InstagramKöşe YazarlarımızManşet

Yargının Göbeğindeki Rüşvet Çetesi ve Suskun Siyaset






Düşünün;

Ülkede, üyeleri, “Savcı-Polis-Mafya-Siyasetçi” olan bir “KİRLİ İTTİFAK” çetesi ifşa oluyor.

Rüşvet pazarlıklarının yapıldığı ses kayıtları bir haftadır kamuoyunu sallıyor.

Suçluların adaletten kaçırılması, tutuklanmaması için çevrilen bu dümen tüm açıklığıyla ortaya koyuluyor.

Bu ittifak, 15 yıl hapislik öngören “kara para” ve “yasa dışı bahis” dahil birçok suçla itham edilen, hakkında Mali Polis tarafından hazırlanan dosyası olan birini dosyanın içinden tereyağından kıl çeker gibi çıkarıyor.

Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan azılı bir suçlunun ülkemizde elini kolunu sallayarak hala bugün yaşadığı ifşa ediliyor.

Skandal öyle büyük ki; eski bir Polis Genel Müdürü hakkında sahte mahkeme evrakı dahi düzenleniyor.

İsimler belli. Adresler belli.

Bir haftadır habere konu hiçkimseden de haber ve ses kaydı ile ilgili yalanlama gelmiyor, gelemiyor.

Haberlerden sonra, Başsavcılık ilgili dosyayı raftan indiriyor, polis soruşturması başlıyor.

Toplum “son kale” olarak gördüğü yargıya karşı büyük bir güven bunalımı yaşıyor.

Gelin görün ki; Polis ve Başsavcılık yanında bir de başta Meclis içi ve dışı muhalefet olmak üzere tüm siyaset susuyor!

İçinde onlarca hukukçunun olduğu bir kalabalık ağzını açmıyor.

Barolar Birliği, mesleğe leke süren bu durumla ilgili “etkin soruşturma yapılsın, çürük elmalar temizlensin” demiyor.

Polis, “Halkımız müsterih olsun, bu yapılanmayı araştırıyoruz” demiyor.

Her şeyin başı konumunda olan Başsavcılık‘tan çıt çıkmıyor.

Kapalı kapılar ardında, hukuk ve polis camiası kaynıyor ama kamuoyunda tek kelime eden yok.

Çünkü siyaset baskı unsuru oluşturmuyor. Bir gazete ve toplumun bir kesimi direniyor, dillendiriyor, konuşuyor.

Ama yetmiyor!

Ses kayıtlarında rüşvet pazarlığı yapan avukatlar, adı geçen Savcılar, dosyadan çıkarılan zanlılar hala normal hayatlarına devam ediyor.

Kripto para şirketi adı altında kara para aklanmaya da tüm hızıyla devam ediliyor.

Haberlerin altı oyulsun, itibarsızlaştırılsın diye türlü iftira ve iddialar ortaya atılıyor.

Belgelerin doğruluğu elbette tartışılamıyor ama haberi yapanlara itibar suikasti yapılıyor.

Toplum bunu yemiyor tabi, o ayrı.

***

Elbette “KİRLİ İTTİFAK: TÖREHANLAR DOSYASI | YARGI-MAFYA-SİYASET-POLİS” haber dosyasından bahsediyorum.

Sizler zaten biliyorsunuz.

Peki tüm bunlar bizi vazgeçirecek mi…

Elbette hayır…

Elde ettiğimiz yeni tüm bilgi ve belgelerle, adaletin gözünü oymak için oluşturulan bu çeteleşmeyi ifşa etmeye devam edeceğiz.

Duymayanlar, görmeyenler olsa da…

Biz toplumun gözü de kulağı da olmaya devam edeceğiz.











Başa dön tuşu