Kktc Klasik Bir Akraba Evliliğidir…!!!
Kktc Klasik Bir Akraba Evliliğidir…!!!
Kıbrıslı Rüstem, Türkiyeli Hamza ve Nijeryalı Onukawe…
Üçü de mahkûm; biri hırsızlıktan, biri tecavüzden, biri de uyuşturucudan…
Tıpkı benzer suçlardan hükümlü veya tutuklu diğer bin kişi ile birlikte cezaevinde yatmakta…
Bu bin kişinin barınmasından, emniyetinden, sağlığından, gıdasından, ıslah edilmesinden devlet dediğimiz bu zırdeli yapılanma sorumlu…
Barınma için kira ödemesine,
Sağlığı için ilaç satın almasına,
Pişirmek için tüp gaz harcamasına,
Isınma ve serinleme için de elektrik faturası ödemesine gerek yok…
Hepsinden vazgeçtim, bu insanların sadece gıda gideri, üç öğün kişi başı günlük 1.005 TL…
Yani ayda 30 bin 150 TL…
Bu işlerin parası Maliye’den çıkmakta…
Bu 100 kişinin 24 saat organize edilmesi için ise 320 gardiyan çalışmakta…
Bu 320 kişinin tümü de yeterli olmadığı için ek mesai yapmakta, maaşlarının yarısı kadar da ek mesai ücreti almakta…
Bu maaşların parası da Maliye’den çıkmakta…
Diğer taraftan,
Kıbrıslı Ali, Türkiyeli Mehmet ve Nijeryalı Adebowale…
Biri sigorta emeklisi, biri şoför, diğeri işçi…
Üçü de asgari ücret alıyor, yani aylık 24 bin TL net…
Yani bu üç kafadarın günde üç öğün yemek için bir mahkûm kadar zırdeli devlet yapısında bir değeri yok…
Mahkuma günlük 1.005 TL yemek parası,
Diğerlerine günlük 800 TL sürünme parası…
Peki ya ev kirası…???
Sağlık gideri…???
Elektrik faturası…???
Benzin, gaz…???
Çocuk…???
Peki ya özel sektörde yönetici pozisyonunda çalışanlar…???
Merak etmeyin, onlar da sigortadan emekli çıkınca asgari ücret alacak…
Nasıl mı…???
Buyursunlar;
Derviş bey, özel sektörde satış müdürü…
Maaşı 50 bin TL…
Ancak şirketin resmi bordrosunda asgari ücretli…
Maaşının diğer yarısı açıktan ödeniyor…
Yani sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımı şirket tarafından asgari ücret üzerinden yatırılıyor…
Maksat dostlar alışverişte görsün…
Bunu özel sektör yapıyor, patron biliyor, müdür biliyor…
En önemlisi zırdeli yapı devlet de biliyor ama herkes ölü taklidi yapıyor…
Patron çalışanını sömürüyor, devleti çalıyor…
Devlet biliyor, vatandaşını korumuyor, hırsızlığa ortak oluyor…
Al sana fantastik bir devlet hem bağımsız, hem bakımsız…
Mahkûm ve tutuklular aç mı yaşasın…???
Ne münasebet, suçlu da olsalar insan gibi yaşama hakları var…
Peki gardiyanlar maaş almasın mı…???
Ne münasebet, kamudaki en zor, en stresli işlerden biri, elbette alacaklar…
Konu ne cezaevinde yatanların insan hakları ne de gardiyanların özlük haklarıdır…
Konu bu zırdeli devlet yapısının, ekonomik, siyasi, adalet ve eşitlik kavramlarını tarhana çorbası zannetmesidir…
Zenginden doğru dürüst vergi toplayamayan, gözü sadece maaşlı ve ücretlilerin cebinde olan, kamu maaşlarını ödemekten başka hiçbir gailesi olmayan…
Bu yüzden ne sağlıkta ne eğitimde, ne ulaşımda, ne tarımda, ne de turizmde beş kuruşluk yatırım yapmayan, bu halkı, özellikle de özel sektör ve sigorta emeklilerini “Ne halt yerseniz yiyin” diye bir cangıla atan işte bu;
Beceriksiz,
Liyakatsiz,
Hadsiz,
Cahil,
Eş, dost, ahbap üçgeninde yaratılmış,
Taze soğan kasaba politikacıları ve onların alt yönetimleridir…
Bu zırdeli devlet yapısı klasik bir akraba evliliğidir…!!!