DünyaKıbrısManşet

Kin: Sirenler çalınca sığınaklara giriyoruz, tek çare Polonya sınırı ama çok zor

Ukrayna‘da yaşayan Kıbrıslıtürk Oktay Kin, savaşın ilk gününden bu yana hiçbir KKTC makamının kendilerine ulaşmadığını, sirenler çalınca sığınaklara girdiklerini, bankamatikten sınırlı para çekebildiklerini ve şu anki durumu tüm yönleriyle anlattı

Kin: Burada kimse savaş çıkacağına inanmıyordu

Özgür Web Tv‘de yayınlanan Pınar Barut’un sunduğu Özgür Gündem canlı yayınına bağlanan Kin izlenimlerini ve şu anki durumunu anlattı

“Buradaki halk son güne kadar bir savaş çıkacağına inanmıyordu” diyen Kin, bir anda hava saldırısının başladığını, tüm uçuşların iptal edildiğini, iş hayatının durduğunu anlattı.

“Sokağa çıkma yasağı var, günde 1 kere markete gidiyoruz”

Kin şöyle devam etti;

Mart ayı başında adaya dönme planım vardı. Ama maalesef burada mahsur kaldık, çıkamıyoruz. Sokağa çıkma yasakları başladı.

Günde bir kere markete gidiyoruz. Sadece ihtiyacımız kadar alabiliyoruz. Mesela makarnayı bile en fazla 2 paket alabiliyoruz, daha fazlasına izin yok. Alışveriş sonrası hemen eve geliyoruz.

“Bankamatiklerden para çekimi sınırlı, siren sesleri başladığında sığınaklara giriyoruz”

En büyük sıkıntılardan biri de bankalar. Devlet günlük çekim limitini 1000 Grivna (500 TL) ile sınırladı.

Siren sesleri sabaha karşı başlıyor. Dün gece de saat 06:00’da çalmaya başladı. Bulunduğum özel bir site, sitede apartmanın altında her daireye özel sığınak mevcut. Yaklaşık 4 metre kare civarı, içinde kanepe var. Siren sesi geldiğinde hemen aşağıya iniyoruz. Yaklaşık 15-20 dakika duruyoruz ve siren durduğunda tekrar yukarıya çıkıyoruz.

“22.00’dan sonra ışık açmak yasak, şehir karanlığa gömülüyor”

Bizim apartmanımızın olduğu bölgeye herhangi bir saldırı olmadı şu ana kadar. Ama bu siren seslerini duymak bile insan psikolojisini ciddi anlamda zorluyor.

En güvenli yer olarak evimizi görüyoruz. Saat 22.00’dan sonra sokağa çıkma yasağı var ve evde kesinlikle ışık açmak yasak. Bütün şehir karanlığa bürünüyor. Elektrik kesintisi olabileceği söylendi, şu ana kadar kesinti olmadı.

“Savaşın ilk günü ailem Ankara’daki KKTC Konsolosluğu’na adımı ve telefon bilgilerimi iletti ancak hiçkimse aramadı”

Burada bağlantılı olduğum Ukraynalılar var ve onlardan bilgi alıyorum. Sirenler hava saldırısı riski karşısında çalıyor. Ve hemen sığınaklara iniyoruz.

Ailem savaşın çıktığı ilk gün Ankara’daki KKTC Konsolosluğu‘na ismimi yazdırdı. Oradan ilgileneceklerini söylediler ama hiçbir şekilde Kıbrıs’tan herhangi bir yetkili bize ulaşmadı.

Bu şehirde birçok TC vatandaşı da var. Onlar da Dışişleri TC Bakanlığı‘yla görüştü ve yardımcı olunamayacağı, gelebilirler ise kendi imkânlarıyla gelebilecekleri söylendi.

“Polonya sınırına gitmeyi düşünüyorum ama şu an yapabildiğim tek şey beklemek”

Dün akşam saat 21.00’da buradan 72 kişi bir otobüs tutarak ve kişi başı TL bazında 1000 TL ödeyerek Polonya’ya gitmek için yola çıktı. Sınırlarda da çok uzun kuyruklar var. Ben onlardan haber bekliyordum. Eğer onlar gidebilirse ben de düşünecektim ama ulaşabileceklerini düşünmüyorum çünkü sınırda izdiham var. Benim yapabileceği tek şey ise beklemek.

KKTC’den yardım beklentim yok. TC yardım etmiyor KKTC nasıl edecek?  Buraya saldırı olursa tek çarem Polonya’ya gitmeye çalışmak”











Başa dön tuşu