DünyaEkonomiManşet

Faiz kararı sonrası piyasalar, hangi senaryoya ne tepki verir?






Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, faiz kararı için Türk lirasında yeni rekor düşük seviyelerin görüldüğü bir ortamda toplanıyor

Piyasa, hangi senaryoya ne tepki verir?

Bağımsız Merkez Bankası’nın önünde 3 senaryo var. Yüzde 16 seviyesindeki politika faizini sabit bırakabilir yani bu toplantıyı pas geçebilir, faiz artırabilir ya da beklentilere paralel faiz indirebilir.

Marbaş Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Soner Kuru, kararın küresel anlamda hem doların değerinin hem de on yıllık faizlerin yukarı gittiği yerde gelmesinin kritik olduğunu kaydederek piyasa beklentisi 50-150 baz puan indirim yönünde olduğunu hatırlattı, ancak Merkez Bankası’nın da çoğu zaman piyasa beklentisinin dışında olabildiğini de vurguladı.

Kuru, artırım ihtimalinin sıfıra yakın seviyede olduğuna dikkat çekerek “Yapılan iletişim kullanılan dil faizde artırım olmayacağını gösteriyor. Ancak artırırsa ne olur dersek dolar/TL’de çok ciddi aşağı doğru hareket yaşanır. TL’de ciddi güçlenme olur” diye konuştu. 

Kabaca 100 baz puan indirimin fiyatların içinde gibi göründüğünü söyleyen Kuru, şöyle devam etti: “İndirimin seviyesi önemli, 150 baz puana kadar dolar/TL 10.50 lira direncinde tutunacağını düşünüyoruz. 200-250 baz puan olursa 10.50 direnci kırılır onun üzerinde fiyatlanırız. Ve çift haneli rakamların kalıcı olmasını bekleriz.”

Kuru, Merkez Bankası politik faizini sabit bırakırsa ilk tepki olarak dolar/TL’de aşağı yönlü hareket olacağını ancak piyasanın bu kez metnin detaylarına odaklanacağını dile getirdi.

Merkez Bankası’nın iletişiminin değişken olduğunu söyleyen Kuru, “Politika faizi sabit tutulur ve iletişim dili aynı kalırsa dolar /TL yine çift haneye gider. Son iletişim dili enflasyonun başıboş bırakıldığını göstermişti” diye konuştu.

“Pas geçerse 10’ların altına doğru gevşeme olur”

Piyasa beklentisinin Merkez Bankası’nın davranışlarına ve söylemlerine göre şekillendiğini kaydeden Sparta&Co Kurucu Ortağı Ekonomist Taner Özarslan ise şu değerlendirmede bulundu, “Çünkü şu anda rasyonel beklentilere sahip olan hiçbir ekonomist Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapması gerektiğini düşünmüyordur. Son iki üç günde dolar TL’ye karşı yüzde 5’e yakın değer kazandı.

Bunların nedeni Merkez Bankası’nın faiz indirimi beklentisidir. Kurun yükselişi cari açık yerine cari fazla versek dahi durmuyor. Geçen ay cari fazla vermemize rağmen kur yüzde 15’e yakın prim yaptı, çok alakası yok bununla dizginleyemeyeceğimiz ortadadır.

Faiz indirimi olursa yukarı yönlü hareket devam edebilir indirimin şiddetine bağlı olarak. Pas geçerse 10’ların altına doğru bir gevşeme olur. Aslında olması gereken faizlerin yükseltilmesi ve 1-3 puan bandında reel faiz verecek seviyeye çıkarılması.

“Sabit tutarsa rahatlama rallisi görülebilir”

Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) Gelişmekte olan Avrupa Ülkeleri Araştırma Bölüm Başkanı Uğraş Ülkü ise “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün yaptığı açıklamalar, yatırımcıların TCMB’nin beklenenden daha fazla faiz indirimine gidebileceği yönündeki endişelerini artırdı ve lirada yeni kayıplara neden oldu.

TCMB, politika faizini 100 baz puanlık beklentinin üzerinde düşürmekten kaçınırsa, özellikle de politika faizinin yüzde 16’da sabit tutulması şeklinde pozitif bir sürpriz söz konusu olursa TL muhtemelen bir rahatlama rallisi görecektir” yorumunda bulundu.

Erdoğan: Faizi savunanla beraber olmam

Öte yandan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü grup toplantısında; ekonomi yönetimi, parti teşkilatı ve iş dünyasına ‘faiz’ mesajı verdi.

“Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusur bakmasınlar. Bu yolda faizi savunanla beraber olmam” diyen Erdoğan, TÜSİAD‘ı da eleştirerek “Türkiye’nin en büyük iş adamlarıymış, bize istediğiniz kadar sallayın tutmaz” ifadelerine yer verdi.

Kaynak: Dünya Gazetesi









Başa dön tuşu