Kuzeydeki Vakıf Malları

Yıllardır inandığımız, savunduğumuz, en önemli hak iddialarımızdan biri; “Maraş vakıf malıdır”
Peki ya kuzeydeki vakıf malları ?

Maraş konusundaki haklı iddiamızın sonucu ne olur bilinmez ancak kuzeydeki vakıf mallarının yönetimi konusunda çok büyük sorunlar bulunuyor ve bu sorunların çözümü ile ilgili olarak etkin adımlar atıl(a)mıyor.

Nedir bu sorunlar? 
Kuzeydeki vakıf malları, Başbakanlığa bağlı Vakıflar İdaresi tarafından yöneltilmektedir.
Bu mallardan bir kısmı, halkın kullanımına açılmıştır ve Vakıflar İdaresinin yaptığı ihaleler sonucunda kiralanmaktadır.
İlan yoluyla halka açık olarak yapılan ihale sonucunda, vakıf malı en yüksek bedeli veren kişiye ihale edilmekte yani kiralanmaktadır. 
Kiracı ile Vakıf İdaresi arasında bir kira sözleşmesi imzalanmaktadır.
Sözleşmede, ödeme ve diğer hususların yanı sıra, malın kullanımı ve korunması ile ilgili olarak hükümler de yer almaktadır.

Bu hükümlerden en önemlisi, KİRACILARIN KİRALANAN MALI BİZZAT KULLANACAĞINA dair koşullardır.
Sözleşmeye göre, kiracı malı bizzat kullanacaktır ve malın kullanımını bedel karşılığında ya da bedelsiz olarak başkasına kullandırmayacaktır. 

Peki ya gerçekte ne oluyor? 
Bir örnekle açıklayalım;
Mağusa’nın en güzel yerinde bulunan Deniz Yıldızı Apartmanı, bir vakıf malı.
Denize sıfır.
Yaklaşık 130 daireden oluşan bir kompleks ve tümü Vakıflar İdaresi tarafından halka kiralanıyor.
Böyle güzel manzaralı bir yerde oturmak herkesin hayali.
Bu apartmanda boş daire bulmak imkansız. Çoğu eski kiracı.

Bir de kiracıların kiracılar var ki tam bir kanayan yara.
Böyle güzel bir yere talep de çok oluyor ve bazı kiracılar Vakıflardan ucuza kiraladıkları daireleri üçüncü kişilere iki katı bedelle kiralıyorlar.
Yani, kendi malı olmayan bir malı hukuka aykırı olarak kiralayarak haksız kazanç elde ediyorlar.

Vakıflar İdaresi’nin bundan haberi yok mu?
Tabiki var, olmaz olur mu?
Bu durumun düzeltilmesi için ne yapılıyor? 
HİÇBİRŞEY

Ne sebeptendir bilinmez Vakıflar İdaresi, hem sözleşmeye aykırı davranan hem de suç işleyen bu kişiler hakkında hiçbir yasal işlem başlatmıyor.
Söz konusu kiracılar, hem kendilerine ait olmayan bir malı başkasına kiralayarak CezaYasası anlamında suç işliyorlar hem de Vakıflarla imzaladıkları sözleşmeye aykırı davranıyorlar.
Vakıflar İdaresi bu kişiler hakkında polise suç ihbarında bulunabileceği gibi sözleşmeleri de feshederek söz konusu kişilerin tahliyesini sağlayabilir.
Aslında, bunu yapmak Vakıflar İdaresi’nin insiyatifine kalmış bir durum değil.
Vakıflar İdaresi, bu işlemlerin tümünü yapmak zorundadır.
Çünkü, yasalar vakıf mallarının korunması ile ilgili olarak gerekli önlemleri almak konusunda Vakıflar İdaresine önemli görevler yüklüyor ve bu görevleri yerine getirmeyen görevliler de suç işliyor. Bu nedenle, Vakıflar İdaresi  yaşanan hukuksuzluğa göz yummayarak gerekli yasal işlemleri ivedi olarak başlatmalıdır. 
Maraştaki vakıf mallarının hayalini kurarken elimizdeki vakıf mallarının değerini bilmeliyiz.