InstagramKöşe Yazarlarımız

Meğerse Ben De Bir Sahtekarmışım!






19 Ocak 2024 günü 31 yıllık çalışma hayatıma son noktayı koymuştum.

Her gününün primleri takır takır ödenmiş maaşımı almak Sosyal Sigortalar Kurumu‘na, gerçekten yardımsever memurların yardımıyla başvurumu bir tamam verdim, miktarı evrenin sırları kadar bilinmez olan maaşımı beklemeye koyuldum.

Yazı için önemli bir detay vereyim;
Nisan-Haziran 1993 tarihleri arasında Lapta Yavuzlar Lisesi’nde 72 gün geçici öğretmenlik yaptım, 1 Eylül 93’te de Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde işe girdim.

Şubatın 2. yarısı bir telefon gelir, gayet kibar bir kadın:
Merhaba ben sigortalardan arıyorum

Dedim herhalde maaşım tamamdır, haber vermek için aradılar, ne ince bir düşünce, sigortalar vatandaşı düşünüyor.

Ben: “Maaşım hazır, onu haber vermek için mi aradınız?
Memur: “Tam olarak öyle değil, maalesef, ufak bir pürüz var, onun için aradım

Pürüz ufak falan değilmiş, gayet kertiklisindenmiş hatta.

Meğerlim ben “Haziran-20 Eylül 1993” arası Sigortalar Kurumu Lefke şubesinden işsizlik yardımı almışım.
Yanlış yazmadım, Lefke.

1 Eylül’de DAÜ’de çalışmaya başladığım için, haksız -yasal olmayan kazanç- elde ettiğim 1-20 Eylül arası süreyi, 31 yıllık faiziyle iade etmem gerekiyormuş.

Katlim vacip bir durum resmen.
Alenen organize bir gombina çevirmişim….

Ben: “Hanımefendi, bu bir telefon şakası değil umarım, ben Lefkoşa’lıyım, Lapta’da geçici çalıştım, Lefke’ye de ilk defa 30 yaşımda gittim

Bir miktar konuşmadan sonra;
Memur: “Yani ödemeyeceksiniz bunu?
Ben: “E almadığım parayı neden ödeyeyim?

Kapattı, tekrar aradı, toplamda 4 konuşma yaptık.

En son:
Ben: “Adınızı öğrenebilir miyim, daha sonra gerekirse diye
Biraz tereddütten sonra memur: “Tabii, adım falanca
Ben: “Soyadınızı da rica edeyim lütfen
Memur: “Onu söylemeyim

İçimden: Yavvolem, sanki da çıkma teklif etmek için ben aradım, sapık durumuna da düştük. Alamadık soyadını velhasıl.

Ondan sonrası?
Ondan sonrası tufan.
Pazartesi günü bilgi vermek için arayacaktı beni, henüz gelmedi o pazartesi daha.

En uzun bölümü kısa geçeyim:
Onlarca telefon konuşması, gitme gelme, ziyaret, dert anlatma vs. vs…

Aldın diyen, “sen almadığını ispat et” da dedi, “öde da kurtul yau” bile diyen oldu…

Konu ve usul hakkında bilgili yakın bir “dost” çok yardım etti, kurum yetkilileri de devreye girdi, sorun uzun uğraşlarla giderildi.

31 sene geçtiği için ortada evrak yok tabii.
Esasen, 72 gün çalışma için hak edilen bir işsizlik de yok.

Meğerlim karışıklık olmuş, isim benzerliğiymiş, “Hasan almaz Basan alır” misali.

İkna oldum mu?
Hayır…

İndira gandisel bir şüphe ortada mevcut mu?
Mevcut.

Birilerinin umurunda mı?
Nayır.

Maaş bu yüzden bir ay daha gecikti mi?
Gecikti.

Bir ara düşündüydüm ama “Acaba aldıydın be Cenk bu hak etmediğin parayı? Çevirdin bir gombina da unuttun? Gittiydin Lefke’ye da ayak yapan? Vay tinyoz seni vay, sen da bir Camel oldun da haberin yokmuş

Yavvolem, rezil da olduk aldıysak…









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu