EkonomiInstagramKıbrısManşetSiyasetYaşam

Yücel: Anomie, bu çalışmamızda birçok başlıkta kendini gösteriyor






Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin (CMIRS) her 3 ayda bir düzenli olarak yaptığı anketin son çalışmasının ikinci bölümüne göre; anomie yani toplumsal çürümenin boyutları oldukça yüksek

Yücel: Anomie, bu çalışmamızda birçok başlıkta kendini göstermektedir

CMIRS direktörü Mine Yücel’in, anket sonuçlarıyla ilgili değerlendirmesi ise şöyle;

“Çalışmanın bu bölümünde sürekli sorduğumuz sorulara ek olarak toplumda anomie’nin boyutunu ölçmek için sorduğumuz soruları yayınlıyoruz.

Yıllardır yaptığımız çalışmalarda toplumun bir anomie toplumu olduğunu belirtmiştik. Bu çalışma bunun detaylı analizini yapması bakımından önemlidir.

Toplumsal çürüme olarak da nitelendirebileceğimiz anomie, bu çalışmamızda birçok başlıkta kendini göstermektedir.

“Yüzde 79.96, ‘günümüzde insan kime güvenebileceğini bilemiyor’ diyor”

Ülkede işlerin yanlış gittiğine inanan, ülke yönetiminin temel kamu hizmetlerini yerine getiremediğini düşünen, sosyal güvenin düşük olduğu, ankete katılanların sadece yüzde 11.2’sinin ülkede alınan kararlarda söz sahibi olduğunu düşündüğü, ankete katılanların yüzde 84.2’si ülkede adaletsizliğin, yüzde 85.2 partizanlığın, yüzde 67.8 yolsuzluğun, yüzde 67.7 ise rüşvetin yaygın olduğunu düşündüğü bir toplum içerisinde yaşamaktayız.

Anomie yani toplumsal çürümede 2 boyut bulunmaktadır; Bunlardan birincisi sosyal dokunun bozulması, diğeriyse liderliğin bozulmasıdır. Bu çalışmada yayınlayacağımız bütün sonuçlar aslında her iki boyutun da ülkemizde mevcut olduğunu göstermektedir.

Ankete katılanların yüzde 79.96’sı ‘günümüzde insan kime güvenebileceğini bilemiyor’, yüzde 78.35’i ise devlet yetkililerinin insanların sorunlarıyla gerçekten ilgilenmediğini düşünmektedir.

Bu çalışmada anomie’nin ortadan kaldırılması için bazı öneriler de sunmaktayız. Toplumun içinde olduğu durumun iyice anlaşılması ve buna göre çözüm önerileri hazırlanması gerekmektedir.

Bunun için de bilimsel çalışmaların önemi büyüktür. Anomie’nin ortadan kaldırılması için en önemli adımlardan bir tanesi de adaletin ve hukukun üstünlüğünün yeniden sağlanmasıdır”

Kararlarda söz sahibi olduğunu düşünenlerin oranı sadece yüzde 11

Ek sorular:

Ankete katılanların sadece yüzde 11.2’si ülkede alınan kararlarda söz sahibi olduğunu düşünmektedir. Bu oran Mart 2024 anketinde yüzde 25, Aralık 2024 anketinde ise yüzde 13.62 idi.

Demokrasi olduğunu iddia eden ülkelerde vatandaşların sadece yüzde 11. 2’sinin ülkede alınan kararlara etki edebildiğini düşünüyor olması ise oldukça düşündürücüdür.

Ankete katılanların yüzde 84.2’si ülkede adaletsizliğin yaygın olduğunu düşünmektedir. Bu oran Mart 2024 anketinde yüzde 80.20, Aralık 2024 anketinde yüzde 83.17 idi.

Ankete katılanların yüzde 85.2’si ülkede partizanlığın yaygın olduğunu düşünmektedir. Bu oran Mart 2024 anketinde yüzde 86, Aralık 2024’te ise yüzde 89.78 idi.

Ankete katılanların yüzde 67.8’i ülkede yolsuzluğun yaygın olduğunu düşünmektedir. Bu oran Mart 2024 anketinde yüzde 90.6, Aralık 2024’te yüzde 78.56 idi.

Ankete katılanların yüzde 67.60’ı ülkede rüşvetin yaygın olduğunu düşünmektedir. Bu oran Mart 2024 anketinde yüzde 82.4, Aralık 2024’te ise 73.95 idi.

Kuzey Kıbrıs = Bir Anomie Toplumu

Yıllardır yürüttüğümüz çalışmalarda Kıbrıs’ın Kuzeyinde bir anomie toplumu olduğundan bahsetmiştik. Toplumsal çürüme olarak da adlandırılabilecek bu olgu toplumda ahlaki ve etik değerlerin zayıflaması, insanlar arası güvenin azalması ve kurumlara olan inancın kaybolmasıyla karakterize edilir.

Anomie sosyal bir algıdır ve iki farklı ama birbiriyle bağlantılı boyutu bulunmaktadır. Bunlardan birincisi sosyal doku veya yapının bozulması, diğeri ise sosyal düzenleme veya liderliğin bozulmasıdır.

Sosyal dokunun bozulması dediğimizde sosyal güvenin düşmesi ve toplumsal ortak değerlerin yok olmasından bahsediyoruz.

Toplumsal liderliğin bozulması ise bireylerin liderliğin meşru ve etkin olmadığını düşünmesi ile ortaya çıkar. Toplumsal liderlik adil seçimlerle gelmeli ve toplumun çıkarlarını temsil ediyor olmalıdır.

Bu algı ortadan kalktığı zaman, yani toplumda bireyler seçilenlerin adil bir şekilde seçilmediği, adil kararlar almadığı, toplumda herkesi eşit şekilde korumadığı ve toplumun çıkarlarını temsil etmediği algısına kapılırsa o zaman alınan kararlara da uymamaya başlarlar.

Ortak bir anomie algısı bireylerde toplumdan soyutlanma, anlamsızlık hissi, bireysel özgüvenin düşmesi, umutsuzluk ve çaresizlik, toplumla anlamlı bağ kuramama, kişisel ve toplumsal kontrolün yitirilmesi ve dünyanın tehlikeli bir yer olduğu algısını güçlendirir.

Anomie bireylerin mutluluğunu ve akıl sağlığını da etkiler, toplumdan soyutlanmaya, apolitikleşmeye ve bireysel çıkarlara odaklanmaya yol açar.

Anomie’nin sebeplerine de bakarsak, ekonomik eşitsizlik, hızlı değişen ekonomik ve sosyal yapı, hızlı değişen nüfus yapısı, adaletsizlik, yolsuzluk, ahlaki yozlaşma, siyasetin birleştirici değil ayrıcı bir rol oynaması vs gibi sebepler sayılabilir.

Bu çalışmamızda toplum genelinde anomie algısını daha detaylı bir şekilde ölçmeye çalıştık. Her çalışmamız sosyal güven ve siyasete güvenin düşük olduğunu ortaya koymaktaydı. Bu çalışmamızda anomie’nin ölçümünde kullanılan kabul görmüş sorular da sorduk.

İlk olarak ‘Bir kişi bugün için yaşamalı ve yarının kendi kendini halletmesine izin vermelidir’ cümlesine katılanların oranı yüzde 45.7 olmuştur. Bu cümleye katılmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 26.65’tir.

‘Bazı insanların söylediklerinin tersine ortalama bir insanın durumu daha iyiye değil daha kötüye gidiyor’ cümlesine katıldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 62.32’dir. Bu cümleye katılmadığını belirtenlerin oranı ise sadece yüzde 12.83’tür.

‘Gelecekteki görünümle bir çocuğu dünyaya getirmek pek de adil değil’ cümlesine katılanların oranı yüzde 42.09 iken katılmadığını belirtenlerin oranı yüzde 40.48’dir.

Devlet yetkililerinin insanların sorunlarıyla ilgilenmediğine katıldığını belirtenlerin oranı yüzde 78.35 iken, buna katılmadığını belirtenlerin oranı sadece yüzde 7.61’dir.

‘Günümüzde insan kime güvenebileceğini bilmiyor’ cümlesine katılanların oranı 79.96% iken buna katılmadığını belirtenlerin oranı ise sadece 6.01%dir.

‘Çoğu insan başkalarına ne olduğunu gerçekten umursamıyor’ cümlesine katıldığını belirtenlerin oranı yüzde 68.54 iken katılmadığını belirtenlerin oranı ise sadece yüzde 10.02’dir.

‘Sağlığın yanında para hayattaki en önemli şeydir’ cümlesine katıldığını belirtenlerin oranı yüzde 50.70 iken, katılmadığını belirtenlerin oranı yüzde 32.66’dır.

‘İnsan bazen hiçbir şeyin önemli olmadığını düşünmeden edemiyor’ cümlesine katıldığını belirtenlerin oranı yüzde 60.32 iken buna katılmadığını belirtenlerin oranı ise sadece yüzde 15.63’tür.

‘Para kazanmak için artık doğru yol veya yanlış yol yok, sadece kolay ve zor yollar var’ cümlesine katıldığın belirtenlerin oranı yüzde 44.69 iken katılmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 36.87’dir.

‘Çoğu insan dürüstlüğün her zaman işe yaramadığını, kimi zaman bir adım öne geçmek için sahtekarlığın daha iyi bir yol olduğunu düşünüyor’ cümlesine katıldığını belirtenlerin oranı yüzde 41.69 iken katılmadığını belirtenlerin oranı yüzde 39.68’dir.

Bu cümlelere katılıp katılmama toplumda anomie’nin derecesini ortaya koymaktadır. Devlet yetkililerine güvensizlik, sosyal güven eksikliği, kötümserlik, bireysel çıkarlar ve sosyal ve ahlaki normların kaybolmakta olduğu algısı bu ölçekle güçlü bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

Sorulara verilen cevaplar 5 ortalamasına yaklaştıkça toplumda anomie’nin seviyesinin yüksek olduğunu göstermektedir. Kıbrıs’ın Kuzeyinde de ortalama üzeri bir anomie seviyesi olduğunu görmekteyiz.

Anomie Durumunu Ortadan Kaldırmak İçin Yapılması Gerekenler:

1. Adalet ve Hukukun Üstülüğü’nün yeniden tesis edilmesi

Yolsuzluk, rüşvet vs gibi suçların ortadan kaldırılması, toplumda yaygın olan adaletsizlik algısının giderilmesi için adımlar atılmalıdır.

2. Kurumları Güçlendirmek ve Yasaların Uygulanmasını Sağlamak

Şeffaf ve adil bir yönetim şekliyle yasaların tutarlı ve adil bir şekilde uygulanıp yolsuzluk ve suçun azaltılması gerekmektedir. Cezasız kalan suçlar artmaya devam eder. Cezasızlık algısının ortadan kaldırılması, yasaların herkese eşit şekilde uygulanması önemlidir.

Buna ek olarak eğitim, sağlık ve alt yapı gibi kamusal hizmetlerin iyileştirilmesi gereklidir.

3. Ülkenin Nüfus Politikasının Gözden Geçirilmesi

Ülke nüfus yapısı çok hızlı ve kontrolsuz bir şekilde değiştirilmiştir. Yeni bir nüfus politikasına ihtiyaç vardır.

4. Toplumsal Uyumu Teşvik Etmek

Ekonomik eşitsizliği azaltmak için tüm bireylere eşit ekonomik fırsatlar tanınması gereklidir.
Ülkede çalışan, okuyan ve yaşayan yabancıların topluma entegre olabilmesini sağlamak için çalışmalar yapılması gerekmektedir.

5. Ekonomi ve Çalışma Hayatındaki Sorunların Giderilmesi

Sömürünün önlenmesi için işletmelerin denetlenmesi, yeni iş imkanlarının yaratılması ve iş gücünün yeniden eğitim programlarıyla farklı iş olanaklarına açık hale gelmesi sağlanmalıdır.

6. Toplumsal ve Etik Değerlerin Yeniden Yerleştirilmesi

Okulların, medyanın ve diğer kurumların etik davranış, sorumluluk ve sivil katılım konularını teşvik etmesi önemlidir. Yeniden dürüstlük gibi pozitif toplumsal değerlerin yerleştirilmesi için küçük yaşlardan başlayarak geniş bir eğitim seferberliğine ihtiyaç vardır.

7. Sosyal Değişime Uyum Sağlama

Yasaların sosyal değişim göz önünde bulundurularak yeniden gözden geçirilmesi ve uygulanması. Örneğin ülkede ciddi bir sorun olan insan ticareti ve organize suçların önlenmesi için acil bir şekilde yasa ihtiyacı bulunmaktadır. Bir an önce eksik yasaların çıkarılması ve uygulanması önemlidir.

Trafik Kazaları ve Anomie

Bu çalışmada toplumsal anomie’nin tanımını ve etkilerini yansıtmaya çalıştık. Bunu yaparken bu tanımlardan hareketle ülkemizin bir çok sorununu anomie bakış açısıyla incelemenin de faydalı olabileceğini düşünüyoruz.

Örneğin ülkenin en önemli sorunlarından bir tanesi olan trafik kazalarına da anomie çerçevesinde bakarsak, yaşamakta olduğumuz trafik kaosunu biraz olsun anlayabiliriz.

Trafikte anomie’yi ‘bildik kuralların yıkılıp başıboşluğun hüküm sürmesi’ olarak tanımlayabiliriz. Anomie literatürü bize trafikte anomie’nin birçok sebebi bulunduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz bağlamında bu sebeplerin neler olduğuna bakalım:

Trafik Kurallarının Uygulanmasında Eksiklikler:

Trafik kurallarının uygulanmadığını gören sürücüler kuralları görmezden gelmeye ve trafiği kaosa sürüklemektedir.

Trafik Normlarında Kültürel Farklılıkların Etkileri:

Fazla göç alan veya turizmin yoğun olduğu ülkelerde, özellikle de trafik levhaları yetersizse, akıl karışıklıkları ve yine normların ortadan kalkması beklenebilir.

Trafik Altyapısının Sınıfta Kalması:

Yolların bakımsız olması, gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmaması vs gibi etkenler sürücülerin kendilerini ve başkalarını nasıl koruyacaklarını bilemediği bir trafik ortamına yol açabilmektedir.

Şehirlerin Hızlı Büyümesi (veya ülkemizdeki durumda hızlı nüfus artışı):

Hızlı büyüyen nüfusla birlikte trafik sistemleri ve yollar aynı hızla büyümüyorsa sürücüler de yoğunluktan kaçabilmek adına kendi kurallarını yaratırlar ve bu da kaosa yol açar.

Görülebileceği gibi ülkedeki birçok sorunu toplumsal anomie’den bağımsız düşünmek pek de kolay değildir. Toplumsal anomie’nin ortadan kaldırılması için yapmış olduğumuz öneriler diğer birçok sorunun giderilmesi için de bir temel oluşturacaktır”











Başa dön tuşu