İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD Başkanı Trump‘ın Gazze‘deki Filistinlilerin başka ülkelere gönderilmesi gerektiğini savunması karşısında, İsraillilerin Grönland‘a gönderilmesini teklif etti
Bakan Arakçi, İngiltere’nin Sky New televizyonuna konuştu
ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’nin ‘temizlenmesi için’ Ürdün, Mısır ve diğer Arap ülkelerin bölgeden daha fazla Filistinli mülteciyi kabul etmesi ve bu kişilerin ‘farklı yerlerde inşa edilecek konutlara yerleştirilmesi’ çağrısı yapmasına İran’dan yanıt geldi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İngiltere’nin Sky New televizyonuna verdiği röportajda, “Filistinliler yerine İsraillileri sürgün etsin. Onları Grönland’a götürsün. Böylece bir taşla iki kuş vururlar, İsrail ve Grönland sorununu çözerler” diye konuştu.
Arakçi: Önce karşı taraf güvenimizi kazanmalı
AA’nın aktardığına göre, yeni bir nükleer müzakereye karşı olmadıklarını ancak İran’ın müzakerenin diğer taraflarıyla arasında bir güven sorunu olduğunu söyleyen İran Dışişleri Bakanı, İran’ın müzakerelere yeniden başlamak için kendisine güvendiğini söyleyerek henüz bu noktaya uzak olduklarına işaret etti.
Arakçi, birçok zorlu sorunda çözümün diplomasi olduğunu ifade ederek “Ancak öncesinde karşı tarafın güvenimizi kazanması için birçok şey yapması gerek” ifadesini kullandı. Geçmişte müzakere ve güven inşasına rağmen İran’a yaptırımlar uygulandığını hatırlatan Arakçi, şöyle konuştu:
“Bunun alternatifi nedir bilmiyorum. Şu an değerlendirme aşamasında. Açıkça söyleyeyim ki İran’da bu alternatif konusunda bir tartışma yaşanıyor. Sade vatandaş seviyesi de olmak üzere her seviyede tartışmalar yapılıyor. Farklı görüşler var. Hangisi galip gelecek bilmiyorum ama tartışmalar devam ediyor. Ancak ekim ayında karar vermek gereken bir noktaya geleceğiz. Bu yılın ekim ayı, bir krizin başlangıcı olabilir ve bundan kaçınmalıyız”
ABD Başkanı Donald Trump’ın müzakere konusundaki açıklamalarına da değinen Arakçi, Trump’ın önerilerini dinleyeceklerini ve bir karar vereceklerini dile getirdi.
“Filistinliler yerine İsraillileri sürgün etsin”
İsrail’in İran’a saldırma ihtimaline yönelik soruları da yanıtlayan İran Dışişleri Bakanı Arakçi, “Bu yeni bir tehdit değil. Onlar da biliyor ki bu aslında gerçek bir tehdit de değil. Bizim karşılık verme kapasitemizi biliyorlar. Nükleer tesislerimize yapılacak herhangi bir saldırının hızlı ve kararlı bir yanıtla karşılık göreceğini de açıkça söyledik. Bu deliliği yapacaklarını sanmıyorum. Bu gerçekten delice olur ve bölgeyi büyük bir felakete sürükler. Bunu konuşmak bile istemiyorum çünkü gerçek bir tehdit değil” dedi.
Arakçi, ABD Başkanı Trump’ın Filistinlileri başka ülkelere yerleştirme çağrısı hakkında da değerlendirmede bulunarak “Bu geçmişte denendi ve başarılı olmadı. Filistin silinemez, Filistinliler sürgün edilemez” ifadelerini kullandı. Trump’a farklı bir öneride bulunan Arakçi, “Filistinliler yerine İsraillileri sürgün etsin. Onları Grönland’a götürsün. Böylece bir taşla iki kuş vururlar, İsrail ve Grönland sorununu çözerler” diye konuştu.
“Herkesin yaşam hakkı var ama işgal hakkı yok”
İran Dışişleri Bakanı, “İsraillilerin kendi topraklarında yaşamaya hakkı olmadığını mı düşünüyorsunuz?” sorusuna yanıt vererek, “Herkesin yaşamaya hakkı vardır ancak kimsenin başkasının toprağını işgal etme hakkı yoktur. Bu topraklar Filistinlilerin. Kendi toprakları ve kaderleriyle ilgili kararı Filistinliler vermelidir” dedi.
Son bir yılda bölgedeki eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve Suriye’nin devrik lideri Beşar Esad gibi müttefiklerinin öldürülmesi ya da devrilmesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Arakçi, “Bunlar dünyada yaşanan şeyler” dedi. Arakçi, Hamas ve Hizbullah’ın zarar görse de yeniden ayağa kalktığını, direnişin bir düşünce sistemi olduğunu söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ve Hamas arasında 19 Ocak Pazar günü yürürlüğe giren ateşkesin sürdüğü Gazze Şeridi’nin ‘temizlenmesi için’ Ürdün, Mısır ve diğer Arap ülkelerin bölgeden daha fazla Filistinli mülteciyi kabul etmesi ve bu kişilerin ‘farklı yerlerde inşa edilecek konutlara yerleştirilmesi’ çağrısı yapmıştı.
Trump’ın bu çağrısı tepki çekerken, 23 Aralık 2024’te ise Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Grönland’ın ülkesinin kontrolünde bulunması gerektiğine ilişkin söylemini yineleyerek, Ada’nın mülkiyeti ve kontrolüne sahip olmanın ‘mutlak zorunluluk’ olduğunu savunmuştu.
