Türkiye, yüz yüze eğitim için Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tarafından yeni bir uygulama tebliği hazırlandı. Uygulamaya göre, sınıfta koronavirüs vakası olsa bile eğitime devam edilecek
Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle mart ayından beri kapalı olan okullar, alınan tedbirler çerçevesinde anasınıfı ve ilkokul 1’inci sınıflar için 21 Eylül tarihinde açıldı. Eğitim de uygulanacak tedbir prosedürlerinin ne olacağı merak konusuydu. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu’nun yüz yüze eğitim için hazırladığı yeni tebliğe göre, sınıflarda yeni tip koronavirüs testi pozitif çıkan öğrenci olması durumunda da eğitime devam edilecek.
Pozitif vaka çıkması durumunda eğitim devam etme kararını CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa Cumhuriyet.com.tr’ye değerlendirdi.
Eğitim devam, teneffüs yasak
Yeni tebliğe göre sınıfta bir vaka tespit edildiğinde, sınıfta maske ve sosyal mesafe kuralına uyuluyorsa öğrenciler temaslı kabul edilecek ve 14 gün boyunca eğitimlerine devam edebilecekler. Teneffüslerde ise temaslı öğrencilerin diğer sınıflardan ayrı tutulması sağlanacak.
Yine bir öğretmende pozitif vaka çıkarsa tüm öğretmenler temaslı kabul edilecek, maske ve mesafe kuralına uyarak okuldaki eğitime devam edecek.
Öğrenciler arasında vaka sayısı artınca öğrenciler arasında semptom taraması yapılacak. Her 2 saatte bir okul tarafından öğrencilerin ateşi ölçülecek, semptom belirlenen öğrenciler sağlık kuruluşlarına yönlendirilecek.
Anaokulunda ise pozitif vaka çıkarsa öğrenciler yakın temaslı kabul edilecek ve 14 gün boyunca evde izolasyonda olmaları sağlanacak. İkinci ya da üçüncü vakaların tespitinde ise öğretmenler yakın temaslı kabul edilecek ve 14 gün izolasyonları sağlanacak.
TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Grup Sözcüsü ve CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, alınan tedbirlerin zaten yetersiz olduğunu, son tavsiyelerinde uygulanabilir olmadığını ve çok fazla insanı riske attığını aktardı.
Kaya, “Bilim Kurulu’nun tespitleri ile Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaları zaten aylardır çelişiyor. Ayrıca böyle bir uygulama yapılamaz. Çünkü sosyal mesafe dünya standartlarında 2 metre, Türkiye ise bu mesafeyi 1,5 metre olarak kabul etti. Ama okullarda bu 1,5 metrede uygulanamıyor. Hatta 1 metrenin altına düşüyor. Dolayısıyla sosyal mesafe kuralının hiçe sayıldığı bir ortamda bu uygulama asla yapılamaz. Pozitif çıkan öğrencileri teneffüslerde nasıl denetleyeceksiniz. Bulaşma ihtimalinin nasıl önüne geçebilirsiniz. Bunlar okulu, öğrencileri ve öğretmenleri kâğıt üzerinden düşünüyorlar. İnsan davranışlarını unutuyorlar. Tabi ki burada Sağlık Bakanı’nın açıkladığı hasta mı vaka mı olayı devreye giriyor. Pozitif çıkan bir öğrenci ya da öğretmen ne olarak kabul edilecek? Bu karardan anlıyoruz ki okullarda pozitif çıkanları vaka olarak değerlendirmiyorlar. Fakat pozitif çıkmış birisi taşıyıcı noktasına gelmiş oluyor. Taşıyıcı noktasında olmakta tüm okulu hatta bu insanların ailelerini bile tehlikeye atıyor. Sonuç olarak süreci yönetemiyorlar ve farklı farklı konuları toplum gündemine getiriyorlar. Eğitim öğretim zaten umurlarında değil” diye konuştu.
