Kıbrıslı Türk Ailenin Çoluk Çocuk Denize Gitmeyle İmtihanı

PEŞİN NOT: Bu yazıdaki bazı maddeler sadece Lefkoşalıları veya denize uzak yaşayanları ilgilendirmektedir. Çocuklu ailelerde denize/plaja gitmek sanıldığından çok daha ciddi bir iştir ve Kıbrıslı Türkler, özellikle de kadınlar bu işin hakkını vererek yaparlar.

KARAR VERME

Karar vermek işin yarısıdır. Nereye gitmeli?

Denize mi gitmeli sıradan insanlar gibi yoksa “beach’e” mi gitmeli, adı üstünde cool bir yere yani.

Kelle başı 400’den başlayan fiyatlarla.

Mağusa çok uzak, Karpaz cehennemin dibi, Girne ve İskele boklu ve parsellenmiş, Lefke taşlı, ayıkla pirincin taşını.

HAZIRLIK

Seferberliğe hazırlanmak denize gitmeye hazırlanmaktan daha kolaydır, boru değil, insanın bin bir türlü ihtiyacı var, hepsini peşinen öngörmek lazım.

O plaj çantası var ya o plaj çantası, nükleer bir savaş sonrasında akla gelebilecek her şey ve fazlası sığdırılır o çantanın içerisine.

Kıbrıs Türk Kadını akla gelmeyeni akıl etme ve o çantaya sığdırma konusunda uzmandır bu alanda.

YOLA ÇIKMA

Bu da en az hazırlık kadar çetrefil bir olaydır.

Yük eşeği, pardon evin erkeği tüm lojistik malzemeleri adeta bir depo istiflermiş gibi düzenli bir şekilde arabaya yerleştirir, çünkü o bu konuda bir uzmandır.

Yolculuk anında ihtiyaç duyulabilecek bir “acil ihtiyaç” çantası ise arabanın içinde bulundurulmalıdır. Kadın bunu da önceden hazırlar.

Sayım, içtima ve son kontrolden sonra yola çıkılmaya hazırdır ekibimiz.

PLAJA İNTİKAL VE KONUŞLANMA

Bu tüm operasyonun en kritik aşamasıdır.

Kendini bilmez çocuklar koşacak, bira içmeye hasret baba “hade burası iyi” deyip kolaya kaçacak, ama bir strateji uzmanı olan kadın, tüm iç ve dış etkenleri -en güzel görüş açısı, manzara, etraftakiler, güneşin konumu, lojistik vs.- hızla analiz ettikten sonra ancak, konuşlanılacak en stratejik yeri seçecektir.

Yapay zekâ bile bu kadar veriyi bu kadar kısa sürede işleyemez. Kadın tamam demeden yerleşilemez asla!

DENİZE GİRME VE EĞLENME

Adındaki eğlenme kelimesine aldanmamak lazım, bu bölüm de çok ciddi bir bölümdür.

Özellikle çocuklar için sürekli olarak denizin ne kadar tehlikeli olduğu tekrarlanmalı ve limit dışına çıkan çocuklar kademeli şekilde ikaz edilmelidir.

Öyle çırıpınmaymış, su sıçratmaymış, olamaaz!

Boyu geçen yere gitmek mi? Aklından dahi geçirme.

Amaç güneşlenmek olmakla birlikte onun da ne tehlikeli ve ifrit bir şey olduğu çocuklara sürekli söylenir.

KUM SORUNSALI

Mekân plaj olmasına rağmen kum adeta istenmeyen tüy muamelesi görür Kıbrıslı Türk’ü tarafından, aşağılanır, hakir görülür, ele ayağa yapışması hiç istenmez.

Bu yüzden kaçış protokolü de katmanlı olarak yerine getirilmesi gereken bir plan çerçevesinde yapılır ve kademe 1-8 arası kumdan arınma planı icra edilir.

Eve taşınacak her bir kum tanesi ilgili kişinin çeşitli cezalara çarptırılmasını gerektirir ve bu konuda ikazlar sürekli tekrarlanır.

Eve dönüşte arabayı boşaltma ve deniz sonrası aşamalar apayrı bir protokolü gerektirmektedir ve başka bir yazının konusu olacak kadar kapsamlıdır.