Köşe YazarlarımızMemleketin Halleri

“Yolsuzluk algısı” kaygı vermeye devam ediyor…

Kuzey Kıbrıs’ta Yolsuzluk Algısı 2019 Raporu’nun üçüncüsü geçtiğimiz günlerde yayınlandı. İlk ikisinin tanıtım etkinliğine konuşmacı olarak davet edilmenin mutluluğunu yaşamıştım.

Bu yıl salgından dolayı tanıtım etkinliği düzenlenmedi. Bu yüzden bu muhteşem çalışmanın “en etkili mecra” olan sosyal medyada tanıtılması/okunması/yayılması bizler için gönüllü bir görev haline gelmiştir.

Çok değerli araştırmacılar; Prof. Dr. Ömer Gökçekuş ve Doç. Dr. Sertaç Sonan tarafından hazırlanan bu çalışma, Friedrich-Ebert-Stiftung Vakfı’nın destekleriyle kamuoyuna ulaşmaktadır. Vakıf bu çalışmayı, araştırmanın önsözünde “mükemmel” olarak nitelendirmektedir. Rapor 66 sayfadan oluşmaktadır.

Dünyada, yolsuzluk üzerine araştırma ve incelemelerde bulunanların en fazla başvurdukları kaynak şüphesiz, Berlin merkezli Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından her yıl yayınlanan Yolsuzluk Algı Endeksi’dir. Bu endeks, 180 ülkenin verilerini kapsamakta fakat uluslararası tanınmışlığı olmayan KKTC’nin verilerini içermemektedir. Çalışma bu boşluğu doldurmakta ve kendimizi dünya ile mukayese etme imkanını bizlere sunmaktadır.

Anket Kıbrıs Türk Ticaret Odası’na bağlı yönetici pozisyonunda bulunan 360 iş insanı katılımcıya uygulanmıştır. Ayıca, atölye çalışması kapsamında mali denetim, kamu ihaleleri ve devlet mekanizmasının işleyişiyle ilgili geniş deneyimleri bulunan emekli üst düzey kamu görevlilerine ve hukukçularla da anketteki sorular sorularak çalışma tamamlanmıştır.

0-100 arası bir ölçekte yapılan değerlendirmede, “sıfır” yolsuzluğun çok yüksek olduğunu gösterirken “yüz” rakamı yolsuzluğun hiç bulunmadığını göstermektedir. Bu yıl, en temiz çıkan ülkeler; 88 ve 87 skorla Danimarka ve Yeni Zelanda olmuştur. En yoğun yolsuzluk yaşanan ülkeler ise 10 ve 13’er skorlarıyla; Somali, Güney Sudan ve Suriye olmuştur.

KKTC’nin skoru yapılan bu araştırmada, kullanılan dört yöntemin ortalaması olan; 40 olarak saptanmıştır.

Skoru hesaplanan 180 ülke içerisinde ortalama skor 43’tür. KKTC bu ortalamanın altında kalmıştır. Durum pek parlak değil, içler acısıdır. Sıralamaya bakacak olursak KKTC; Burkina Faso, Trinidad ve Tobago, Guyana, Endonezya, Kuveyt ve Lesotho ile birlikte aynı skorla; 85’inci sıradadır. Güney Kıbrıs sıralamada 41’inci, Malta 50’nci, Yunanistan 60’ıncı, Türkiye ise daha gerimizde ve 91’inci sıradadır.

Anket sonucunda yolsuzluğun önlenmesi ve bunun sonucunda sıralamada ne kadar öne çıkacağımız da hesaplanmakta ve şu dört öneri dikkatlere getirilmektedir:

(1) Üçlü kararnameyle yapılan üst düzey mevkilere yapılan siyasi atamaların tek bir atamayla sınırlandırılması

(2) Kamuoyunda, kamunun mali denetime tabii olmayan fonların bulunduğu algısının ortadan kaldırılması için gerekli adımların atılması

(3) Mal ve borç bildiriminin tamamen şeffaf hale getirilmesi

(4) Bilgiye erişim konusunda yapılan düzenlemelerin tam olarak hayata geçirilmesi.

Ankette yer alan sorular ve verilen cevaplar aşağıda sıralanmıştır. 66 sayfalık raporun tamamını okumaya vakti olmayanlar için özetlemeye çalıştım. Tamamına ulaşmak için

Yolsuzluk algısı ne düzeydedir?

Ankete katılanların %85’i farklı derecelerde olsa da KKTC’de yolsuzluk ve rüşvetin “çok yaygın” olduğunu düşünmektedir. %11’lik bir kesim “hiç sorun olmadığını” belirtmişlerdir.

Yolsuzluk ülkemizde ne kadar büyük bir sorundur?

%89 oranında “çok büyük bir sorundur” veya “sorundur” derken, %11 “hiç sorun değildir” cevabını vermiştir.

Yolsuzluk en çok hangi alanlarda yapılıyor?

“Kamuya ait arazi ve binaların tahsis ve kiralanmasında yapılıyor” cevabını verenler %46 ile en çok bu alanda yoğunlaşmışlardır. Yani ilk sırada, dörtlü koalisyonun bitmesi yalanının baş sorumlusu oturuyor! Neden “yalan” dedim, çünkü neden bu olmuş olsaydı bu konuda tedbir alınırdı (Herhangi bir tedbir alındığını duyan var mı? Hesap soracaklarını iddia edenler hesap sorulacak hali çoktan geçtiler).

Kamu kaynakları istismar ediliyor mu ve en çok istismar edenler kimlerdir?

“Evet ediliyor” diye düşünenler %89 ve edenler; %44 siyasetçiler ile %41 siyasi partiler

Kamu yönetimi ağırlıklı olarak siyasi atamalardan mı yoksa profesyonellerden mi oluşmaktadır?

Katılımcıların %81’i “tamamen siyasi”, sadece %5’i profesyonellerden oluştuğunu ifade etmektedirler.

Denetime tabii olmayan fonlar var mı?

Evet cevabı verenler %71 hayır cevabı verenler %29 olmuştur (Bu sadece bir algıdır. KKTC’de denetime tabii olmayan fon yoktur. Devlet bu konuda halkını aydınlatmalıdır).

Kamu kaynaklarının kullanımını düzenleyen kesin prosedürler var mıdır?

%48 evet, %52 hayır cevabı verilmiştir. Evet yanıtı verenlere devam sorusu sorulmuş, bu prosedürlerin özel çıkarları için yetkililerin mevkilerini istismar etmelerini ne derece engelleyebildiği sorusunun cevabı istenmiş ve katılımcılardan sadece %19’u bu prosedürlerin “çok etkili” olduğunu ifade etmiştir. %42’si ise “hiç etkili” olmadığını belirtmiştir.

Kamu maliyesinin idaresini denetleyen bağımsız kurumlar bulunuyor mu?

%61 katılımcı mali denetim kurumlarının bağımsız olduğuna inanmamaktadır. Ama bunların yolsuzluk yapılmasını engellemede %16’lık bir oran inanç belirtmektedir.

Kamu kaynaklarını istismar eden bakanları/yetkilileri yargılayabilecek güce sahip bağımsız yargı var mı?

%55 katılımcı bunun olduğuna inanmaktadır. Fakat üst düzey yetkilileri cezalandırabilecek kadar bağımsız olduğunu düşünenler %30’da kalmaktadır.

Yolsuzluğu engellemesi beklenen mekanizmalar ne kadar caydırıcıdır?

Katılımcılar; siyasal parti gelir ve harcamalarını regüle eden yasalar %51, kamu harcamalarını denetleyen kurumlar %50, mal ve borç beyanı %48, yolsuzluğun etkin bir şekilde yargıya taşınması %46, şeffaf kamu ihale sistemi %45, medya ve yurttaşların bilgiye erişimini kolaylaştıran düzenlemeler için %42 oranında “hiç caydırıcı değildir” cevabını vermektedirler.

Kurumların yolsuzluğu önlemede etkinliği, başarısı nedir?

Çok ilginç sonuçlar var. Sosyal medya birinciliği geçen yıllardaki gibi yine kimselere kaptırmamış! %32 ile en etkili kurum. İkinci sırada %31 ile mahkemelerimiz var. Sonra sırasıyla; %28 ile polis, Ombudsman %26, başsavcılık %26, sivil toplum %24, geleneksel medya %21, toplum %19, sendikalar %19, Sayıştay %17, Başbakanlık Denetleme Kurulu %12, Maliye Teftiş Kurulu %11 ve son sırada %11 ile meclis yer alıyor.

Yolsuzlukla mücadelede hükümetin performansını nasıl buluyorsunuz?

Katılımcılardan %54’ü hükümeti hiç başarılı bulmazken, %38 orta derecede başarılı ve sadece %8 son derece başarılı bulmaktadır (Değerli araştırmacılar keşke hükümeti başarılı bulanlara, neyi başarılı bulduklarını da sorsalardı! Eminim benim gibi birçok insan bunu merak etmiştir).

Son 14 ay içerisinde haklarındaki yolsuzluk suçlamalarından ötürü iki milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılmıştır. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Katılımcılardan %51’i bunu çok olumlu bulmuştur. %34 ise yetersiz bir adım olarak değerlendirirken, %15 bunu partizanca bir adım olarak değerlendirmiştir (Demek ki %15’lik bu kesim; bu kişilerin medyaya ve yargıya yansıyan icraatlarını yolsuzluk olarak değerlendirmemekte ve bunu siyasi hesaplaşmaya dayandırmaktadırlar).

Dokunulmazlıkları kaldırılan ve yargılanmalarının önü açılan iki milletvekilinin hukuki süreç sonunda caydırıcı bir ceza alacağını düşünüyor musunuz?

%69 katılımcı süreç sonucunda caydırıcı bir ceza beklemediklerini söylerken, %20’lik bir kısım caydırıcı bir ceza alacaklarını söylemiştir.

Halimiz ortadadır ve korkunçtur. Yoksulluk yolsuzluğu artırır/kamçılar mantığından gidersek, henüz etkisini tam olarak göstermemiş “ekonomik kriz”in etkileri hissedilmeye başladıkça endeksin diplerine doğru düşüşümüz de kaçınılmaz olacaktır.

Durumumuza bakalım, utanalım, kendimize çekidüzen verelim. Yapılan uyarıları hayata geçirmenin hiçbir mali yükü yoktur.

Beceriksiz ve basiretsiz yöneticilerimiz hangi öneriye uydu da buna da uyacak, dediğinizi duyar gibiyim.

Herhangi bir şey yapacaklarına, taş üstüne taş koyacaklarına ben de inanmıyorum ama bu çalışmada büyük emek var. İşte siyasilere kötü imajlarını biraz olsun düzeltebilecekleri çözüm önerileri. Beş parasız, sıfır maliyetle…

Belki bunlar siyasi mevta olunca ki çok yakındır, yerlerine gelenler yapmayı dener!











Başa dön tuşu