Kuzey–Güney Geçiş Kapılarının Açılmasının 21. Yıldönümü: Neler Gördü Bu Gözler Neler?
Bundan tam 21 sene evvel, güzide KKTC Mandıramızın güney kapılarını sıkı sıkıya pekili tutanlar, değil insanların, uçan kuşun, sineğin geçişine bile engel olanlar gökten gelen bir vahiy ile akşamdan sabaha aniden sevgi pıtırcığı ve melaike haline geldiler ve mandıranın kilidini açıverdiler.
Şaka şaka, öyle olmadı, birileri onlara topuzu gösterdi, onlar da korkudan dona mıçtı ve mecbur kaldılar.
Halbuki öncesinde Silihtar’ın Denk Taşları, “Urum” pasaportu alanları, kendi aile mensupları, bakan ve politikacı çocukları hariç vatan haini ilan etmiş katledilmelerinin vacip olduğu yönünde fetvalar bile vermişlerdi.
Olan oldu, kapılar açıldı, önce sadece Ledra Palace kapısından piyade taburları ardından da sonradan olma Metehan adıyla, Aydemet kapısından bindirilmiş motorize birlikler karşılıklı olarak güney–kuzey arası intikallere başladılar. Ardından da diğer kapılar geldi.
O günden sonra, bir Holywood yapımı kıvamında olan The Battle Of Geçiş Kapıları–Never Ending Kuyruklar Muharebesi’nde neler gördük, neler yaşadık, hayatımıza neler girdi, gelin birlikte bakalım.
• En büyük milliyetçilerin herkesten önce kimlik ve pasaport kuyruklarına girdiğini, bunları alanlar hapislerde sürüm sürünsün diye uğraşan politikacı ve bürokratların kuyruklarda birbirini ezdiğini gördü.
• Bir Angliya veya Otuzbir bulundurdu diye insanlara dava açanların, açtıranların herkesten evvel güneydeki marketlerin ve içki reyonlarını keşfettiğini, eve gelince yeff çekerek gonyağı devirdiğini gördü.
• Kapalı mandıra marketlerinde 10’a satılan peynirin güneyde 4’e, 20’ye satılan nesgavenin 5’e satıldığını gördü.
• Alpha Mega Süpermarket’te 9 euroya kuzu eti ve yüzde 50 indirimli zivaniya bulabilen vatandaşın yüzündeki dayanılmaz mutluluğu gördü.
• Asla kuzeye geçmem, sahte devlete kimlik vermem diyen Kıbrıslı Rumların ucuz benzin kuyruklarında saatlerce perperişan olduğunu, benzincilerde otomobilleri dringa fullayıp 4 bidon da benzini bagaja koyduğunu gördü.
• Döviz patlaması esnasında, 50 euro karşılığı 57 litre benzin alan Yorgo’nun, ertesi gün arkadaşı Stavros’un aynı paraya 66.5 litre alması karşısında şok geçirmesini gördü.
• Uzun yıllar boyunca görüşemeyen, bir araya gelemeyen ailelerin, yakın dostların Jumbo, IKEA, Mall Of Cyprus gibi yerlerde duygusal karşılaşmalarını, sarılıp ağlaşarak hasret gidermelerini, kuzeye dönünce gene birbirlerini iplememelerini gördü.
• Bizde yarı fiyatına olan sigarayı motorun içine zulalayarak güneye geçirmeye çalışanları gördü.
• 500 dolarlık gözlüğüyle öğretmen eyleminde “AÇIZ” pankartı tutan hocanımın, eylemden sonra Range Rover’i ile gittiği markette sushi malzemesi aradığını gördü.
• Ölürüm da domuz eti yemem diyen çakma müslümanların güneydeki restoranlarda suvlaları kemikleriyle mideye indirdiğini, eve da okka okka şişlik doğranmış suvlagi aldığını gördü.
• Kör tuttuğunu diker mantığındaki Kuzey Mandıra marketlerinde o güne kadar asla görülmeyen “bir alana bir bedava” veya “yüzde elli indirim” gibi şok uygulamaları güney marketlerinde gördü.
• Cebinde AB pasaportu olanların, mandıra köşe başını tutan tekel havayollarının kazık fiyatlarından sonra bedavaya gelen fiyatlarla istedikleri yere direkt uçabildiklerini gördü.
Velhasıl daha çok şeyler gördü bu gözler ama maalesef yerimiz doldu.