Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Burak Maviş, elektriğe zam gelmesinin, hayatın her noktasının daha da pahalılaşacağı anlamını taşıdığını, hükümet ortaklarının güvenoyu alma ihtiyacı bile duymadan zamlar yaparak niyetini de belli ettiğini söyledi
Maviş: Hükümet Kıb-tek’e yatırım yerine zam seçeneğini kurtuluş görüyor
Sendika adına yazılı açıklama yapan Maviş, elektriğe zam gelmesinin, hayatın her noktasının daha da pahalılaşacağı anlamı taşıdığını, önce elektriğe zam konusunda uzlaşan, ardından hükümeti kurma noktasında anlaşan UBP-DP-YDP Koalisyonu’nu göreve başlamadan protesto ettiklerini söyledi.
Maviş, “Hükümet Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na (Kıb-tek) yatırım yapmak, yenilebilir enerjiyi desteklemek ve AKSA’yı kamulaştırmak gibi alternatifleri göz ardı etmekte, zam seçeneğini kurtuluş görmektedir. El-sen‘in verilerine göre Kıb-tek’in sadece devlet ve devlete bağlı kurumlardan yaklaşık 900 milyon TL alacağı vardır. Devletin borcunu ödememesinin faturası vatandaşa kesilmiştir. Kıb-tek’e bugüne kadar borcunu düzenli ödeyen vatandaş, yapılacak zam ile üç katı fatura ödeyecektir” dedi.
“Elektriğe zam demek, hayatın her noktasının daha da pahalılaşacağı anlamı taşımaktadır”
Hayatın her geçen gün pahalılaştığı adanın kuzeyinde, seçim bittiğini fakat geçim derdinin daha da zorlaşacağını vurgulayan Maviş, Ocak ayında gerek asgari ücrete, gerekse maaş ve ücretlere yansıyan hayat pahalılığı artışının, elektrik faturalarının üç katına çıkması ile ortadan kalkacağını ve toplum olarak başladığımız noktadan da geriye düşeceğimizi kaydetti.
Maviş, “Bununla birlikte aylık enflasyon oranın yükselmesi, dövizde dalgalanmanın etkisi ve dolaylı vergilerdeki artış sarsıntıyı şiddetlendirecektir. Elektriğe zam demek, hayatın her noktasının daha da pahalılaşacağı anlamı taşımaktadır. Elektriğe zam demek, üretim sektörlerini girdi maliyetlerinin yükselmesi ve gerçek anlamda durma noktasına gelmesi demektir. Üretim sektörlerinde girdi maliyetlerinin yükselmesi demek, başta temel gıda olmak üzere birçok ürünün fiyatlarına artış olacak demektir. Fiyatlara artış demek, marketten iki salatalık, bir domates, 30 liralık kıyma alır duruma düştüğümüz bu zamanda, toplumun daha da fakirleşmesi, alım gücünü kaybetmesi demektir” dedi.
“Hükümet ortakları güvenoyu alma ihtiyacı bile duymadan zamlarla niyetini belli etti”
Kamuda ve özelde çalışan emekçilerinin alım gücünü koruyabilmesi için alternatif önerilerinin geçerliliğini koruduğuna dikkat çeken Maviş, stabil bir muhasebe birimi kullanılmasının, Hayat Pahalılığı ödeneğinin iki ayda bir ücretlere yansıtılmasının, Göç Yasası’ndan sonra göreve girenlere ek artış, en düşük kamu maaşının asgari ücrete endekslenmesinin ve temel ihtiyaç ürünlerinin zamlanmamasının çalışanları koruyabilecek ekonomik araçlar olduğunu belirtti.
Maviş, “Hükümet ortakları güvenoyu alma ihtiyacı bile duymadan zamlarla niyetini belli etti. Bunu cevabı sendikaların dayanışması ile meydanlarda verilecektir” ifadelerini kullandı.