Özel Sektör Emekçilerine 13. Maaş Mümkündür
Kamu emekçileri ve sigorta emeklileri 13. maaşlarını ödendiler. Özel sektörde çalışan yüzbinlerce emekçi böyle bir imkândan mahrum durumdadır.
Birçok özel sektör emekçisi haklı olarak bu eşitsizliğe isyanını dile getirmekte ve sosyal devlet olduğu iddiasındaki mevcut yapının, özel sektör emekçilerinin sorunlarına kayıtsız kalmasından şikâyet etmektedirler.
Özel sektör emekçileri için 13. maaş imkânsız bir hayal değil çok kolay bir düzenleme ile hayata geçirilebilecek gerçekçi bir uygulamadır. Gelin özel sektöre nasıl 13. maaş ödemesi yapılabileceği hakkında biraz konuşalım…
***
Öncelikle şunu belirtelim, kamu emekçilerinin yararlandığı 13. maaş lütuf değil bir haktır.
Bu hak mücadele ile kazanılmış, geçmiş dönemin güçlü sendikal hareketinden bugüne kalmış, saldırı altındaki bir kazanımdır.
Ancak geniş kitlelerin sefalet ücretine talim ettirildiği koşullarda, “normal ücret” almak da bir ayrıcalık haline gelir.
Sefalet ücretine mahkûm edilmiş, sendikasız çalıştırılan, ek mesai ödenmeyen, haftalık ve yıllık izinlerini kullanamayan, hasta olduğunda dahi maaşından kesinti yapılan geniş bir emekçi kesimi varken; kamu emekçilerinin normal ücret almasının bir ayrıcalık gibi görünmesi doğaldır.
Bu koşullarda kamu emekçilerine düşen görev, normal bir ücrete herkesin erişebilmesi için mücadele etmektir.
Aksi takdirde özel sektör emekçileri, bugün olduğu gibi kamu emekçilerinin ayrıcalıklı olduğu yalanı ile kandırılmaya devam edecek ve herkese yayılamayan hak, hiç kimseye kalmayacaktır!
***
Bağımsızlık Yolu’nun parti programında aynen şöyle söyleniyor:
“Partimiz 13. Maaş uygulamasının özel sektör emekçilerini de kapsayacak şekilde geliştirilebilmesi gerektiğini savunur. Sosyal Sigortalar ve Sosyal Güvenlik Yasaları değiştirilerek, mevcut fon içerisinde yapılacak bir düzenleme ile (devlet ve patron katkısı da sağlanarak) tüm özel sektör çalışanları için maaşları ile orantılı bir 13. Maaş sistemi Bağımsızlık Yolu’nun mücadele hedefidir”
Bağımsızlık Yolu tarafından 2019 yılından beridir savunulan bu görüşün hayata geçirilebilir olduğu çok sağlam bir hesapla doğrulanabilir.
Bugün özel sektörde çalışanların yüzde 70’e yakınının almakta olduğu brüt Asgari Ücret 40 bin 436 TL’dir. Emekçilerin eline geçen net miktar da 35 bin 179 TL civarındadır.
Bu miktarlar üzerinden sosyal güvenlik yatırımları yapılan bir emekçiye, bir ay hastalık raporu alması, kaza geçirmesi veya hamilelik durumunda sigorta tarafından sağlanan aylık ücret ise Asgari Ücret’in yüzde 60’ına denk gelmekte, kabaca 24 bin TL olarak ödenmektedir.
Kısacası Asgari Ücret alan bir özel sektör emekçisine, 13. maaş ödenmesi için ihtiyacımız olan miktar 24 bin ile 35 bin TL arasındadır. Gelin her yıl bu rakamı nasıl bulabileceğimize bir bakalım.
***
Elli kişi ve üzeri çalışanı olan işyerlerinin bu miktarı rahatlıkla karşılayabileceği ortadadır. Yasal düzenleme ile bu işyerlerinin 13. maaş ödemeleri zorunlu hale getirilebilir.
Böyle bir zorunluluktan etkilenecek olanlar tüm patronların yüzde 1.8’i yani sadece 371 işletmedir ama tüm özel sektör çalışanlarının yüzde 50’si yani yaklaşık 71 bin işçi bundan yararlanacaktır.
Geriye kalan yaklaşık 71 bin özel sektör emekçisi için, her ay devlet ve patron tarafından brüt Asgari Ücret’in yüzde 2.5’ar oranında (toplam 2 bin 20 TL) bir miktarın oluşturulacak bir fona yatırılması durumunda, faizsiz olarak birikecek rakam her kişi için 24 bin 240 TL’dir.
Bu rakam hali hazırda Sosyal Sigortalar Dairesi’nin hastalık, kaza, hamilelik gibi durumlarda ödediği aylık iş görmezlik ödeneğinden fazladır.
Bunun yıl sonunda çekilmek üzere aylık faize yatırılması durumunda elimize 30 bin TL’den fazla bir miktar geçecektir. Tam da başlangıçta hedeflediğimiz miktar kadar
Gördüğünüz gibi yapılması gereken şey kamu ve özel sektör emekçilerini birbirine kırdırmak değil, Bağımsızlık Yolu’nun parti programında belirttiği gibi devlet ve patronların elini cebine atmasını sağlamaktır.
Üstelik bu miktar patronlar için işçi başına sadece bin 10 TL’dir. Devlet de aynı oranda bir miktarı yatırdığında, özel sektör emekçilerine 13. maaş ödemek üzere aylık 2 bin 20 TL toplamak mümkün ve gerçekçidir.
Küçük esnafın bu uygulamadan olumsuz etkileneceğini söyleyenler olacaktır. 2021 rakamlarına göre on kişi ve altında çalışanı olan işletmelerde, yani tüm işletmelerin yüzde 90,6’sında toplam 37 bin 450 işçi çalışmaktadır.
Bu işçiler için, esnaftan para alınmaz ve devlet yüzde 5 oranında yatırım yaparsa, bu sorun da ortadan kalkacaktır.
Hala pek emin olmayanlar için daha söyleyeceklerim var…
***
Yıllardan beridir uygulanmakta olan Prim Desteği ile Sosyal Sigortalar Dairesi’ne her ay patronlar tarafından işçi başına yatırılması gereken yaklaşık 4 bin 450 TL’ye indirim uygulandığını biliyor muydunuz?
Bu indirim sektöre göre yüzde 42’den yüzde 58’e kadar değişen oranlardadır. Örneğin oteller için yüzde 58 indirim yapılmaktadır.
Biz ortalama yüzde 50 rakamını alırsak, işçi başına her ay patronlara yaklaşık 2 bin 225 TL indirim yapıldığı ortaya çıkar!
Bizim 50 ve üzeri çalışanı olanlardan 2 bin 20 TL; 10 ve 50 arası çalışanı olanlardan bin 10 TL almamız gerekiyor.
Daha doğrusu almamız değil, hali hazırda her ay kişi başına verdiğimiz 2 bin 225 TL’den bu miktarı düşmemiz, yani patronlardan bir şey almadan, verdiğimiz miktarı azaltmamız gerekiyor.
Bunu yapmamız durumunda özel sektör çalışanlarına 13. maaş imkânı yaratmak çok basit bir matematiksel işlemden ibarettir.
Özel sektör emekçilerine 13. maaş ödenmesi mümkündür.
Ama bunu hayata geçirmek de sınıf mücadelesinde bizim tarafın güçlenmesine bağlıdır.
Size “patronlara 2 bin 225 TL vermek gerçekçidir, ama işçiler için bin 10 TL almak gerçekçi değildir” diyenlere, patronlardan ne kadar ödendiklerini sormak bu mücadeleye katılmak için bir başlangıç olabilir!