Özel Okul Zamları ve Haşırt The Blackboard At The Seaside
Öztürk Serengil, Zafer Algöze’e bir restoranda yediği kazığı anlatırken, “kazık mı abi” sorusuna cevaben şu cümleyi kurar;
“Kazık bunun yanında kürdan kalır Zafer’im… Bildiğin Roma mızrağı… Haşırt the blackboard at the seaside… Deniz kenarında uzun atladılar… Cilasız kaydılar evladım bize”
Ardı ardına gelen özel okul zamları da aynen büyük ustanın dediği gibi, cilasız bir kazık olarak kayıldı özel okul “müşterisi” Kıbrıslı Türk’e.
Sever bizim özel okullar fiyatlarını piyasa koşullarına göre ayarlamayı.
Piyasa koşulları basittir.
Döviz artarsa dövize göre, enflasyon varsa enflasyona göre, ikisi de varsa ortaya karışık. Olmadı bitcoin, o da olmadı güneş patlamaları ya da çölleşen iklimimiz.
Her hal ve ahvalde kazığını geçirir özel okul patronu.
Çalışanları olan eğitim emekçilerinin çıkarlarını, pardon kendi ceplerini korumak için bunu yapmaya mecburdur özel okul patronları.
Eğitimciler mi? Onlardan zaten çok var, biri gider öbürü gelir nasıl olsa.
Özel okul çalışanı meslektaşlarımın geleceklerinin özellikle “dokunulmaz” olan bir okul patronu tarafından organize bir şekilde çalındığı ve yasayla zorunlu kılınan sosyal yatırımlarının indira gandi edildiği, yani geleceklerinin çalındığı ise herkesin bildiği bir sırdır.
Devlet yetkililerinin bilgisi ve muhtemelen yazılı olmayan, “gör beni göreyim seni” usulü onayı ile gerçekleşir bu hırsızlık olay, uzun zamandan beridir hem de.
Hem siyaset hem de bürokrasi “körlerle şaşılar, birbirini ağırlar” mantığıyla üç maymunun oynar bu konuda.
Eksi iki buçuk sözel netiyle girdiği rivayet edilen üniversiteden sonra, çoğu vatandaşın, nedendir bilmem kariyer planı olarak ona layık gördüğü çobanlık mesleği yerine Bakan olan ama alanı olan eğitimde genellikle entrika işleri dışındaki tüm konulara sadece aval aval Bakan, doğru tabirle Eğitim Bakamayanı’nın ise temsil ettiği kitle olan sermayenin çıkarına halel getirecek bir icraata bulunmasını zaten bekleyen yok.
Klişe tabirle eşyanın tabiatına aykırıdır bunu beklemek.
Çobanlık mesleğini küçümsediğim sonucu çıkarılmasın yukarıdaki cümleden, çok zor meslektir, en az 20 sözel neti seviyesindedir ve benim diyen eğitim bakanı zor kalkar altından.
Sadece Eğitim Bakamayanı değil tabii bu konuda patronların ağzına bakan.
Ota moka, her konu hakkında demeç veren Hazerfan Çelebi Cumhurbaşkanımızın, te da ki BaJbakanımızın, sair tüm bakanların bu zamların ne kadar ağır, ne kadar insafsız olduğu konusunda iki kelam ettiğini, vatandaşa bunun yapılmaması gerektiğini söylediğini duyan bilen varsa bana da haber versin, hepsinden özür dileyerek bir daha yazmamak üzere kalemimi kıracağım.
İşin bir de diğer tarafı var tabii, özel okulları neden bu kadar çok talep etmekte Kıbrıslı Türkler ve bu fuhuş zamlara rağmen neden hala artan bir talep var.
Bunu, sadece başlığı yazarak bir sonraki yazı konusu olarak şimdiden rezerve ediyorum; KIBRISLI TÜRK’ÜN EĞİTİMLE İMTİHANI.