Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mine Söğüt, dün İzmir’de HDP binasına yapılan alçak saldırının, daha önce işlenen siyasi cinayetlerle kesiştiği noktaları vurguladı
Söğüt: Hepimiz biliyoruz; katil yine yalan söylüyor
Öğüt’ün yazısı şu şekilde:
“En kısa yol, en iyi bildikleri yol. Aynı yoldan gidiyorlar yine. En sert virajdan sağa kıvrılıyorlar ve siyasi cinayetlere sapıyorlar.
Bu senaryoyu defalarca görmüş olmamız gerçeği değiştirmiyor. Biz, bu senaryoyu defalarca görüyoruz ve her defasında bize verilen rolü uslu uslu üstleniyoruz.
Sokaklara çıkıyoruz. “Katil devlet” diye avaz avaz bağırıyoruz. “Provokasyona gelmeyelim” diye birbirimizi uyara uyara kahroluyoruz.
Ama zincir hiç kopmuyor.
Bu ülkenin ilk siyasi cinayetiyle son siyasi cinayeti arasındaki bağ her dönem daha da kalınlaşarak güçleniyor.
O yüzden bundan 73 yıl önce Sabahattin Ali’yi öldüren katilin verdiği ilk ifade ile dün, HDP İzmir il Başkanlığı’nı basıp genç bir kadını katleden katilin ifadesi bire bir birbirine benziyor.
Sabahattin Ali’nin katili Ali Ertekin yakalandığında şöyle demişti:
“Sabahattin Ali’nin Türklükle alakası olmayan ve Türk milletine fenalık için harice kaçmak isteyen bir canavar olduğunu anladım. (…) Her geçen saniye asabımı bir kat daha sarsıyordu. Gözlerim kararır gibi oldu. İşte bu milli düşünce ile birdenbire irademi kaybederek elimdeki sopa ile kitap okumakta iken kafasının sol tarafından yüzüne şiddetle vurdum. (…) Ölmüştü”
Aşağıdakilerse dün işlenen son siyasi cinayetin yakalanan katil zanlısının ifadesi.
“Kimse ile bir bağlantım yok. PKK’den nefret ettiğim için binaya girdim, rastgele ateş ettim”.
Hepimiz biliyoruz; katil yine yalan söylüyor.
Yazının devamı için TIKLAYIN