Erken Seçim Mi Var?

Son zamanlarda atanmış hükümetin üst düzey yöneticilerinin vaatleri sıklaştı.

Ankara’ya, İstanbul’a gidip gelmeler, iftar sofralarına katılmalar, AKP’nin adaylarına destek belirtmeler, başarı dileklerinde bulunmalar aldı başını gidiyor.

Bir de TC yetkililerinin günü birlik KKTC ziyaretleri… İstemeden insanın aklına “acaba yakında bir erken seçim kararı mı alınacak” sorusunu getiriyor.

“Şunu yapacağız, bunu yapacağız” gibi vaatler artık halkın karnını doyurmuyor.

Bu kablo ile elektrik getirme işini senelerdir işitiyoruz. Bir ortaya çıkarılıyor, bir süre sonra da hasıraltı ediliyor.

Ben aktif politikada olduğum zamandan beri bu projenin asrın projesi olacağı söyleniyor ama ortada ne proje var ne de gözle görülür bir çalışma.

Birkaç sene uykuya bırakılıyor sonra aniden ortaya çıkarılıyor. Diğer bütün konularda da durum hep aynıdır. Cekli caklı vaatler…

Ne olurdu bir kez de bir güzel şey yapaydınız ve ondan sonra onu pazarlayaydınız be efendiler. “Bakın ne güzel bişey yaptık” deyivereydiniz de sizi alkışlayaydık.

Ama olmaz çünkü talimat aldıklarınız da aynı yöntemi uyguluyorlar. Ve de siz talimatla yönetilmeye alıştığınız için başka türlü hareket edemiyorsunuz. Onlar uyguluyorlar da seçimlerde ne kadar başarılı olduklarını hep birlikte gördük.

Onun için artık “yapacağız, edeceğiz” gibi vaatlerin insanlar üzerinde prim yapmadığı ortadadır. İnsanlar artık somut şeyler görmek istiyorlar.

Gelelim son zamanlarda yüreğimizi parçalayan trafik kazalarına.

Evet bir kısmının, sürücülerin dikkatsizliğinden, trafik kurallarına uymamaktan kaynaklandığı doğru olmakla birlikte bir kısmının da yolların yetersizliğinden, bozuk oluşundan kaynaklandığını kabul etmek gerekmektedir.

Gerekçesi ne olursa olsun artan bu kazaları asgariye indirmek şart olmuştur. Bu da sadece cezaları artırmakla mümkün olamaz. Elbette cezaların caydırıcı olması gereklidir ancak tek başına yeterli değildir.

Cezai tedbirler ancak eğitimle bütünleştirilirse bir sonuç alınabilir. Eğitim ise aileden başlar, okullarda devam eder. Çocuklar başlıca trafik kurallarını ailede öğrenmeli.

Hangi yolda nasıl davranılması gerektiğini, karşıdan karşıya geçerken neler yapması gerektiğini ailesinden öğrenmelidir. Okullara da bir an önce zorunlu trafik dersi getirilmelidir.

Araba kullanırken nelere dikkat etmesi gerektiğini yani trafik kurallarını şoför okullarında öğrenebilir. Ancak yayalara ve diğer sürücülere, motosikletlilere saygıyı okulda öğrenmelidir.

Kısaca okullara zaman kaybetmeden zorunlu ders olarak “trafik” dersinin konmasını öneririm. Kısacası bırakın ustalarınızdan aldığınız talimatlara göre vaatlerde bulunmayı da iş yapın iş!

Ha “biz ancak bu kadar yapabiliyoruz” diyorsanız da çekip gidiniz ve halkın önünü açınız.

İleriki yıllarda şeker tadında bayramlar kutlayabileceğimiz ümidiyle halkımızın bayramını kutluyorum.