Halkın Partisi (HP) Girne Milletvekili adayı Yusuf Avcıoğlu, enerji verimliliğinin ülke için çok önemli olduğunu, bir an önce de Enerji Verimliliği Yasası Taslağı’nın yasalaştırılması gerektiğini vurguladı ve bunun da kendi parti politikaları arasında olduğunu söyledi
Avcıoğlu: Dünyanın yüzde 90’ı bizden çok daha modern yöntemlerle elektrik üretiyor
BRT’de yayınlanan 18. Saat programında Pembe Paşaoğluları’nın sorularını yanıtlayan Avcıoğlu, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda (Kıb-tek) şu an elektrik üretiminde kullanılan yakıt ve makinelerin çağ dışı durumda olduğunu, dünyanın toplam enerji tüketimine bakıldığında, artık sadece yüzde 3’lük bir kısmında, bizim gibi fuel oil ile elektrik üretildiğine dikkat çekti.
Avcıoğlu, “Yani dünyanın yüzde 90’ı bizden çok daha modern bir şekilde elektrik üretiyor. Modern çağı yakalamamız gerekiyor. Bunlar için de birtakım yatırımların yapılması gerekiyor. Bunlardan birincisi bizim Kıb-tek’e ilk atandığımız dönemden itibaren çalışmasını başlattığımız doğalgaz projesidir” dedi.
“Her yıl 53 milyon dolar sağlık gideri olarak bize geri dönüyor”
Elektriğin doğalgaz ile üretilmesi durumunda bunun bize birtakım faydaları olacağını, öncelikle de doğalgazın kendi kimyasal yapısı itibariyle fuel-oil’e kıyasla daha çevreci bir yakıt olduğunu vurgulayan Avcıoğlu, fuel-oil yakıldığında ortaya çıkan 4 tane temel emisyonun ikisinin doğalgazda tamamen ortadan kalkacağını, ikisinin ise büyük oranda azalacağını belirtti.
“İki yakıtı kıyasladığımızda doğalgaz çok daha çevrecidir” diyen Avcıoğlu, fuel-oil kullanımı sonucunda ortaya çıkan karbon monoksit salınımının her yıl 53 milyon dolar sağlık gideri olarak bize geri döndüğünü, karbon monoksit salınımının ortadan kaldırıldığında bu zararında büyük oranda azalacağını belirti. Dolayısıyla “Doğalgaza geçtiğimizde emisyonları düşürüyoruz, daha çevreci bir üretim yapıyoruz.
“Kıb-tek’teki 10 yıllık verileri karşılaştırdık”
Doğalgazın kimyasal yapısı itibariyle kalorifik değerinin daha yüksek olduğunu, dolayısıyla fuel-oil’e oranla daha fazla enerji açığa çıktığını anlatan Avcıoğlu, doğalgaz ile kullanılan kombine çevrim gaz türbinlerinin verimliliğinin de mevcut makinelerden daha yüksek olduğunu ve böylece çok daha az yakıt yakılmış olunacağını belirtti.
Avcıoğlu, “Doğalgaz yatırımı için gereken bütçenin toplam 300-350 milyon dolar civarında olduğunu da biliyoruz. Bunun da çalışmasını yaptık. Aslında 5 yıl fuel-oil yerine doğalgaz kullanmamız halinde, yakıt farkı yatırımı kendi kendine ödeyebilir” dedi.
“Doğalgaz işin sadece bir boyutu, bir diğeri yaklaşık 5 yıldır yasalaşmayan enerji verimliliği yasası taslağı”
AB’nin temiz enerji için sağladığı 2 buçuk milyar dolarlık bir meblağ olduğunu, bu paradan Kıbrıslı Türklerin de faydalanabilmesi için güneyle bir iş birliği yapılması için bir öneri sunduklarını kaydeden Avcıoğlu, Rum siyasi partilerin de bunu kabul ettiğini anlattı.
“Ortak metin içerisinde de bu yer aldı. Bu tabi ilerletilmesi gereken bir süreçtir. Sizin projeler üreterek gidip parayı talep etmeniz gerekir ki o paradan kuzeye de ayrılsın ve o konuda yatırımlar yapılabilsin” diyen Avcıoğlu, yatırım için tek yol oradan gelecek olan kaynak olmadığını da belirtti.
Avcıoğlu, “Bir yatırım yapacağınız zaman, proje firması o alt yapıyı yapacak proje firması, sizi doğrudan finans kuruluş ile de irtibata geçirebilir. Doğalgaz işin sadece bir boyutu, bir diğeri yaklaşık 5 yıldır yasalaşmayan bir enerji verimliliği yasasıdır. Bunun da bir hayati önemi var aslında. Çünkü enerjiyi daha az harcarsak, haliyle ve daha az yakıt tüketeceğiz ve daha az parayı yurt dışına göndereceğiz” dedi.
“Enerji verimliliği bugün en fazla ısıtma ve soğutma için önemli”
Enerji verimliliğinin ülke için çok önemli olduğunu, o yüzden bir an önce de Enerji Yasası’nın yasalaştırılması gerektiğini vurgulayan Avcıoğlu, bunun da kendi parti politikaları arasında olduğunu söyledi.
Enerji tüketiminin bugün en fazla ısıtma ve soğutma amacıyla kullanıldığının altını çizen Avcıoğlu, burada en büyük sorunun da binaların ısı izolasyonuna sahip olmamasından kaynaklandığını anlattı.
Avcıoğlu, “Özellikle binalarda mantolama ve bir yandan da konfor cam tercih edilmesi enerji harcamalarını büyük oranda azaltır. Bunun devlet eliyle teşvik edilmesi gerektiğine inanıyorum. Yeşil bina sertifikası dediğimiz enerji verimli binaların teşvik edileceği bir sistem üzerinde duruyoruz parti olarak. Tabi ki sadece ısı izolasyonu ile iş bitmiyor. Bina içerisinde kullandığınız aletlerin de enerji verimli olması gerekir” dedi.
“Enerji verimli olmayan cihazların ülkemize ithalinin de devlet eliyle yasaklanması gerekiyor”
Vatandaşın bu değişimi uygulamak için devletin desteğini de görebilmesi, bunun yasa çerçevesinde olması gerektiğini belirten Avcıoğlu, enerji verimliliğine yönelik yatırımların da aslında devlet eli ile teşvik edilmesi, belki de maddi kaynak olarak KDV indirimi ya da benzer başka türlü teşviklerle de bunun yapılabileceğini anlattı.
Avcıoğlu, “Enerji verimli olmayan cihazların ülkemize ithalinin de devlet eliyle yasaklanması gerekiyor ki enerji verimliliğine tam anlamıyla ulaşabilelim. Doğalgazdan sonra ikinci bacak enerji verimliliğiydi. Üçüncü ise yenilenebilir enerji konusudur” dedi.
“Uzun süredir bakımlar aksatılıyor, ihaleler iptalleri ediliyor, alınacak yedek parçalar ve bakım hizmetleri haliyle yapılmıyor”
Enerjide belirli bir kapasiteye ulaştığımıza ancak lokal olarak bazı bölgelerde sıkıntılar yaşandığına dikkat çeken Avcıoğlu, bu noktada da Yenikent, Doğancı ve Bellapais bölgelerini örnek verdi.
“Yenilenebilir enerji sistemine sahip olan vatandaşlar ve komşuları voltaj sıkıntıları yaşıyor” diyen Avcıoğlu, bu sıkıntıdan kastın da normalde 240 volt olması gereken şebeke voltajının 280-285 voltlarda olması olarak açıkladı.
Avcıoğlu, “Görüyoruz ki bu; televizyon gibi hassas elektronik cihazlara zarar verebilecek bir voltaj seviyesidir. Tek sıkıntı tabi ki voltaj değil, şebekede frekans ve harmonik bozulma gibi başka sıkıntılar da yaşanıyor. Bu sıkıntıların önüne geçebilmek için birtakım yatırımların yapılması gerekiyor. Uzun süredir bakımlar aksatılıyor, ihaleler iptalleri ediliyor, alınacak yedek parçalar ve bakım hizmetleri de haliyle yapılmıyor” dedi.
“Eğer doğru planlanmamışsa şebekeye verdiğimiz enerji bize sıkıntı olarak geri geliyor”
Kıbrıs’ın kuzeyinde şu an enerji noktasında sıfır noktasında olduğumuzu, sadece ilkel bir yöntemle enerji ürettiğimizi belirten Avcıoğlu, akıllı şebeke yatırımları yapılırsa, bu noktadan biraz daha ileri gidilebileceğini ve manuel durumdan çıkılacağını söyledi.
Avcıoğlu, “Aynı zamanda bunu sadece yenilenebilir enerji olarak düşünmeyin. Örneğin arızalardan kaynaklı kesintilerde de arızanın nerede olduğunu tam olarak iletişim ağı olacağı için daha hızlı tespit edilip görülebilecek. Kesinti süreleri de kısalmış olacak. Bir de işin depolama kısmı var. Şimdi yenilenebilir enerjiyi üretiyorsunuz, özellikle biz güneş enerjisini kullandığımız için gündüz üretim yapıyoruz. Ürettiğimizin bir kısmını buzdolabı gibi 7/24 çalışan cihazlar tüketiyor, fazlasını şebekeye veriyoruz. Eğer doğru planlanmamışsa şebekeye verdiğimiz enerji bize sıkıntı olarak geri geliyor” dedi.
“Niyet olursa eğer bahsettiğim tüm yatırımlar 5 sene içerisinde olabilecek şeylerdir”
Doğru planlama yapılmadığını, bunları giderebilmenin bir diğer yolunun da şebekeye basmak yerine, bir kısmını depolama yaparak şebekeye daha az etkisi olmasını sağlamak olduğunu anlatan Avcıoğlu, elektrikli araçların da giderek artan bir trende sahip olduğunu, bunun dünyada yaygınlaştığını ve Kıbrıs’ta da artacağının öngörüldüğünü ifade etti.
“Elektrikli araçlar da güneş enerjisinin tam tersi beklemediğiniz anda, beklemediğiniz yerlerde yeni bir yük olarak şebekeye gelecek, vatandaş gidip bir yerden şarja takacak aracını, bu şebekede ek bir yük olarak bize yansıyacak” diyen Avcıoğlu, bunun da voltajın düşme yönünde ayrı bir etkisi olacağını kaydetti.
Avcıoğlu, “Örneğin elektrikli araç istasyonlarının güneş enerjisiyle elektriği üretip, akülerde elektriği depolayarak onlardan arabaları şarj edebileceğimiz bir yapı oluşturması önemli. Niyet olursa eğer bahsettiğim tüm yatırımlar 5 sene içinde olabilecek şeylerdir” dedi.
“Vergi oranlarımız ve vergi sistemlerimiz aslında çok karmaşık”
Ekonomi ve asgari ücret konusunda da partisinin ve kendisinin görüşlerini anlatan Avcıoğlu, asgari ücrette iyileştirme yapılmasının ama aynı zamanda işverenin de koruması gerektiğini vurguladı.
Vergilendirme konusunda da konuşan Avcıoğlu, “Bir ürün ithal edilirken, fatura bedeline ilaveten navlun gibi ek maliyetlerle birlikte ortaya çıkan toplam maliyet üzerinden vergilendiriliyor. Biz bunun yerine, ürünün çıplak fatura bedeli üzerinden vergilendirilmesi gerektiğini savunuyoruz Halkın Partisi olarak. Vergi oranlarımız ve vergi sistemlerimiz aslında çok karmaşık” dedi.
“Her sokak arasında kripto para üzerinden işlem yapan işletmeler var”
Avcıoğlu son olarak şunları kaydetti;
“Bugün beğensek de beğenmesek de her sokak arasında kripto para üzerinden işlem yapan işletmeler var. Bunlar herhangi bir yasal çerçevede değil. Vergi de alınmıyor. Dolayısıyla engelleyemiyorsunuz. Bunun yasal çerçeve içerisinde regüle ederek, devletin bundan bir gelir almasını savunuyoruz. Sanal bet de yine aynı durumda.
En büyük sıkıntılar arasında genç işsizler var. Bu konuda da yine devletin sosyal sigorta ve ihtiyaç sandığı primleri ve vergi oranları üzerinden bir destek sağlaması gerekir. Özellikle yerli gençlerin istihdamı konusunda”