İnsan Ticareti ve Emek Sömürüsü
“İşçilere iş bulmak, işveren ve işlere işçi bulmak için, kazanç amacı ile olsun veya olmasın faaliyet gösterilmesi, çalışılması veya büro açılması yasaktır”
Bu cümle 1992 yılından beridir yürürlükte olan İş Yasası’nın 61. Maddesi‘nin tamamıdır ve çok net bir ifadedir!
Ancak bu yasanın sözde uygulamada olduğu kktc’de yurtdışından işçi getirmek, yaygın bir gelir kapısı niteliği kazanmış durumdadır!
Polis, patronlar, hükümetler bu yasayı bilmektedir ama yine de on binlerce işçi ülkelerinden getirilerek patronlara pazarlanmakta; bu faaliyetlerden muazzam miktarlarda paralar kazanılmaktadır!
En son Serdinç Maypa’nın “kardeşimin işini devraldım” diyerek Bangladeşli bir grup işçiye aracılık yaptığı konusu kamuoyuna yansıdı. Bu da kendini solcu olarak adlandıranların da bu faaliyetlerin içinde olduğunun kanıtı oldu!
***
Çok basit bir soru ile soralım; Yabancı işçi çalıştırmak neden kârlıdır?
Ülkemizde bir patronun yasal olarak belirlenmiş harcamaları, tüm işçiler için aynıdır! Ücret, yıllık izin, ek mesai gibi aklınıza gelebilecek tüm konularda yerli ve yabancı işlerin asgari hakları yasalarda eşit olarak düzenlenmiştir.
Hele bizimki gibi vatandaşların dahi asgari ücret üzerinden ödendiği bir ülkede, patronlar neden yabancı uyruklu kişileri istihdam etmek ister?
Dahası, yasalara uyulduğu takdirde, yabancı işçi çalıştırmak daha maliyetlidir. Çünkü yabancı işçiler için teminat, çalışma izni, kalacak yer ve ulaşım sağlamak da patronların yükümlülüğüdür!
Kısacası bir patronun, asgari ücret ödediği yabancı uyruklu için yapacağı masraf, asgari ücret ödediği vatandaş için yapacağı masraftan fazladır!
Peki patronlar neden ısrarla yabancı uyruklu işçileri çalıştırmak istiyorlar?
Aslında cevap da en az soru kadar basittir: Çünkü patronlar yabancı uyruklu işçilerin yasal haklarını ödemiyorlar!
Bu ülkede yabancılar asgari ücretten az ödenir, yasal haklarından az ve ücretsiz izin kullanır, ek mesai almaz, resmi tatillerde ve hafta sonlarında çalışır ve çalışma izni masrafları da dahil olmak üzere her tür ödemeyi kendi ceplerinden yaparlar.
Bu nedenle yabancı uyruklu işçi çalıştırmak çok daha karlıdır!
***
Yabancı uyruklu işçi çalıştırmak daha karlı olduğu için, patronlardan bu konuya büyük bir talep vardır.
Patronlardan talep olduğu için bu alanda faaliyet gösteren bir çok işçi simsarı vardır. Ve en önemlisi de devlet patronların devleti olduğu için ne işçi simsarlarına bir yaptırım uygulanır ne de işçilerin haklarını ödemeyen sermayedarlara!
Bu politika on yıllardan beridir “solcu” hükümetler tarafından da en az sağcı hükümetler kadar istikrarlı bir şekilde uygulanmaktadır!
Yabancı işçilerin maruz kaldığı sömürü, sadece insani ve ahlaki bir mesele değil bizlerin yaşamını da doğrudan etkileyen bir konudur!
Yabancı işçiler ne kadar çok sömürülürse, özel sektörde çalışan kktc vatandaşlarının hakları da o kadar geriler! Özel sektörde haklar ne kadar gerilerse, kamuda çalışan emekçilerin kazanımları da o kadar aşınır!
Emek piyasası en alttakinin geriye kalan herkesi aşağıya çektiği bir cehennem çukurudur! Bunu unutanlar, bedelini hayat kalitesindeki kayıplarla öderler!
***
Yabancı işçi çalıştırmak daha karlı olduğu sürece, patronlar daha çok yabancı işçi isteyecek, simsarlar da onlara daha ucuza işçi bulacaklar.
Bu da hem çalışma yaşamında hem de sosyal dokuda daha derin değişimlere neden olacak!
Sokaklardaki değişim, çalışma yaşamındaki değişimden ayrı düşünülemez ve her ikisinin de kaynağında sermayenin dizginsiz kar hırsı, hükümetlerin sermayedarların hizmetçisi olması vardır!
Sorunun kaynağında patronlar olduğuna göre çözüm de patronların çalışma hayatındaki dizginsiz kontrolüne son verilmesinden geçer!
Bağımsızlık Yolu’nun yıllardan beridir savunduğu gibi özel sektörde sendikasız işçi çalıştırmak yasaklanmalıdır!
Bu yapıldığında yasal hakları en asgari düzeyde dahi ödense, yerli işçiye göre yabancı işçi çalıştırmak daha karlı olmayacak, işe alım ve işten durdurmalarda patronların sınırsız hakimiyeti son bulacaktır!