InstagramKöşe Yazarlarımız

Siyasi Laforizmalar…!!!






Aforizma, duygu ve düşünceleri kısa ve öz bir biçimde anlatan sözcüklere denir…

Mizah yazarı Cihan Demirci, siyasilerin abuk sabuk açıklamalarından sıkılınca 1993 tarihinde söz konusu kelimenin başına bir L harfi ekleyerek onu “Laforizma” olarak literatüre soktu…

Yani siyasilerin kısa ve öz olan sözcüklerini “Laf salatası” olarak tanımlamak için adını Laforizma yaptı…

Laforizmanın ana vatanı Türkiye ise, yavrucuğu da Yavrum Vatandır…

Son günlerde bizim siyasilerin Laforizmaları rekor düzeyde, önüne gelen ortaya karışık bir garnitür laforizma bırakmakta…

Atanmış Tatar Avustralya’yı ziyaret eden ilk Cumhurbaşkanı oldu…
Törenle otopark açtı, logar kapağı açtı…

Dönüşte hemen demeci patlattı;
“Avustralya’ya giderek tarih yazdım” dedi…

Vallahi dedi, billahi dedi…
Yemin ederim dedi…

Mesela köleliği bitiren ABD Başkanı Abraham Lincoln “Ben tarih yazdım” demedi…

89 yıllık İngiltere işgalini bitirip Hindistan’ı bağımsızlığına kavuşturan Mahatma Gandhi de “Ben tarih yazdım” demedi…

Devrim uğruna ölümü göze alan Che Guevara’da demedi, Fidel de demedi…

Mesela ülkesinin bağımsızlığı için tam 27 yıl hapis yatan Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela bile zinhar “Ben tarih yazdım” demedi…

Tarihe damga vurmuş, tarihin gidişatını değiştirmiş yüzlerce, binlerce insan var ama hiçbiri de “Ben tarih yazdım” demedi…

Ama Tatar dedi, “Tarih yazdım” dedi…

Doğrudur, tarih yazdı… Ülkeye döndüğü zaman ajandasına;
“Avusturalya gezisi, Mayıs 2024” diye tarih yazdığı doğrudur…

Mesela Erhan Arıklı, her sözü, her cümlesi çam değil, orman deviren fantastik Bakanımız…

İnsanları siyaseten bölerek, kamplaştırarak kendine bir yol açan, sürekli mağdur edebiyatı yapan ve bunu yaparken LafOrizmaları ile sövüp, sayan, hakaret eden, kıran, döken, sonra da çıkıp özür dileyen laf ustası, laforizmatik, full otomatik kasaba politikacısı…

Afrika yazarlarına;

“Size işkence edeceğim, sonra da sizi askere düztürteceğim” diyen, sonra da baklava ziyareti ile özür dileyen…

Canlı yayında kadın programcıya hakaret eden, ertesi gün özür dileyen…

Sosyal medyada yapılan yorumları beğenmeyip önüne gelene hakaret eden, sonra da silen…

Hayvan üreticilerinin eylemi için “Hayvanlar” diye mesaj atıp, deşifre olunca yine özür dileyen gezegenler arası bir astronot…

En meşhur laforizması ise “Size ne kardeşim, ben izin verdim, oldu”…

Peki ya UBP ve DP…???

Siyasetin A milli takımı ve yedekleri…
Laforizmanın damarı, memba suyu, kaynak enflasyonu…

Mesela rahmetli İrsen Küçük…

-Nüfusunuz ne kadar?
-Çok kalabalık…
-Maaşınız ne kadar?
-7,5 sekiz…

Mesela Ertuğrul Hasipoğlu: “Gece kulüplerini kapatalım da öğrenci ve asker bizi mi düzsün”…

Mesela Hüseyin Özgürgün, mikrofonu açık unutunca medya mensuplarını kastederek:
“Kimse sokağa çıkmazsa sorun çözülür, elin geri zekalıları”…

Ali Pilli: “Bir ülkede, bir yerde, bazen bazı şeyler olabilir”…

Ama hepsinin de ortak noktası, en meşhur, en can alıcı, en fantastik, tüm zamanları en iyisi, best of best laforizmasını hatırlayalaım;
“Halledeceyik”…!!!

Supreme liderimiz Ersin Tatar’a tekrar gelirsek gerek Milletvekili, gerek Maliye Bakanı, gerek Başbakan ve gerekse Cumhurbaşkanlığı dönemlerini Google’da bir tarayım dedim, bilgisayar yandı, o derece…

Onun için özel bir yazı yazılır, hatta roman yazılır, filmi bile olur…
“Gızma baa”…!!!









Başa dön tuşu