2024 Yılından 2025 Yılına Mektup

Sevgili 2025,
Ben senin büyük kardeşin 2024.

Sen bu satırları okurken ben çoktan buralardan ve bu dünyadan gitmiş olacağım.

Şu anda çok yorgun, üzgün ve yılgın durumda, sayılı saatlerimin dolmasını ve bir an önce buralardan gitmeyi bekliyorum.

Büyük bir hevesle dünyamıza ve ülkemize gelmeye hazırlandığını şu günlerde, bendeniz, naçizane sana bir şeyler yazmak, bazı tavsiyeler vermek isterim.

Tahminim, benim ve benden önceki pek çok yılın başına gelenlerden henüz haberin yoktur;

Çok ilginç ve kendine özgü bir yerdir burası, insanı da öyledir.

Seni önce büyük özlemle bekleyecekler, türlü çeşit övgüler düzecekler, seni araya koyarak yeme içmenin dibine vuracaklar, göbek atacaklar sevgili 2025.

Öylesine ki bunları duydukça kendini özel ve önemli hissedeceksin.

İçki, alkol sular seller gibi akacak, hep sana duyulan sevgi ve özlemden bahsedip seni ne kadar çok sevdiklerinden ve sen gelince her şeyin ne kadar güzel olacağından bahsedecekler ve içecekler.

Sana anlamsız gelecek, biliyorum ama seni vesile edip birbirlerine deliler gibi hediyeler verecekler, bir savurganlık, bir gösteriş olacak, sorma gitsin sevgili 2025.

Biliyorum bu yazdıklarım çok komik ve anlamsız geliyor, inanmakta zorlanıyorsun ama yalanım varsa KKTC’den gitmek nasip olmasın, 7/24 Ersin Tatar ve Ünal Üstel’i dinlemek zorunda kalayım.

Özellikle senin doğum gecen olan 31 Aralık tarihinde alkollü sürücüler terör estirecek, silahlı magandalar sen geliyorsun diye deliler gibi havaya ateş edecekler.

Polis ne yapar bu durumda dediğini duyar gibiyim. Polis buralarda böyle şeylere pek karışmaz. Yaşayarak göreceksin.

Ammaaa!!!!!

Sen geldikten en geç 10 gün sonra, senin için yiyip içenler, adına partiler verenler, bin bir methiyeler düzenler sana sövmeye başlayacaklar.

En geç şubat sonu veya mart başında seni düşman ilan edecekler.

Hava mı soğudu, vayy Allah’ın cezası 2025, trafik kazası mı oldu, ikstir git 25, döviz mi yükseldi, defol 25. Asapları bozulan sana yağdıracak.

Ondan sonrası, bütün rahmetli büyük abilerimizin de başına gelenler, küfürler, sövgüler, hakaretler.

Bu arada sana geleceğin yer olan KKTC ile ilgili bilgiler de vermek isterdim, geldiğin yeri tanı, şoke olma diye.

Burası hem var hem yok bir ülke.

Seçimler yapılır ama dümende bunların anne dediği bir ülke var, oranın büyükelçisi ve memurları var.

Burada herkes halinden çok şikâyetçi fakat süper lüks arabaların, villaların haddi hesabı yok. Biliyorum şu an kafan karıştı ama yaşayarak daha iyi anlayacaksın.

Mesela Ersin Tatar diye bir Cumhurbaşkanımız olduğunu ama tek işinin, kendi kendisine taktığı isimle Turist Ömer gibi gezmek olduğunu, siyasetin bir meslek ve kazanç kapısı olduğunu ve rüşvetin normal sayıldığını söylemeye mecburum.

Siyasi hayatı bitmek üzere olan, hatasız iki cümleyi arka arkaya söyleyemeyecek kapasitede çapkın bir dedenin başbakan yapıldığını, haklarında türlü çeşit şaibe ve yolsuzluğun ayyuka çıktığı kişilerin parti başkanı ve her daim hükümet üyesi olduğunun bil isterim sadece.

Sahte üniversitelerde verilen sahte diplomaların normalleştirildiğini, arabalarla memlekete sokulan kara paranın hiyerarşik yapı içerisinde paylaşıldığını, buranın bir kara para, kumar ve uyuşturucu cenneti olduğunu da sanırım ilk defa benden duyacaksın.

Moralini çok bozdum sanırım, hiç mi güzel bir şey yok diye sorabilirsin.

Havası güzel, denizi güzel, ısgartası bol olmasına rağmen insanı da güzel aslında.

Ben artık çok yorgunum sevgili 2025.

Kendine çok dikkat, sakın sahte övgülere aldanma ve şımarma.

Seni sahiden seven kardeşin
2024