
“Sorduğumuz soru çok netti güvenlik tehdidi oluşturacak bir insan topluluğu olduğuna dair Türkiye ile istişare ettiniz mi? Bu insan grubunun kim olduğunu siz kendiniz öğrendiniz mi ve o insanlara, yani kamu oyuna değil, bilgi verdiniz mi? Sorduklarımız bundan ibaretti” diyen Rahvancığlu, hükümetin yapması gereken tüm bu bilgileri öğrenip vatandaşını mağdur etmemek ve bilgilendirmekti dedi.
Ancak hükümet ve cumhurbaşkanının vatandaşına sahip çıkmak yerine yapılan sınırdışı olayını meşrulaştıran açıklamalar yaptıklarını anlattı. Bunun sebebinin de Türkiye’nin bu gerilim siyasetini yükseltiyor olmasının kendisine de fayda sağladığını gören bir işbirlikçinin, meseleden memnuniyet duyup ben de nasıl bu gerilimin artmasına katkıda bulunurum düşüncesidir diye de ekledi.
“Bu ülkede hükümet boşluğu yok, muhalefet boşluğu var”
Programın devamında meclisdeki muhalefet ile ilgili gelen soruya karşılık Rahvancıoğlu, Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın katıldığı programlarda, ‘UBP ve mevcut hükümette bulunan partilerin ortaya koyduğu pratik ortadadır, size sunabileceği gelecek de ortadadır, halkımız bir sonraki seçimde bununla mı devam edeceği veya değiştireceği kararını verecek şeklinde’ açıklamalar yapmaktadır dedi. Rahvancıoğlu bu söylemi altında örtük başka bir şeyin olduğunu ifade etti ve Erhürman’ın bu söylemini 26 milletvekili ile mecliste olmadığımız sürece benden hiç birşey beklemeyin şeklinde yorumladığını söyledi.
Bu ülkede hükümet boşluğu yok muhalefet boşluğu var diyen Rahvancıoğlu, 26 koltuğu bulmadan ne yapacağını bilmeyen, sadece 26 olduklarında bir şeyler yapılabileceğini düşünen ve 26’yı bulacakları günün hayali dışında muhalefet yapmayan bir anlayış olduğunu sözlerine ekledi.
Halbuki dünyada çok düşük sayıda millietvekili ile çok etkin muhalefet yürüten, parlementodaki süreçleri halkın günlük hayatındaki meseleleriyle harmanlayarak sokak ve parlementoyu iç içe geçirebilen yaratıcı muhalefet örneklerinin mevcut olduğuna dikkat çeken Rahvancıoğlu, 26’yı bulmadan mecliste yapılabilecek pek çok şeyin olduğunu sözlerine ekledi.
