1- “Kamu yararı” hukukun önüne geçer mi? | 2-“Hukuk” kamu yararı varsa yumuşayamaz mı?

Herkesin malumu olduğu üzere Girne Belediyesi bir süredir, on yıllardır hiç dokunulmamış olan Girne Kalesi bölgesinde bazı çevre düzenlemeleri yapıyor.

Heyecanla karşılanan bu durum, Girnelilerden de destek görüyor.

Ancak dün Şehir Plancıları Odası bir açıklama yaparak, ilgili düzenlemelerle ilgil Planlama Onayı ve Anıtlar Yüksek Kurulu onayı olmadığını, uyarılara rağmen de bunların alınmadığını söyleyerek Mahkemeye başvurduğunu ve bu düzenlemeler için “ara emri” aldığını duyurdu.

Bölgedeki düzenlemeler de şimdilik durdu. Ancak tartışma büyük

***

Lefkoşa‘nın CTP‘li Meclis Üyesi olan Şehir Planlamacıları Odası Başkanı Berkay Ramiz ile yine CTP’li Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul‘un, kamuoyu önünde ağır ifadelerle tartışması elbette dikkat çeken bir gelişme.

İşin yasal boyutu ve projenin fiili uygulamasındaki “yasa dışı” iddiaları dışında; tartışma üslubu dikkat çekti ister istemez.

Yasal ve fiili uygulama konusunda her iki tarafın da haklı olduğu noktalar olduğunu düşünüyorum.

Zira bu ülkede büyük ve önemli, kamu yararı içeren projeler hep bürokrasiye takılıyor, engeller çıkıyor, bazen haklı bazen haksızca…

Olan ise yatırım ve proje bekleyen topluma oluyor günün sonunda.

***

Girnelilerin büyük çoğunluğu Şenkul’dan ve projelerinden memnun. Şenkul’un da ciddi bir çaba koyduğu ortada. Büyük bir emek var.

Teknik olarak bir hata olup olmadığını bizim belirlememiz de mümkün değil. Bu meslek odalarının ve günün sonunda da yargının işi.

Ancak “ara emri” alındığını da düşünürsek, yasal olarak bir eksiklik olduğu ihtimali yüksek olarak karşımıza çıkıyor.

***

Peki bu eksiklik, diyalog yoluyla çözülemez miydi? Odayı direkt Mahkemeden ara emri almaya iten sebepler neydi? Bunları bilemiyoruz.

Yani Şenkul’a bu eksikleri gidermesi için zaman tanındı mı? Görüşme yapıldı mı? Diyalog kuruldu mu ve Şenkul buna karşı çıktı da o yüzden mi Mahkemeye gidildi belli değil.

Oda bu sürecin nasıl ilerlediğine dair açıklama yapmalı. Yapmalı ve “ara emri alınmadan çözülmeyeceği” noktasını ispatlamalı ki kamuoyu odaya destek verebilsin.

***

Bunun yanında, kendi seçmeninin ve kamuoyunun ciddi desteğini alan bir Başkan olan Şenkul da daha teknik bir cevapla, eksiklikler varsa kabul ederek, süreci büyük bir tartışmaya dönüştürmeden sürdürme yoluna gitmeli.

Elbette Şenkul’un üslup ve hitap şekli de tartışma konusu edildi. Bunu eleştiren birçok kişiden biri de benim.

Şenkul’un konuyla ilgili CTP’li oda başkanının bizzat kendisini hedef alan açıklamasını, ona “egoist” ve “kompleksli” demesini ciddi bir üslup hatası olarak değerlendiriyorum.

Hem Girne’nin ihtiyacı hem kamu yararı var ve Girneliler de bunu destekliyor. Kişisel bir çatışma ortamı yaratılarak bunun önüne geçilmemeli.

***

Yapılan işler için “süreç belli ki aralarında sorun olan iki partilinin çatışması sebebiyle tıkandı” imajı sadece tartışmayı daha da büyütecek gibi görünüyor.

Bu sırada dikkatimi çeken ayrı bir nokta daha var. Tüm bu tartışma devam ederken, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın sosyal medya paylaşımı.

Erhürman, Şenkul ve Çatalköy-Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok’la çekilmiş bir fotoğrafını paylaştı ve üstü kapalı olarak Şenkul’a destek verdi.

Şöyle ki; Oda “ara emri” aldığını duyurduğu basın açıklamasını 16.30’da basına gönderdi. Şenkul ise ilk cevabını 17.43’de paylaştı. Oda, Şenkul’un açıklamasına tepkisini 18.58’de sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile duyurdu ve Erhürman ise aşağıdaki paylaşımını; 19.05’de yaptı.

Kendisi de bir hukuk profesörü olan Erhürman, Şenkul’a bu şekilde bir destek veriyorsa; olayın hukuki boyutunun odanın ara emri almasını gerektirecek kadar kuvvetli bir argüman olduğunu düşünmüyor demektir.

Bu da ayriyeten dikkat çekici.

***

Velhasıl kelam; Umarım bu tartışma “kişisel” bir noktada devam etmez ve hem yasa hem kamu yararı göz önünde bulundurularak bir an önce çözülür.