Bağımsızlık Yolu temsilcileri, sağlığın temel bir hak olduğunu, ülkede bulunan herkesin buna ücretsiz ve kaliteli bir şekilde ulaşabilmesi gerektiğini, bu hakkın hayat bulması için mücadele edeceklerini vurgularken, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği yöneticileri de, bu talebe destek vereceklerinin altını önemle çizdi
Bağımsızlık Yolu: Sağlık hizmetleri ücretsiz olmalı
Bağımsızlık Yolu, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’ni ziyaret ederek fikir alışverişinde bulundu.
Parti adına Parti Meclisi Üyesi ve Lefkoşa Milletvekili adayı Cemre İpçiler, Onur Kurulu Başkanı Lefkoşa Milletvekili adayı Tahsin Oygar ve Parti Meclisi Üyesi ve Lefke Milletvekili adayı Feray Yalçuk’un katıldığı ziyarette parti üyeleri, tabiplerin, ülkedeki sağlık hizmetlerinin sorunlarına ilişkin görüş ve önerilerini dinledi. Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği adına toplantıda KTTB Başkanı Özlem Gürkut, Genel Sekreter Çağrı Cemaller ve Mali Sekreter Okan Yücel hazır bulundu.
Hekimler yasasına değinen birlik temsilcileri, hekimlerin farklı statüde çalıştıklarının ve bunun sorun teşkil ettiğinin altını çizerken, Göç Yasası’nın bu konudaki etkisine vurgu yaptı. Birlik temsilcileri, taşeron ve sözleşmeli istihdamın da çalışanlar için bir kısıtlama yarattığı ifade edildi.
100 Dolarlık cihaz yok, hizmet alımına 10 Bin TL
Hastanede Tomografi ve MR cihazı ile yoğun bakım yatağı olmadığını belirten KTTB temsilcileri, bu nedenlerle hastaların özel hastanelere sevk edildiğinin, 100 Dolar’lık cihazın hastanede bulunmaması yüzünden 10,000 TL’lik sevk ücreti ödemek durumunda kalındığının altını çizdi.
Politik bir tercih olarak, “Kaynak yok” kisvesi altında YDÜ Hastanesi’ne 75 milyon TL ödendiği vurgulanırken, YDÜ Hastanesi’ne yapılan sevkler için yapılan ödemelerin, seyahat masraflarını da kapsayan TC’ye sevklerden daha pahalı olduğu belirtildi.
YDÜ’nün, amacına uygun kullanıldığında zarar vermeyeceğini gösteren CE belgesine sahip olmayan, kendi testlerini pazarlamak için, devletin kullandığı testleri karaladığını belirten birlik temsileri, sağlıkta şiddet yasasının ivediliğine vurgu yaptı. Konuya ilişkin verilen örnekte, sözleşmeli hekimlere uydurma nedenlerle soruşturma açıldığından ve birlik üyelerine mobbing uygulandığından bahsedildi.
Şehir hastanelerine karşı durulmalı
Zaman zaman gündeme getirilmeye çalışılan şehir hastaneleriyle ilgili görüşlerini sunan KTTB yetkilileri, şehir hastaneleri hayata geçirilirse, 25 yıl boyunca hayali hastalar için ödeme yapma yükümlülüğünün altına girileceğinin, temel bir hak olan sağlık hizmetlerinin verileceği hastanelerin özel sermayenin yönetiminde olacağının, hastanelerin ticarethaneye döneceğinin ve sağlık hakkının satılacağının altını çizerek şehir hastanelerine karşı durulması gerektiğini vurguladı.
Kanser hastaları büyük risk altına atılıyor
KTTB yetkilileri, “Kanser birimi yok edildi ve yerine pandemi temas ekibi konuldu. Onkoloji servisinde temaslı kişiler geziniyor. Kanser hastaları büyük bir risk altına atılıyor” ifadelerini kullandı.
Kanser izleme ve değerlendirme tesisinin olmadığı ancak, yetkililerin varmış gibi beyanat verdiği de vurgulanırken, doktorların pandemi sürecinde maske masraflarını ceplerinden karşıladığı, bunun devlet tarafından karşılanmadığı ifade edildi.
Sınırsız sayıda Tıp-Diş hekimliği açılmasının büyük bir sorun teşkil ettiğinin söylendiği ziyarette, YÖDAK ve hükümetin YDÜ’ye her branşta uzmanlık alma hakkı verdiği belirtildi ve bunun sorun olduğu belirtildi. Uzmanlık eğitimi karar verme süreçlerinde Tabipler Birliği’nin de olması gerektiği ifade edilirken, Sağlık Eski Bakanı Ünal Üstel’in bu konuda, “Tabipler Birliği kim ki benim yetkimi elimden alacak” dediğinin altı çizildi.
Samimi bir ortamda geçen görüşme, Bağımsızlık Yolu ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin sağlık alanındaki politikalar üzerinde ileriki dönemde de birlikte hareket edilmesinin önemi vurgulandı.