Geçit Yok Eyleminden Notlar

Binlerce İlerici ve Demokrat Eylemde Çocuklar Gibi Şendik
300 spartalı, pardon düzeltiyorum, 11+1 sünni görünümlü avantacı ve iş birlikçi tarafından topluma suni olarak yaratılan okullardaki türban krizi ilk olumlu sonucunu verdi.
İlerici ve demokrat Kıbrıslı, zaten sahada buna direnen öğretmenle bütünleşti ve sorunun esasen türban sorunu değil siyasal İslam’a karşı bir varoluş meselesi olduğunu anlayarak sahaya indi, muazzam bir eylemle iş birlikçi, ahlaksızatör ve avantatör siyasetçilere “brüüüssss, şoooo, bryoooo, ağır ol, ayağını denk al” mesajını sert bir şekilde verdi.
Ben de bu yazıda kendi bakış açımla sahadaki gözlemlerimi sizlerle paylaşmak isterim.
•Alana ilk vardığımda acaba eylem yürüyüş şeklinde değil de bölgedeki cafe ve publarda oturarak idrak edilecek diye düşünmedim değil. Bir noktaya kadar Cafe Pascucci’de oturan kalabalık yoldakilerden fazla olsaydı da daha sonra cafein yüklemesini tamamlayan kitle karınca gibi coşkulu şekilde yuvalarından çıktı.
•Belli bir yaşındaki üstündeki kitlede, coşku ve kalabalık bakımlarından sürekli bir 2003 kıyaslaması vardı, ben o dönemi yaşım icabı yetişmediğim için konuya giremedim ama son yılların en kalabalık ve en dinamik eylemi olduğu konusunda herkes hemfikirdi.
•Resmi üniformalı görev yapan polislerin yanı sıra yürüyüş ve alandaki kayda değer sayıdaki sivil görünmeye çalışan sivil polislerin bir modacı ve/veya stilistten kıyafet ve saç konularında destek alması lazım, bu konuda hala daha 90’larda ve 2000’lerin başlarında kaldılar.
Mitingde fotoğraf ve video çekemeyenler ise hiç endişelenmesin, Polis teşkilatımız havadan, yerden, damdan, çardaktan süper çekimler yaptı, umarım bunları halka da açar.
Hak veriyorum, olmaya da birisi söverdi yetkili zepevenklere, kayıt altına almak şart.
•Pek çok eylemde slogan atılırken sadece ağzını oynatan kitle, gerçekten bağıranlardan daha fazladır, bir Kıbrıslı tinyozluğdur bu.
Bu kez ise aşırı dozda ersinsilin, ünalsilin ve çarıksiline maruz kalan yurttaş içten ve canhıraş bir biçimde slogan attı. Ben dahil ciddi bir kesim ise 11+1’in ebelerinin kulaklarını da çınlattık.
•Yurdu bölmeye çalışan Çarıklı gibi toksik atıkların zannettiğinin aksine, alanda bu toprakları vatan bilen ve siyasal İslam’ın nelere yol açabileceğinin farkında olan pek çok yurtsever de mevcuttu.
And the Oscar goes to…
Yuhalanma konusunda liderliği en üst makamdaki Silihtar işbirlikçisi, tedaki 10 iş birlikçiye başkanlık eden Jünalistij birlikçi ve yukarıda adı geçen nükleer toksik atık zat aldılar, üçünün de kulaklarındaki bütün mumların buz gibi temizlendiği düşüncesindeyim.
Paçavulli lakablı, eksi iki buçuk net sözel ile üniversite kazanan ve milli eğitim bakanlığını yüzüne gözüne bulaştıran gombinatör iş birlikçi de ilk üçü zaman zaman zorladı ama.
•Bütün yürüyüş ve daha sonra alandaki konuşmalar boyunca kulağımda “yusuf yusuf”, “joseph joseph” diye çınlamalar vardı, meğerlim sadece bende değilmiş bu. 10+1’in malum yerlerinden gelen sesmiş, Yusuf Yusuf etmiş gariplerim.
•Bütün kitle coşkuluydu ama hakkını vermem gerekir ki hepsi mor giyinmiş CTP kadın örgütüne mensup genaplalar eylemin açık ara en organize ve en coşkulu kitlesiydi, hayran kaldım, zaten ayaktaydım, ayakta alkışladım.
Özellike Silihtar’dan geçerken oradaki kayyumun hatırını sordukları performans ise inanılmazdı.
•Gene polis konusu ama; konuşmaların olduğu alanda polisin esas görevi asayiş sağlamak değil Elçiliği korumaktı anlaşılan. Gece gündüz demeden telefonlara bakarak alkollü arkadaşlarını korumak ve kollamakla görevli üst düzey yetkililer arada bunun da düşünmüşler belli ki, helal olsun.
Daha pek çok gözlemim var ama uzun yazı düşmanı Barut kızdığı için burada bitiriyorum.
Velhasıl, koltuk uğruna ruhlarını satan işbirlikçilerin aksine ilerici, yurtsever ve aydın kesim dimdik biz buradayız dedi.
Ha şunu da ekleyeyim bitirmeden;
Bundan sonra kimsesi UBP, DP ve YDP’de siyaset yapanlar ve onlara destek verenler için “e eyi insandır” ya da “onnar gibi değil” demesin, buna cüret etmesin, kırarım!
Aralarında eski dostlarımızın da olduğu bu satılmış kitleden olsa olsa utanç duyabiliriz.
Yazıda anılan iş birlikçiler hariç, sürç i lisan ettiysek afola.
NOT; bu yazıda 7 kez iş birlikçi kelimesi kullanılmıştır.