Şuç örgütü lideri olarak kabul edilen Sedat Peker, gazeteci Can Dündar’ın İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar’ başlığıyla yayınladığı ve hapis cezası aldığı MİT TIR’larıyla ilgili gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu
Peker: Yardım TIR’larına ayrıca TIR’lar eklendi
Yayınladığı 8. video ile Türkmenlere gönderilen yardım TIR’ı konvoylarına ayrıca TIR’lar eklendiğini belirten Peker, Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin (SADAT)’bunlarla El Nusra’ya silah gönderdiğini belirtti.
Suriye-Türkiye arasındaki milyarlarca dolarlık yasa dışı ticaretin varlığından söz eden Peker, “Saray ile El Nusra arasındaki bir mekanizma kontrolünde gerçekleşiyor” dedi.
İşte Peker’in o ifadeleri:
MİT TIR’ları yakalandıktan sonra kafamda şöyle bir şey oluşmuştu; biz oraya hem toplumun duygularını yükseltmek hem de oradaki kardeşlerimize yardımcı olmak bayır bucak Türkmenlerine, diğerlerine… Nedir insansız hava aracı, kıyafetler… Ama çok fazla sayıca, oradaki tüm savaşçılara yetecek kadar.
Telsizlerden tutun, çelik yeleklerden, onlar, bunlar, TIR’larca… Bu projeyi düşündük, o milletvekili arkadaşlarımızla da konuştuk, o milletvekili arkadaşımız da düşünceyi aldı, iletmesi gereken yerlere iletti. Tamam. Sonra dediler, “Biz ek TIR’lar verelim. Sizin TIR’larla beraber.”
Bizi TIR’lar Sedat Peker yardım konvoyu diye gidiyor. Basına da resimler veriyoruz. Bütün hepsini, tüm ekipmanları yolluyoruz. Ama benim adıma giden diğer araçlar var. Onlar da başka yerlerdeki Türkmenlere gidiyor diye biliyoruz. Biz o araçların içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Bilmiyoruz dediğim, biliyoruz içinde silah var, saf çocuk değiliz. Bu da normal, olması lazım gereken şey.
Ama bu MİT tarafından organize edilmiyor, askeriye tarafından da organize edilmiyor, bu SADAT tarafından organize ediliyor. SADAT’ın içerisinde bir ekip tarafından.
Şimdi biz bunları yollarken, bunların hepsi benim paramla oluyor, onlar hariç. Onlar hariç, onların benimle hiçbir ilgisi yok. Ama benim adıma gidiyor, işlem yapılmıyor, kayıt yapılmıyor, direkt geçiş yapılıyor.
Sonra ben yüklü miktarda araçlar yollamaya başlayınca dediler, “Bize de biraz verir misin? Orada başka savaşçılar…” Tamam dedim, veririm.
Türkmenler her yerden videolarla teşekkür ediyorlar, “Aracı aldık”, “Aracı aldık”… Bir iki tanesi böyle Arapça konuşuyor. Sonra bizim Türkmen arkadaşlardan bir tanesi Bunlar “El Nusracı” dedi.
Bizim diğer arkadaşlar da bana diyor ki “Bu gidenler El Nusra’ya gidiyor.” Evet, benim üzerimden gidiyor. Samimi yapıyorum. Ama ben yollamadım, SADAT’çılar yolladı.
Beni küçültmek istediniz değil mi, göreceksiniz kibrit kutusuna sokacağım hepinizi tüm dünyada. Hem de devleti de yargılatmayacağım. Belki devlete gerekli tedbirleri almadığı için birkaç yüz bin avro, her şikayette zaten bizi haksız bulup ödetiyorlar, ondan bir şey olmaz ama devlet benim hikayede değil, SADAT ekibi…