Hemşireler…
Neden sonuna üç nokta koydum biliyor musunuz?
Çünkü onların hakkında herkesin tamamladığı bir cümle olmasına rağmen onlara asla kendi cümlelerinin sonunu tamamlama şansı verilmiyor.
Öncelikle ‘bu yazı yanlıdır’ diyecek olanlar için şimdiden söyleyeyim;
Evet, bu yazı YANLIDIR. HEM DE ÇOK YANLI!
Peki kim bu hemşireler? Görevleri ne? Hangi şartlarda çalışıyorlar?
Ve siz olsanız…
Evet yine üç nokta. Cümleyi tamamlamayacağım.
Siz yazıyı okuduktan sonra cümleyi tamamlarsınız.
Kapalı bir ortamda, günde 14 ila 17 saat boyunca çalıştığınızı hiç hayal ettiniz mi? Ve çoğu zaman ertesi gün yine mesaiye gitmek zorunda kaldığınızı?
Hemşirelerin çok büyük bir bölümü vardiyalı çalışmakta. Vardiya saatleri 7 saat ile 10 saat olarak belirleniyor.
Bilmeyenler için hemşirelerin vardiyalarında gündüz saatleri için sabah 07.00’dan öğlen 14.00’a bir vardiya (7 saat), öğlen 14.00’dan akşam 21.00’a (7 saat) ve gece 21.00’dan sabah 07.00’a (10saat) olarak belirlenir.
Peki nasıl ve neden 14 saat ve 17 saat nöbetler tutuyorlar?
Sebep personel eksikliği…
İşe alınacak hemşire olmadığından değil ha, yanlış anlaşılmasın! Her yıl üniversiteler yüzlerce hemşire mezun ediyor…
Umursamadıklarından…
Bakanlık Maliye’nin üzerine atıyor, Maliye, Bakanlığın üzerine. Arada harcanan ise hemşireler oluyor.
Şu anda ada genelinde emekli olacak olanlarla beraber 850’den az hemşire var.
Hastaneler, yeni bölüm açılmadan, normal kapasite ile çalışacak olsa Hemşire be Ebeler Sendikası’na göre en iyimser bin 270 hemşireye ihtiyaç var.
Kaldı ki hastanelerde hemen hemen her bölüm şu anda 2 katı çalışıyor. Yani sayı bin 270 olsa bile yetersiz kalırdı…
Tablonun vahimliğini görebilir musunuz?
Bölümler normal kapasitede çalışıyor bile olsa en az 420 açık var. Birçok bölümün 2 katı kapasite ile çalıştığını öngörürsek, açığı siz düşünün.
O yüzden bu açığın kapatılması için hemşireler 2 katı hatta 3 katı çalışıyor.
Sabah 07.00’da nöbete gelen bir hemşire, personel eksikliği sebebi ile öğlen 14.00’da değil gece 2100’da çıkıyor.
Yani 14 saat nöbet!
Ya da öğlen 14.00’da nöbete giden bir hemşire, ertesi gün sabah saat 07.00’da çıkıyor. Yani 17 saat!
Düşünsenize, çevrenizden, çocuklarınızdan, eşinizden uzak! Dört duvar arasında ve hem kişisel hayattan hem ailenden uzak!
Ve bu nöbet yükü yetmezmiş gibi bir de üzerine sorumlulukları olmayan birçok yük de ekleniyor sırtlarına.
Mesela hastanelerde hasta bakıcı olması gerekirken yok!
Ne iş yapıyor hasta bakıcılar?
Birçok insanın bilmediği ve hemşirenin görevi sandığı hastaların günlük bakımını yapmaktan sorumlu profesyonellerdir.
Yataklı tedavi kurumlarının teşkilat yasasında 100 kişilik hasta bakıcı kadrosu var.
Ama maalesef buraya istihdam yapılmayıp, 200’ü aşkın geçici işçi veya mevsimlik işçi adı altında siyasi atamalarla işçi alınıyor.
Gelelim çalışma saatleri konusundaki bir diğer hataya.
Kamu sağlık çalışanları, kamu çalışanları ile aynı çalışma saatini doldurmak zorunda.
Bu eşitleme, çalışma ortamlarının benzerlik göstermeyişi ve şartlar ele alındığında yanlış! Ve üzerlerindeki yükü ve baskıyı bir o kadar daha artırıyor!
Kamu sağlık çalışanlarının saatleri, tüm şartlar göz önünde bulundurularak onlara özel düzenlenmelidir.
Peki neden seslerini çıkarmıyorlar?
Çıkarmaya çalışıyorlar aslında! Bu açığın kapatılması ve daha insani şartlarda çalışabilmek için yasal eylem haklarını her kullanmaya kalktıklarında, hükümet tarafından eylemleri ya sonlandırılıyor ya da eylem yapmaları yasaklanıyor.
Seslerini her duyurmaya çalıştıklarında baskı ve tehditle karşılaşıyor birçoğu…
Bu insani olmayan şartlarda çalışırken, berbat koşulların doğal bir getirisi olarak da zaman zaman hata yapıyorlar tabi. Ve anında hedef oluyorlar; SUÇLU…
Peki bu insani olmayan şartlarda onları çalışmaya mahkûm edenler suçlu değil mi?
Unutmayın, doktorunuzla birlikte sizin sağlığınız için gece gündür çalışan kişidir hemşire. Başınız ağrıdığında rahatça ses edebildiğiniz.
Hani pandemide evlerinin yüzünü unutup, hayatlarını düşünmeden riske attıkları için maskeli gizli kahramanlar dediğiniz.
Tamda bu yüzden ses olmalıyız onlara. Benim naçizane elimden gelen bu.
Şimdi bu yazıyı okuduktan sonra kalem sizin elinizde…
Hemşireler yazısından sonraki üç noktayı tamamlamak da.