Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Erkut Şahali, dün Meclis’te yaptığı tarihi konuşmayla Kıbrıslıtürklerin adadaki varlığının tarihi sürecini ve Türkiye‘nin rolünü anlatarak TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay‘ın protokolü eleştirenlere “ecdat ve şehitlere ihanet” yorumu yapmasına sert çıktı;
Şahali: Fuat Oktay’ın ecdadı 1878’de Kıbrıs Türk halkını İngilizlere sattı
Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmayla tarihi gerçekleri bir bir sıralayan Şahali, 1878’de Fuat Oktay’ın ecdadının Kıbrıs Türk halkını İngilizlere sattığını, İngilizlerin de satış sözleşmesini 1914’de feshettiğini ve Kıbrıs Türk halkının “el konan” durumuna düştüğünü anlattı.
Şahali, “O gün hala mücadeleci ruhumuz ve Mücahit ruhumuz vardı. O yüzden o günden sonra Türkiye’ye ‘Heyy biz buradayız’ diye bağırmaya başladık. Duydu mu? Duymadı” dedi.
“1923’de Lozan Anlaşması TBMM’de geçerken ‘Kıbrıs nedir?’ diye soran çıkmadı”
Şahali şöyle devam etti;
“O kadar bir duymadı ki; 1923’de Lozan Anlaşması TBMM’de geçerken ‘Kıbrıs nedir?’ diye soran çıkmadı. Biz hala buradaydık ve hala kendi kimliğimizle, kültürümüzle, dilimizle bu ülkenin sahibi olduğumuz bilinciyle yaşamımızı sürdürüyor ve direniyorduk, şartlar çok zordu.
Bu halk bu ülkede var olabilmek için zaman zaman evlatlarını Araplara satmayı göze aldı. Yoklukla baş edebilmek için evlatlarını Araplara satmayı göze alarak direnişini sürdürdü.
“1953 TC Dışişleri Bakanı Köprülü ‘Bizim Kıbrıs diye bir meselemiz yok’ demişti”
Biz bunu yaparken, Fuat Oktay’ın geçtiğimiz gün kutsadığı kadrolar arasında görev yapan 1953 TC Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü sorulması üzerine ‘Bizim Kıbrıs diye bir meselemiz yok’ demişti.
1930’larda Kıbrıslıtürklerin liderleri Türkiye’ye ‘Hey biz buradayız’ diye haykırırken hem de.
Ama biz hala buradaydık Sayın Fuat Oktay. İhanet, gaflet, dalalet, Kıbrıs Türk halkının şeceresinde yoktur.
Çünkü sağcısıyla solcusuyla bu ülkede var oluş mücadelesinde tek yürek olabilmeyi başarabilmiş onurlu bir halkın evlatları olarak, yarın aynı şekilde bir arada tek yürek olarak varlık mücadelesini vermekteyiz.
“Sizin Kıbrıs diye bir meseleniz yokken bizim yurt diye bir meselemiz vardı”
Bizim söylediklerimizi size dair düşünmeyin, bu bize dairdir.
Bizi biz yapan değerleri ortadan kaldıracak her ne gelirse onun karşısında aynı direnç, dirayet ve ruhla durmaya devam edeceğiz.
Sizin Kıbrıs diye bir meseleniz yokken bizim yurt diye bir meselemiz vardı.
1955 bu ülkeden çok yoğun bir göçün yaşandığı yıllardı, Kıbrıslıtürklere belli başlı kimlik planlamaları yapanlara karşı muhalefet edenlerin kaçırıldığı yıllardı. Hala devam ediyor ama 1959 çok enteresan bir yıldır.
“Türkiye Kıbrıs’ta Kıbrıslıtürkler vardır diye vardır”
1953’de ‘Bizim Kıbrıs diye bir meselemiz yok diyen bir devletin makamları, 1959’da dünyada meydana gelen değişimler, NATO ile ilgili yeni süreçle değişti.
Türkiye Kıbrıs’ta Kıbrıslıtürkler vardır diye vardır. Bunu herkes bilecek. Ve eğer Kıbrıslıtükler bu adada yoksa Türkiye’nin varlığı da son bulacak.
Herkes bu bilgiyle hareket edecek ve kendini var edebilmek için hiçleştirmeyi göze almayacak”
