Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, kış aylarıyla birlikte, açık alanlardan kapalı mekanlara geçileceğini hatırlatarak, yeterli önlem almadığımız taktirde, yayılma hızında artış yaşanacağı konusunda uyardı
“Risk grubu güncellendi”
Dr. Gürkut’un sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şu şekilde:
“COVID-19 tüm dünyada devam etmektedir. Kış aylarıyla birlikte açık alanlardan kapalı mekanlara geçişimizle birlikte, yeterli önlem almadığımız taktirde, yayılma hızında artış, beklenen bir şeydir.
Sadece iş yerlerimizde değil hayatın tüm alanlarında, sokaklarda yürürken de, markette alışveriş yaparken de, lokantada yemek yerken de, bankada işlem yaparken de koruyucu tedbirleri unutmadan ve aksatmadan uygulamalıyız.
CDC (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri) gibi sağlık otoriteleri COVID -19 için kimlerin hastalığa yakalandığı takdirde hastalığı daha ağır geçirme riski altında olduğuna dair rehberlerini güncellemiştir.
CDC’ye göre daha önce 65 yaş üzerindeki kişiler daha yüksek riskli olarak sınıflanırken şimdi yaş kriteri tamamen kaldırılarak erişkinler için yaş arttıkça risk de artmaktadır.
“50 yaşındaki 30 yaşındakine göre, 40 yaşındaki de 20 yaşındakine göre artmış risk altındadır. En yüksek risk ise 80 yaşın üzerinde olanlardadır” denilmiştir.
COVID-19 hastalığının kaç yaşında olursa olsun eşlik eden kronik ciddi tıbbi sorunları olan kişilerde daha ağır seyrettiği ise yine vurgulanmaktadır.
CDC’nin 6 Ekim 2020’de yaptığı yeni güncellemeye göre COVID-19 hastalığını ağır geçirme riski altında olanlar
(RİSK GRUBU):
Yaştan bağımsız olarak (hangi yaşta olunursa olunsun) COVID-19 hastalığına aşağıdaki belirli hastalıkların eşlik etmesi:
*aktif (şu anda mevcut olan) kanser hastalığı (önceden geçirilmiş kanserin riski artırdığına dair bir bilgi yoktur)
*kronik böbrek hastalığı
*KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı)(amfizem, kronik bronşit dahil) Kistik fibrozis, pulmoner fibrozis gibi akciğer hastalıkları ise riski artırması olası hastalıklar aradında gösterilmektedir.
*ciddi kalp hastalığı (konjestif kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, kardiyomiyopati, pulmoner hipertansiyon) Hipertansiyon veya inme yani geçirilmiş felç gibi diğer kalp damar hastalıklarının ise riski olasılıkla artırdığı düşünülmektedir.
*immun baskılı (bağışıklığın baskılandığı) durumlar (bir kişinin bağışıklığı birçok hastalık ve almakta olduğu tedavi nedeni ile baskı altına girip zayıflayabilir. Bunlar; solid organ nakli, kan veya kemik iliği nakli, immun yetmezlik durumları ((CD 34 sayısı düşük olan veya tedavi altında olmayan HIV hastaları)), uzamış kortikosteroid kullanımı veya bağışıklığı baskılayan diğer tedavilerdir)
*obezite (Vücut kitle indeksi VKİ> 30’dan daha fazla ama 40’ın altında)
*ciddi obezite (Vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde)
*orak hücre hastalığı (sickle cell disease)
*tütün kullanımı (şu anda veya geçmişte sigara kullanmış olmak)
*tip 2 diabetes mellitus (tip 2 diyabet – şeker hastalığı) Diğer taraftan tip 1 diyabet ve gestasyonel yani gebelik diyabetinin ise olası risk artırıcılar arasında olduğu bildirilmiştir.
COVID-19 nedeniyle ciddi hastalık riski yüksek olan kişiler ve onlarla birlikte yaşayanların kendilerini COVID-19 kapmaktan korumaları özellikle önemlidir.
Kendinizi korumak ve COVID-19’a neden olan virüsün yayılmasını azaltmaya yardımcı olmak için:
*Diğer insanlarla etkileşimlerinizi/temasınızı mümkün olduğunca sınırlayın.
*Başkalarıyla etkileşim/temas kurduğunuzda COVID-19 bulaşmasını önlemek için gerekli önlemleri (maske-mesafe-el temizliği) alınız.
Yani COVID-19 nedeni ile ağır hastalık riski altında iseniz yapmanız gereken yoğun endişe ve panik yaşamak yerine hayatın tüm alanlarında hastalık riskinizi azaltmak için önlemleri uygulamaktır.
Son zamanlarda risk grubunda olduğu için iş yerlerinde risk altında olduklarına dair endişe duyan kişilerin bazılarının sosyal yaşamda kurallara uymadan yüksek risk taşıyan sosyal aktivitelerde bulundukları, kalabalık ortamlarda bulunmaktan çekinmedikleri dikkat çekmektedir.
Unutmamalıyız ki hastalık virüsü taşıyan kişilerle sağlıklı kişilerin temas etmesi ile yayılmaktadır ve korunmak için başka kişilerle karşılaştığımız her ortamda önlem almaya devam etmemiz şarttır.