Türkiye‘deki Yükseköğretim Kurumları Sınavları ile (YÖK) üniversiteye giren bazı öğrencilerin, puanlamalarındaki toplam netlerinde ekside kaldığı ortaya çıktı. Yakın Doğu Üniversitesi’ne son sıradan giren kişi eksi nette kalırken; bazı bölümlerde Türkçe ve matematikte eksi net görüldü
Eksi 8,75 netle üniversite dönemi: Baraj kalktı, sistem çöktü
YÖK Atlas verileri üniversitelerde barajın kalkmasının etkilerini net bir şekilde ortaya koydu. Birçok bölümde geçen yılki barajı dahi aşamayacak kişilerin 4 yıllık veya iki yıllık bölümlere girdiği ortaya çıktı. Hatta bazı bölümlerde Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda toplam nette ekside kalan öğrenciler bile üniversiteyi kazandı.
Burada en dikkat çeken ise Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatı bölümünü kazananlar oluşturdu. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde bu bölüme en son giren kişi toplamda eksi iki net yaptı. Bu kişi, sadece TYT Fen ve AYT Coğrafya-1’de 1 neti geçebildi. TYT Türkçede bile neti eksi 3’te kaldı. Benzer bir durum Mimari Restorasyon Bölümü’nde de oldu. Bu bölümde eksi 5 matematik netiyle bile üniversite kazanıldı.
Ayrıca sıralamalarda da enteresan durumlar oluştu. Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatı bölümüne girenler içinde 1 milyon 490 binin altında kalan bile oldu. Mimari restorasyonda ise 2 milyon 868 bin sıralamayla İstanbul Sağlık ve Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu kazanıldı. Bir diğer çarpıcı örnek ise Girne Amerikan Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetiminde oldu. Bu bölüme son sıradan giren kişi toplamda 0,5 net yaptı, TYT Matematik testinde ise eksi 8,25 nette kaldı. En düşük netse Yakın Doğu Üniversitesi’nin yüzde 50 burslu bölümünde oldu. Bu bölüme son sıradan kişinin net sayısı eksi 8,75 olarak gerçekleşti.
YÖK Atlas verilerine göre düşük netlerle girilen programlar ve sıralamaları şöyle:
Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatı
• Sivas Cumhuriyet Üniversitesi: Sıralama 1 milyon 488 bin, puan 167, net -2
• Ardahan Üniversitesi: Sıralama 1 milyon 493 bin, puan 156, net -0,75
• Bartın Üniversitesi: Sıralama 1 milyon 487 bin, puan 167, net 7,25
• Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi: Sıralama 1 milyon 490 bin, puan 164,5, net 4,25
Rekreasyon Yönetimi
• Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi: Sıralama 1 milyon 489 bin, puan 164,9, net 0,5
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
• Girne Amerikan Üniversitesi (Ücretli): Sıralama 1 milyon 743 bin, puan 177,5, net 0,5
• Kapadokya Üniversitesi (Yüzde 50 burslu): Sıralama 1 milyon 732 bin, puan 179,8, net 6,75
Tarih
• Topkapı Üniversitesi (Yüzde 50 burslu): Sıralama 1 milyon 489 bin, puan 166,1, net -3,5
• KTO Karatay Üniversitesi (Yüzde 50 burslu): Sıralama 1 milyon 479 bin, puan 173, net 2,5
Mimari Restorasyon
• Beykent Üniversitesi (Yüzde 50 burslu): Sıralama 2 milyon 688 bin, puan 197,5, net 0,25
• İstanbul Okan Üniversitesi (Yüzde 50 burslu): Sıralama 2 milyon 590 bin, puan 202,2, net 4
• Maltepe Üniversitesi (Ücretli): Sıralama 2 milyon 757 bin, puan 193,4, net 0,5
• İstanbul Sağlık ve Sosyal Bilimler MYO (Yüzde 50 burslu): Sıralama 2 milyon 868 bin, puan 182,8, net -2,5
• Kütahya Dumlupınar Üniversitesi: Sıralama 2 milyon 875 bin, puan 181,7, net -1,75
Ünsal: Yakın Doğu Üniversitesi’ne son sıradan giren kişi -8,75 net yapmış, bölümün kontenjanı 16, beş kişi girebilmiş
Eğitim Uzmanı Salim Ünsal verileri şöyle değerlendirdi:
“Sınav sisteminin ne kadar absürt şekilde hazırlandığını görüyoruz. Barajın kalkmasının bu duruma yol açtığı açık. Önceden 4 yıllık bölümlere asgari 27 netle, 2 yıllık bölümlere ise 8,75 netle girilebiliyordu. Baraj olmayınca herhangi bir testten yarım net yapmak yeterli oluyor.
Normalde bu netlerle bir bölüme girilemez ama bazı üniversiteler tercih almıyor. O da böyle absürt bir veriye neden oluyor. Yakın Doğu Üniversitesi’ne son sıradan giren kişi -8,75 net yapmış. Bölümün kontenjanı 16, beş kişi girebilmiş. Üniversitelerin profili düşüyor. Bu tabii akademik eğitimi de etkiler.”
Yıldırım: Bu veriler yükseköğretimin fonksiyonunun kalmadığını ve bilgi gerektirmeyen kurumlara dönüştüğünü gösterir
Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden (ÖDTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soner Yıldırım ise şunları aktardı:
“Bu veriler yükseköğretimin fonksiyonunun kalmadığını ve bilgi gerektirmeyen kurumlara dönüştüğünü gösterir. Tabii bazı bölümlere öğrenci gitmiyor ama oradaki personel maaş alıyor. Bunun iyi sorgulanması lazım. Devletin istihdam konusunda bir planlama teşkilatı olmaması bu duruma en çok neden olan şey.
Yani ihtiyaçları belirleyen bir kurum yok. Eskiden Devlet Planlama Teşkilatı bunu yapardı. Şimdi o kurum ortadan kalkınca özellikle öğretmenlikte biz bunu yaşıyoruz. 700 bini aşan ataması yapılmayan öğretmen var. Böyle bir ihtiyaç olması mümkün değil. Rehberlik de yok. Dolayısıyla karşılığı olmayan bir durumla baş başayız. Bu öğrenciler diploma alır ama sonuçta işsizler ordusuna katılır.”
Kaynak: BirGün Gazetesi, Mustafa Kömüş
