Evrensel Hasta Hakları Derneği ve Pozitif Düşün İnisiyatifi, tedavi altında olan HIV ile yaşayan bireylerin, bulaş riski olmadan çalışma hayatlarına devam edebileceklerini açıkladı
“HIV ile ilgili yetersiz bilgi damgalanmaya neden oluyor”
Yazılı ortak açıklama yapan Dernek ve İnisiyatif, HIV ile ilgili yetersiz bilginin HIV ile yaşayanların damgalanmasına ve dışlanmasına neden olduğunu belirterek, topluma doğru bilgi vermekle görevli basın yayın organlarının bu konuda var olan uzmanların görüşlerine başvurmaları ve HIV ile yaşayanların hayatlarını kötü etkileyebilecek habercilik yapmaktan sakınmalarının çok önemli olduğunu kaydetti.
Açıklama şöyle devam etti;
“Dile getirmemiz gerekir ki haberler içerisinde HIV ve AİDS eş anlamlıymış gibi yansıtılması maalesef ki yanlış bilgiyi tetikleyebilecek ve damgalamayı güçlendirebilecek bir unsurdur. Bunun en başlı sebeplerinden biri İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü (HIV) günümüzde ilaç kullanımı ile baskılanıp kişiler Edinilmiş Bağışıklık Yetmezlik Sendromu (AİDS) aşamasına gelmeden sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam edebilmesidir.
Halihazırda, ülkemizde HIV ile yaşayanların tedaviye erişim hakları, mahremiyet hakları, çalışma hayatına erişimleri ve yeniliklerden yararlanma hakları gasp edilmekteyken basın tarafından yapılan hatalı haberlerin HIV ile yaşayanların yaşadıkları hak ihlallerine yenilerini ekleyeceği açıkça ortadadır.
“HIV ile yaşayan bireyler tedaviye erişebildikleri zaman bulaştırıcı değildir”
Tedaviye erişemeyenler ise basit temas yoluyla HIV virüsünü bulaştırmaları imkansızdır.
Daha önce de görüşlerine başvurduğumuz enfeksiyon uzmanı doktorları, Dr. Nesil Bayraktar ve Dr. Emre Vudalı da; ‘Antiretroviral ilaçların her gün düzenli olarak kullanımı sonucu kanda dolaşan virüs miktarı belirlenemeyecek düzeye iner ve tedavinin yaşam boyu sürdürülmesiyle virüs miktarının bu düzeyde tutulması hedeflenir. 3 ya da 6 aylık periyotlarda virüs miktarını ölçen viral yük testleri uygulanarak HIV pozitif kişinin kanındaki virüs miktarı düzenli olarak kontrol edilir. Viral yükün belirlenemeyecek düzeyde olması kişinin sağlıklı kalmasını sağlar. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar göstermiştir ki viral yük belirlenemeyen düzeydeyse HIV’in cinsel yolla bulaşma olasılığı yoktur‘ açıklamasını yaptı.
HIV’le yaşamak ne bir suç ne de toplum sağlığına tehdittir. Gerekli tedaviye erişimin sağlanması sonucunda hem HIV’le yaşayanların sağlık risklerinin azaltılarak hayat kalitelerinin artırılabilir ve bu istedikleri sektörde hiçbir risk taşımadan mesleklerini icra edebilirler.
“Toplum doğru bilgiye ulaşmaya çalışmalıdır”
Kişinin HIV testinin sonucunu ve/veya statüsünü sadece kendi istediği durumlarda paylaşabilmesi en temel haklarından biri olarak nitelendirilmektedir. Bu noktada herhangi bir haber niteliği olmayan, HIV ile yaşayan bir kişinin çalıştığı kurum veya bulunduğu bölge hakkında kamusal bir açıklamada bulunmak kişinin ifşa edilmesi demektir.
Bu da yaşadığımız toplumda çokça insan hakları ihlallerine ve sosyal damgalamaya sebebiyet vermektedir.
Toplum bu konuda yapılan haber ve ifadelere inanmadan önce sorgulamalı ve doğru bilgiye ulaşmaya çalışmalıdır, yetkililer de HIV’le yaşayanların karşılaştıkları sorunlar ve yeni tedavilerle ilgili konunun uzmanları ve hak temelli örgütlerle iş birliği içerisinde insan ve hasta haklarına paralel uygulamaları hayata geçirmekle yükümlüdür”