Ulusal Birlik Partisi (UBP) Parti Meclisi üyesi Güner Göktuğ, demokratik ilkeler ve parti üyelerinin iradesini hiçe sayıldığı gerekçesiyle görevinden istifa ettiğini açıkladı
Göktuğ: Demokratik ilkeler ve parti üyelerinin iradesi hiçe sayıldı
Göktuğ, demokratik ilkeler ve parti üyelerinin iradesini hiçe sayıldığı gerekçesiyle görevinden istifa ettiğini açıkladı.
Göktuğ, Anayasayı hazırlayan komisyon üyelerinden biri olduğunu da hatırlatarak, “Anayasa koyucunun amacı bir parti başkanı dururken görevi o parti içindeki bir milletvekiline verip parti içinde yetkisi olmayan bir başbakan yaratmak yani partide iki başlı düzen yaratma değildi” değerlendirmesinde bulundu.
Göktuğ’un paylaşımı şöyle:
“Anayasayı hazırlayan komisyonunun bir üyesi idim. Komisyonun 14 üyesi vardı. Komisyonun bütün toplantılarındaki konuşmalar tutanakla belgelidir ve Meclisimizdedir. Anayasa komisyonu çalışmalarını bitirdikten sonra madde madde komisyon üyelerinin oylarına sunuldu her üye reddettiği maddeler olmuşsa gerekçelerini açıkladı ve tasarı o gerekçelerle birlikte 8 Haziran 1984 tarihinde (sayı 57) resmi gazetede yayımlandı. Komisyonumuzun başkanı rahmetli eski başbakan hukukçu Mustafa Çağatay başkan yardımcısı eski başbakanlarımızdan ve hukukçu Osman örek bey olmak üzere on dört üyeden oluşuyordu.
Halkın bilgisine getirilen bu günde gündemde olan “hükümetin oluşumu” ile ilgili Anayasamızın 106.maddesinin 2. Fıkrasını komite başkan yardımcımız Osman Örek abimiz konu resmi gazetede şöyle açıklıyordu.
“Bakanlar Kurulunun oluşumu ile ilgili 106 .maddeye olumlu oy verirken bu maddenin 2.fıkrasında yer alan Bakanlar Kurulunu oluşturma görevinin Mecliste grubu bulunan siyasi parti liderlerine önerilmesinin Anayasal zorunluluk haline gelebileceğini öngördüğümü, bunun aksini düşünmenin seçimden sonra ülkeyi uzun bir süre hükümetsiz bırakmaya müncer olabileceğini burada vurgulamak isterim”
“Demokratik düzenimiz kişilere değil siyasal partilere dayanır”
Anayasa taslağında 106 maddenin 2.fıkrası şöyle idi. Cumhurbaşkanı Cumhuriyet Meclisinde en çok milletvekiline sahip olan siyasal parti liderinden başlamak üzere sıra ile diğer siyasal parti liderlerine Bakanlar Kurulunu oluşturma görevini önerir. Hiçbir siyasal parti lideri Cumhuriyet Meclisinde çoğunluk sağlayacak bir Bakanlar Kurulu atanmasına olanak sağlayamazsa, Cumhurbaşkanı en son bir milletvekiline görev verir”
Bu madde daha sonra daha da basitleştirildi ve kabul edilen Anayasamızın 106.Maddesinde şöyle oldu” Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulunu kurma görevini güvenoyu alabilecek bir grup başkanına veya milletvekiline verir”. Anayasa koyucu mecliste bağımsız milletvekillerinin de olabileceğini varsayarak bu maddede milletvekiline de hükümeti kurma görevi verilebileceğini öngörmüştür. Bunun aksi düşünülemez.
“Devleti kuran partime yazıklar olsun”
Demokratik düzenimiz kişilere değil siyasal partilere dayanır. Anayasa koyucunun amacı bir parti başkanı dururken görevi o parti içindeki bir milletvekiline verip parti içinde yetkisi olmayan bir başbakan yaratmak yani partide iki başlı düzen yaratma değildi. Şimdi ne oldu parti üyelerinin seçtiği bir başkan ve ayni partiden cumhurbaşkanınca tayin edilen bir başbakan Yazıklar olsun .KKTC Devletini kuran partime yazıklar olsun .
KKTC Kurucu Meclisi’nde Kıbrıs Türk Mücahitler Derneği’ni temsil eden üyelerden biri ve Anayasa Komisyonu üyesi olarak Anayasanın yapılmasında alın teri ve emeği olan ve aynı zamanda UBP eski milletvekili ve halen Parti Meclisi üyesi de olan HUKUKÇU bir kişi olarak bu hukuki durumu tarihe not düşmek için yazma gereği duydum
“Parti içinde her türlü demokratik mücadeleyi sürdüreceğim”
Bu durumu UBP Parti Meclisi’nin 12 Mayıs 2022 tarihli toplantısında sözümü tüm kesme girişimlerine karşın gündeme tek getiren ben oldum.
KKTC Anayasasını , demokratik ilkeleri ve parti üyelerimizin iradesini hiçe sayan böyle bir Parti Meclisi’nden istifa kararı aldığımı, ancak sonuna kadar parti içinde her türlü demokratik mücadeleyi sürdüreceğimi duyururum