Diyarbakır‘da çıkan bir çatışmada can veren, yıllarca Diyarbakır Sur’da gömülü kalan ve aylardır İstanbul Adli Tıp’ta bekletilen Hakan Arslan’ın kemikleri, Arslan’ın babasına bir kutuda teslim edildi, Arslan; ailesinin yaşadığı Çavuşlu Köyü‘nde toprağa verildi
Hakan Arslan; güvenlik güçleri ve Sivil Savunma Birlikleri (YPS) arasındaki çatışmalarda can vermişti
29 Ağustos’ta Mezopotamya Haber Ajansı, Diyarbakır Adliyesi‘nde elinde kutuyla çıkan bir kişinin görüntüsünü paylaştı. Görüntüdeki kişi Erzurum’un Karayazı ilçesinden gelen Ali Rıza Arslan’dı ve 7 yıl önceki Diyarbakır‘ın Sur ilçesinde güvenlik güçleriyle Sivil Savunma Birlikleri (YPS) arasındaki çatışmalarda ölen 28 yaşındaki oğlu Hakan Arslan’ın kemiklerinin olduğu kutuyu taşıyordu.
Adliyeden tek başına çıkan Ali Rıza Arslan, dışarda oğlunun kemiklerinin olduğu kutuyla bir süre bekledikten sonra taksiye binip, memleketi Erzurum’a doğru yola çıktı.
7 yıl Diyarbakır Sur’da gömülü kalan, 10 aydır İstanbul Adli Tıp’ta bekletilen Hakan Arslan’ın kemikleri, ailesinin yaşadığı Çavuşlu Köyü‘nde toprağa verildi.
Köyünde taziye ziyaretlerini kabul eden Ali Rıza Arslan, telefonla BBC Türkçe‘ye konuştu ve oğlunun kemiklerini Adliye binasından teslim alacağından habersiz olduğunu anlattı:
“Ne savcı vardı ne de hakim, bir memur vardı, 28 yaşındaki oğlumun kemiklerinin olduğu kutuyu dolaptan çıkarıp elime verdiler, bunu hiç beklemiyordum, gözlerim karardı, nefesim kesildi, sanki o an tüm Diyarbakır başıma yıkıldı.
“İçinde oğlumun kemiklerinin olduğu o kutuyu nasıl teslim aldım, nasıl götürdüm hatırlamıyorum, kahroldum.”
İki yeğeniyle beraber bir gün önce Karayazı’dan Diyarbakır’a geldiğini söyleyen Ali Rıza Arslan, cenazeyi Adli Tıp morgundan tabutla teslim almayı bekliyormuş:
“Cenazeyi teslim almamız için resmi evrakları almak için adliyeye gitmiştim, yeğenlerim oteldeydi, onları uyandırmadan belgeleri almak için erken çıktım ve belgeyi alıp daha sonra Adli Tıp’a beraber gideriz diye düşündüm. Adliye binasına gittiğimde sadece bir memur vardı. Bir odaya gittik, memur dolaptan çıkardığı bir torbayı da verdi, meğer torbadaki kutuda oğlumun kemikleri varmış. Kutuyu teslim eden personel de mahcuptu. ‘Bu yapılan insanlığa sığmaz’ diyebileceğim hiçbir yetkili yoktu orada. Personele bir şey söylemeye de kıyamadım.”
Diyarbakır Barosu suç duyurusunda bulundu
Diyarbakır Barosu, mevzuata göre kemiklerin bir tabutta teslim edilmesi gerektiğini söyleyerek yaşanan bu durumu kınayan bir açıklama yaptı ve sorumlu savcı hakkında suç duyurusunda bulundu.
Hakan Arslan’ın kemiklerinin bir kutu içinde adliyede babasına teslim edilmesinin insancıl hukuk normları, toplumsal, kültürel ve inançsal değerler açısından kabul edilemez olduğunu vurgulayan Diyarbakır Barosu, bu uygulamadan dolayı Cumhuriyet Savcısı hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu‘na (HSK) suç duyurusunda bulunduğunu duyurdu.
Ulusal ve uluslararası hukukta cenazenin teslim alınmasına dönük, kişinin hatırasına saygı ve gömülme hakkını gözeten bir yöntemin nasıl olmasını gerektiği bilgisinin ayrıntılı bir şekilde belli olduğunu kaydeden Diyarbakır Barosu, “Bu durum, ölüye, hatırasına, cenazeye saygıyı ve gömülme hakkını ihlal etmiştir” dedi.
Baba Ali Rıza Arslan, lise eğitimini yarım bırakan oğlu Hakan’ın 2015 yılında çalışmak için İstanbul’a gittiğini, Halkların Demokratik Partisi‘nin (HDP) Diyarbakır mitinginde yaşanan patlamadan sonra, ondan bir daha haber alamadıklarını söyledi.
Ali Rıza Arslan: İnsan kemikleri bulunduğu haberi üzerine harekete geçtik
2015 yılının Aralık ayında, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde çıkan silahlı çatışmalarda oğlu Hakan’ın da yer aldığı bilgisini, gelen ölüm haberiyle öğrendiklerini söyledi.
Ali Rıza Arslan, o tarihten beri oğlunun cenazesini almak için çok mücadele ettiklerini şu şekilde aktardı:
“İMC TV daha kapatılmamıştı, bir haber bülteninde oğlumun yaralandıktan bir hafta sonra öldüğü haberini yayınlandı. 29 Ocak 2016 tarihiydi, bunun üzerine Diyarbakır’a gittim, öldüğü bilgisi kesindi ama Sur’da çocuklarını kaybeden birçok aile gibi ben de cenazeyi teslim alamadım.
Biz de DNA için kan verdik ama herhangi bir sonuç alamadık. Geçen kış Sur’da bir mahallede devam eden restorasyonlarda insan kemiklerinin çıktığı haberini duyunca harekete geçtik. Çünkü tarif edilen yer, oğlumun gömüldüğü söylenen bölgeydi. Savcılığa yeni bir başvuru yaptık ve DNA sonucunda kemiklerin oğlumuza ait olduğu tespit edildi.”
DNA testi verileri uyumlu olduğu halde, savcılık kemiklerin İstanbul Adli Tıp’a gönderilmesine karar verdi
7 Şubat 2021 tarihinde, Diyarbakır İli Sur İlçesi Hasırlı Mahallesi’nde Köprülü Sokak’ta devam eden bir restorasyon sırasında yapılan kazıda insan kemik parçalarının bulunduğu ihbarı üzerine, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü, kemik parçalarını muhafaza altına alarak savcılığa teslim etti. Bu haberin ardından Baba Ali Rıza Arslan, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı‘na yeni bir başvuru yaptı ve yapılan incelemeler neticesinde, üç adet diş örneğinden elde edilen genotipin, anne-baba-çocuk ilişkisi bakımından uyumlu olduğu tespit edildi.
Buna rağmen savcılık otopsi için kemiklerin İstanbul Adli Tıp’a gönderilmesi yönünde karar verdi.
Cenaze, yapılan son başvurudan 10 ay sonra, Adliyenin kargo bölümünde, teslim tesellüm tutanağıyla bir kutu içinde babaya teslim edildi.
2017’de Türkiye’de Meclis gündemine taşınmıştı
HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, 2017’de Hakan Arslan’ın bulunamayan cenazesinin durumunu TBMM gündemine de taşımıştı.
Ailenin ilk defa 25 Mart 2016’da DNA için kan verdiğini, sonuç alabilmek için onlarca kez Diyarbakır’a gittiğini kaydeden HDP’li siyasetçi, 2017 yılında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, ailenin avukatının Sur’dan çıkan ve tutuklanan kişilerle cezaevinde yaptığı görüşmeler neticesinde, Arslan’ın cesedinin, Hasırlı Mahallesi’ndeki Hacı Hamit adlı caminin yanına defnedildiği bilgisinin paylaşıldığını aktarmıştı.
Hakan Arslan’ın cenazesinin gömüldüğü iddia edilen yerde, ilgili savcılık aracılığıyla ailenin avukatı iki defa keşif ve kazı çalışması yaptırmış ama her ikisinde de cenazeye ulaşılamamıştı.
Kaynak: BBC Türkçe