Memleketin Halleri

Sarılacak İp Koptu, Tutunacak Dal Kalmadı




Halk kime güveneceğini tabii ki şaşırır.

Her kafadan bir ses çıkıyor. Ayrı ayrı, farklı farklı…

Tam da; “aha şu kuruma güvenebilir miyiz acaba?” diye düşünürken, bir bakıyorsunuz ki, onlar da bir çuval inciri berbat etmiş!

Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın; 6’ncı maddesinin 6’ncı fıkrasında açıkça şöyle yazmaktadır: “Toplantıda alınan kararlar tüm üyelere yazılı olarak iletilir. Alınan kararlar, Başkan tarafından imzalandıktan sonra GEREĞİ YERİNE GETİRİLMEK ÜZERE ilgili birim veya birimlere ve diğer komitelere iletilir.”

Bu ilgililer kim olabilir?

Polis, asker, hükümet, bakanlıklar, daireler, kurumlar, şahıslar, kısacası; HERKES olabilir.

Hükümette hiç hukukçu yok mu? Hadi onlar siyasi kaygılardan dolayı insan hayatını bile hiçe sayabiliyorlar. Hükümet partilerini destekleyen “partili” hukukçular da mı yok?

Onlar acaba ne düşünüyor? Sevdiklerine, desteklediklerine hiç mi akıl fikir vermiyorlar?

Çok merak içerisindeyim.

Sosyal medya hesaplarından birçok hukukçu bu konu ile ilgili görüşlerini açıkladı. Sendikalar, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği, devlet doktorları, serbest çalışan doktorlar, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu üyesi doktorlar ve nihayetinde çok değerli bir hukukçu olan ombudsman da bu görüşü destekledi.

Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu için altın bir fırsattı bu. Bilim idareyi ele alabilir ve gidişatı faciadan, çok iyiye dönüştürebilirdi.

Hal böyle iken ve halk, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’na “güvenebilir miyiz” diye düşünürken, bu kurul neden kendi ayağına kurşun sıkıp da dün almış olduğu 16 maddelik kararı bugün değiştirerek/yumuşatarak/eksilterek/geri adım atarak/etkisizleştirerek 11 madde halinde başka bir karar şekline getirdi?

Kimden ve neden etkilendi?

Aldığı kararların arkasında durup, uygulanması için baskı yapacağına neden “güvenilirliğini” sorgulattı?

Geçen gün alınan 16 karara ne oldu? 11 yeni karar alınınca onlar iptal mi oldu? Yenileri alınınca eskileri geçersiz mi oluyor?

Yaptığınız açıklamaları geri mi alacaksınız?

Bu tutarsızlığı; bilimin, istikrarın, güvenilirliğin, açıklığın, şeffaflığın, hesap verilebilirliğin, saygınlığın, kurumsallaşmanın neresine sığdırabileceksiniz?

Halk sizden açıklama bekliyor.

Konuşun ki; artık sizi dikkate alacak mıyız yoksa es mi geçeceğiz bilelim!









Başa dön tuşu