DünyaInstagramSürmanşetTeknoloji&Bilim

Errol Musk: Bir numara olana kadar durmayacak!






Elon Musk, dünyanın en zengin insanı, en yüksek siyasi makamlara olağanüstü erişimi olan, iyi bağlantıları olan bir teknoloji girişimcisi. Elon’un çocukluğu ve onu bazı kişilerin “gayri resmi ABD başkanı” olarak adlandırmasına neden olan süreci ve karakterini babası Errol Musk anlattı

Errol Musk: Bir numara olana kadar durmayacak!

Errol, oğlu ile son görüşmesini anlatırken “İki motorlu bir uçak almak istiyorum. Bunun için biraz eksiğim vardı ve Elon bana biraz para gönderdi” diyor.

“Sadece ‘teşekkürler’ dedim.”

Bu konuşmanın röportajdan bir gün önce geçtiğini belirtiyor.

Errol Musk, Cape Town yakınlarındaki sahil villasında Zoom üzerinden bana katılıyor.

Rahat ve kendinden emin görünüyor.

Elon’un çocukluğu hakkında bir röportaj talep etmek için ona birkaç hafta önce ulaşmıştım ve ertesi gün sadece “Tamam” diye yanıt vermesine şaşırmıştım.

Elon, 1971 yılında Güney Afrika’nın başkenti Pretoria’da doğdu.

Mühendis babası ve model annesi Maye tarafından büyütüldü. Ebeveynleri boşandıktan sonra, büyük ölçüde babasıyla Güney Afrika’da yaşadı ve 1989’da Kanada’ya taşındı.

Errol’a göre Elon, “çok iyi, sorunsuz bir çocuktu” ve her zaman istediğini elde etti.

“Bir numara olana kadar durmayacak”

Oğlunun “bir numara” olana kadar durmayacağını her zaman bildiğini söylüyor.

Bugün Elon, Tesla, SpaceX ve X’i (eski adıyla Twitter) yönetiyor. The Wall Street Journal, Şubat ayında servetini 419,4 milyar dolar olarak tahmin etti.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın en görünür danışmanlarından biri haline geldi ve yeni oluşturulan Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) başkanı olarak atandı.

Zor bir çocukluk

Elon’un babasıyla ilişkisi uzun zamandır karmaşıktı. Çocukluğunu biyografi yazarı Ashlee Vance’e “berbat” olarak tanımlamış ve “Okulda çeteler tarafından kovalanıyordun, sonra eve geliyordun ve orası da korkunç oluyordu” diye anlatmıştı.

Başka bir biyografide, Elon’un kardeşi Kimbal, Walter Isaacson’a babalarının çocukken kendilerine sözlü olarak kötü davrandığını söylüyor:

“Sana saatlerce bağırırdı, nutuk çekerdi. Seni değersiz, zavallı olarak tanımlar, derin yaralar açan kötü şeyler söylerdi.”

Elon, 2017’de verdiği bir röportajda babasını “korkunç bir insan” olarak nitelemişti.

Errol, Elon’un neden böyle söylediğini bilmediğini ifade ediyor:

“Onunla şimdi sık sık konuşuyorum. Eminim zamanla özür dileyebilir.”

“Unutmayın ki oğullar babalarıyla da biraz rekabet içindedir” diye ekliyor.

Ancak Errol, askeri geçmişinin onu etkilediğini kabul ediyor:

“Size, bir sümüklüböceğin bile altında olduğunuz ve yukarı tırmanmanız gerektiği söylenirdi. Sonuç olarak siz de güçlü adamlar yetiştirirsiniz” diye açıklıyor.

Errol ve Elon birçok yönden benziyor!

Errol ve Elon birçok yönden benziyor: İkisi de iş insanı, ikisi de tartışmalı figürler ve ikisinin de çok sayıda çocuğu var. Errol’un yedi, Elon’un ise 14 çocuğu olduğu düşünülüyor.

Errol, oğlunu iş yüzünden bazı çocuklarını ihmal etmekle eleştirdiğini söylüyor, ancak kendisinin tüm çocuklarına eşit ilgi göstermeye çalıştığını belirtiyor.

Ancak röportaj sırasında Errol, kendi çocuklarından birini, eski üvey kızı Jana Bezuidenhout’tan olan dördüncü kızını kısa süreliğine unutuyor.

Jana, Errol’un eşi Heide ile evlenmesiyle dört yaşında Musk ailesine katılmıştı. Errol, başlangıçta üç kızı olduğunu söylüyor ama sonra kendini düzeltiyor. Ardından “Onu (dördüncü kızını) sürekli unutuyorum” diyerek gülüyor.

Jana ve Errol’un ilk çocuğu, Jana yaklaşık 30, Errol ise 70 yaşının üzerindeyken dünyaya geldi. Çiftin daha sonra ikinci bir çocuğu oldu, ancak şu an birlikte değiller.

Bu ilişki Elon ve Errol arasında bir gerginlik yaratmıştı, ancak Errol’un söylediğine göre şu an yeniden konuşuyorlar.
Siyaset ve hakaretler
Elon’un Polonya Dışişleri Bakanı’na “küçük adam” dediği zamanı Errol’a hatırlatıyorum.

Oğlunun insanları kamuya açık bir şekilde küçük düşürmesinden endişelenip endişelenmediğini soruyorum.

“Elon veya diğer çocukların söyledikleri her kelimeden çok endişe duyuyorum, çünkü kendilerini belaya sokabilirler” diyor Errol.

“Çok küçükken ona yetişkinlere aptal olduklarını söyleyemeyeceğini söylerdim” dediğini hatırlatıyor.

“Ve o da ‘Neden? Aptallar.’ diye sorardı. Ben de ‘Evet, aptallar, ama onlara bunu söyleyemezsin,’ derdim”

Ancak Errol, siyasette bu tür davranışlara daha fazla hoşgörü gösterildiğini düşünüyor: “İnsanlar birbirlerine hakaret eder, ertesi gün ise ittifak kurarlar.”

Elon’un siyasi arenadaki etkisine rağmen, Errol onun siyaset için uygun olmadığını düşünüyor.

“O bir teknoloji insanı. Teknoloji insanları, olayların mantıklı olmasını ister,” diyor ve Elon’un her türden insanla çalışmakta zorlandığını ekliyor:

“Popüler oldukları için birlikte çalışman gereken insanlar var ama aslında tam anlamıyla aptal olabilirler”

Ancak Errol, tüm politikacılar hakkında bu şekilde düşünmüyor.

Putin hayranlığı!

Ailesinin hayranlık duyduğu bazı isimler olduğunu belirtiyor, özellikle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin.

“Putin’e sadece bir adam olarak bakarsanız, uluslararası politikalar çerçevesinde değerlendirmezseniz, ona saygı duymamak zor” diyor Errol.

“Son derece mantıklı konuşuyor. Ona hayran olmamak çok zor”

Elon’un da aynı görüşü paylaşıp paylaşmadığını sorduğumda, Errol bunu doğruluyor.

Putin’in Ukrayna’yı işgalini hatırlattığımda ise Errol, Rusya’nın saldırganlığını kanıtlayan açık delillere rağmen “Gerçekten kimin başlattığını ancak zaman gösterecek” diyor.

“O, topluluk önünde konuşurken özgüven eksikliği hissediyor”

Röportaj sırasında, özellikle siyasi görüşlerine meydan okuduğumda, birkaç kez gülüyor ve gözlerini devirdiğini görüyorum.

Errol, Elon’un Ukrayna’ya Starlink sağlama kararını başta doğru bulduğunu, ancak savaş uzadıkça fikirlerinin değiştiğini söylüyor.

Elon’un tutumunun finansal çıkarlarla ilgili olduğu iddialarını reddediyor:

“Ailemizin her şeyi var, daha fazla paraya ihtiyacımız yok”

Geniş bir odada, arkasında bilardo masasıyla konuşan Errol, giderek daha fazla hareketlenerek, “Her şeyimiz var” sözlerini defalarca tekrarlıyor.

Röportajın sonunda Errol’a, insanların Elon hakkında bilmediği bir şey soruyorum.

“O, topluluk önünde konuşurken özgüven eksikliği hissediyor” diyor Errol:

“Sıkılıyor. Kalabalığın önünde sahnede olmayı hala öğrenmek zorunda.

“Ne söylemesi gerekiyorsa, olabildiğince hızlı bir şekilde söylüyor”

BBC Türkçe













Başa dön tuşu