InstagramKöşe Yazarlarımız

Bir Barış Günü Daha…




Bir Barış Günü daha geçti bir türlü barışı göremeyen adamızda.

Bazıları adamızdaki mevcut durumun bir tür barış olduğunu söylemeden önce, çatışmanın yokluğunun barış olmadığını bir kez daha vurgulamalıyız.

Savaş yüzünü günlük hayatımızın her alanında, en belirgin olarak da çok sayıda yabancı ordunun varlığında ve bunların hayatlarımız üzerindeki kontrolünde gösteriyor.

Öte yandan, barışı çoklu faydaların kaynağı olarak gören bazı Kıbrıslıların olması, barışçıl bir bilincin yaratılması ve uygulanmasının önündeki başlıca engellerden biridir. Yalnız bu yazımda olumsuzluklar üzerinde durmayacağım.

Bu sözlerle, uzun yıllar boyunca barış için özlem duyan, emek veren ve fedakârlık yapan herkesi kalbimin derinliklerinden selamlamak ve teşekkür etmek istiyorum.

Ve inanın bana, dolgun maaşlar, ödenekler, makamlar kazanmadan, adanın kamusal yaşamında önemli bir pozisyona gelmeden, yurtdışında ünlü olmadan, tüm hayatlarını barışa ulaşma davasına adayan pek çok kişi var.

Büyük şair Fikret Demirağ’ın dediği gibi “Barışın ekmeğini yemeden barışın ekmeğini yapanlara selam olsun”

Eğer bugün Kıbrıs’ta hala daha özgür ve bağımsız bir adada kimsenin insan hakları ihlal olmadan barış içinde yaşamayı hayal edebiliyorsak bu insanların sayesindedir.

İşte benim de en büyük dileklerimden biri bu bitmeyi bilmeyen barış mücadelesinde böyle insanlarla yan yana yürümek.

Ancak bu şekilde Dünya Barış Günü’nü kutlamanın bir anlamı olur. H

epimize barış olsun!









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu