Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından bu yana Gazze‘de 136 BM çalışanının öldürüldüğünü açıkladı
Guterres: BM tarihinde daha önce böyle birşey yaşanmamıştı
BM Genel Sekreteri António Guterres, sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklamada, Gazze’de 75 günde 136 BM çalışanının öldürüldüğünü duyurdu. “BM tarihinde daha önce böyle birşey yaşanmamıştı” diyen Guterres, “Çalışanlarımızın çoğu şiddet yoluyla evlerinden sürüldü” ifadelerini kullandı.
Genel Sekreter Guterres, hayatını kayben BM çalışanları ile Gazze’deki sivillere insani yardım için ölümü göze alarak destek veren binlerce gönüllünün çabası karşısında saygıyla eğildiğini de belirtti.
BM Genel Sekreteri, ayrıca İsrail’in Hamas ile mücadelede izlediği çizgiye yönelik eleştirilerini de tekrarladı. “İsrail’in bu savaşı yürütme biçimi Gazze’de insani yardım dağıtmanın önünde büyük engeller oluşturuyor” ifadesini kullanan Guterres, bölgeye insani yardımın ulaşabilmesi için güven içinde çalışabilecek insani yardım görevlilerine ihtiyaç olduğunun da altını çizdi.
BMGK insani yardım kararını kabul etti
Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi (BMGK), günler süren müzakereler sonrasında cuma günü Gazze’ye yönelik insani yardımların artırılmasına ilişkin karar tasarısını kabul etti. 15 üyeli Güvenlik Konseyi’nin 13 üyesinin kabul oyu verirken, ABD ve Rusya çekimser kaldı.
Kararda, Gazze Şeridi’ne insani yardımların artırılması çağrısı yapılırken, tüm taraflardan Gazze Şeridi’ne derhal “güvenli ve engelsiz bir şekilde geniş çaplı insani yardım” erişiminin sağlaması talep edildi.
Uzun tartışmalar ve müzakereler sonucunda kabul edilen kararda ayrıca Güvenlik Konseyi üyeleri, yardımların ulaştırılmasında görev yapacak bir daimi BM koordinatörü atanması konusunda da uzlaştı. Koordinatörün insani yardım sevkiyatını hızlandırması ve bölgedeki bütün aktörlerle iş birliği içinde çalışması hedefleniyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından hazırlanan ilk metinde yer alan “Uluslararası insani hukuka yönelik tüm ihlaller ile sivillere ve sivil unsurlara yönelik ayrım gözetmeyen saldırıların kınanması” şeklindeki ifadeler ABD’nin de baskıları sonucu karar tasarısından çıkarılırken, yardımların yapılabilmesi için acilen şiddete son verilmesi çağrısı da metinde yer almadı.