
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Sözcüsü ve Milletvekili Asım Akansoy, Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından kabul edilen Türkiye İlerleme Raporu konusunda yaptığı açıklamada raporun tavsiye niteliğinde olmasına rağmen üye ülke milletvekillerinin bakış açılarını yansıttığı ifade ederek, atanmış Ersin Tatar ve benzerlerinin bu konuda yaptıkları “yok hükmündedir” açıklamalarının ne uluslararası toplum ve diplomatik çevreler ne de kamuoyu tarafından itibar görmediğini vurguladı
Akansoy: Öngörüsü olmayan bu siyasetin devamı çok daha vahim sonuçları beraberinde getirecektir
CTP Parti Sözcüsü ve Milletvekili Asım Akansoy, AP’nin kabul ettiği Türkiye İlerleme raporu hakkında yaptığı açıklamada, raporda yer alan Kıbrıs bölümünde açık bir şekilde ifade edilen federasyon temelli çözüm vurgusuna rağmen AKP ve atanmış UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinin ısrarla devam ettirmeye çalıştığı “eşit egemen çözüm politikasına” atıfta bulundu.
Raporun tavsiye niteliği taşıması rağmen üye ülke milletvekillerinin bakış açılarını yansıtması bakımından önemli olduğuna işaret eden Akansoy, bu nedenle raporun ciddiyetle ele alınması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin tek adam rejimi kapsamında yaşamaya devam ettiği “zemin kayması” konusunun ciddi tepkilere yol açtığını dile getiren Akansoy, Türkiye’deki AKP iktidarı ve adanın kuzeyine atadıkları Ersin Tatar ve UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinin ısrarla sürdürmeye çalıştıkları “ayrı egemenlik” söyleminin uluslararası çevrelerde net bir şekilde kabul görmediğinin bir kez daha anlaşıldığını belirtti.
“Bu dayatma politikanın bedelini her kesimden yurttaş ve sektör ödemeye devam ediyor”
“Bu ayrılıkçı siyaset, Kıbrıslı Türkleri uluslararası hukuk dışına atmakta dünyadan tamamen izole olmasını, suçlu sandalyesine oturtulmasını getirmektedir. Son zamanlarda iş adamlarımızın yaşadıkları ortada” ifadelerini kullanan Akansoy, bazı yönleri eleştirilebilir olmasına rağmen, raporun sorumluluğunu dışarı aramanın doğru olmadığını vurguladı.
Yaklaşık beş yıldır sürdürülmeye çalışılan bu politik dayatmanın bedelini her kesimden yurttaş ve sektörün ödemeye devam ettiğini hatırlatan Akansoy, “Rapora “kayıtsız kalmak” ya da “yok hükmündedir” demek, aslında bizzat diyaloğu yok hükmüne düşürmektedir” dedi.
Ersin Tatar’ın raporu yok saymanın ötesine de geçerek AB’yi neredeyse tehdit edecek açıklamalar yaptığına işaret eden Akansoy, “Sayın Tatar bir adım daha ileri giderek, AB’yi tehdit ediyor: “AB, Kıbrıs konusundaki bu yanlı tutumunu sürdürdüğü sürece, herhangi bir diyalog süreci ya da adil ve kalıcı bir çözüm arayışında aktör olarak yer alamaz” diyor. Bu tür anlamsız ve siyaseten karşılığı olmayan açıklamalar elbette ilk kez yapılmıyor” şeklinde konuştu.
“Ne uluslararası diplomatik çevreler, ne de kamuoyu Tatar ve benzerlerinin açıklamalarına itibar ediyor”
Açıklamasında Tatar ve benzerlerinin her gün raporu yok saydıkları ile ilgili açıklamalar yaptığına dikkat çeken Akansoy, “Sayın Tatar ve benzerleri her gün açıklamalar yapıyor; ancak ne uluslararası toplum ne de diplomatik çevreler bu açıklamalara itibar ediyor. Bu beyanlar dünya kamuoyunda karşılık bulmuyor ve raporlara da yansımıyor. Emekçisinden, esnafına, iş dünyasına nefes almayı olanaksız kılan, öngörüsü olmayan bu siyasetin devamı çok daha vahim sonuçları beraberinde getirecektir. Bu yük artık taşınmıyor” cümleleriyle açıklamasını tamamladı.