EkonomiGüncelInstagramKıbrısManşetSiyasetYaşam

Rahvancıoğlu: En düşük kamu maaşı ile asgari ücret arasındaki makas kapanmaya başladı




Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, asgari ücrete yaklaşık bir yıldır hayat pahalılığı üzerinden artış yapılmaya başlandığını, bu durumun emekçiler açısından kısmen olumlu olduğunu ifade etti

Rahvancıoğlu: En düşük kamu maaşı ile asgari ücret arasındaki makas kapanmaya başladı

Rahvancıoğlu programda yaptığı açıklamalarda, asgari ücrete yaklaşık bir yıldır hayat pahalılığı üzerinden artış yapılmaya başlandığını, bu durumun emekçiler açısından kısmen olumlu olduğunu ifade etti. En düşük kamu maaşı ile asgari ücret arasındaki makasın kapanmaya başladığını ifade eden Rahvancıoğlu, kamuoyunda ve medyada özel sektör çalışma koşullarına olan duyarlılık artışının hükümetler ve patronlar üzerinde bir baskı unsuru uluşturduğunu söyledi.

Sadece ücret arttırarak da yoksulluğun önünce geçilemeyeceğine dikkat çeken Rahvancıoğlu, hayatı ucuzlatmak gerektiğini vurguladı. Rahvancıoğlu, İstatistik Kurumu’nun verilerine göre hane halkı bütçesinin çoğunun barınma, enerji, ulaşım ve eğitime harcandığını, sadece bu alanlara yönelik kamusal yatırımların artması ve ücretsiz veya karşılanabilecek miktarlarda ücretlendirilmesi hane halkı bütçesinin %70’ini rahatlatacağını belirtti.

Rahvancıoğlu, sadece asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesinin yeterli olmadığını, aynı zamanda sosyal devlet politikaları yoluyla eğitim, sağlık gibi devletin anayasa yükümlülüklerini yerine getirmesi ile hayatın ucuzlatılabileceğini söyledi. Gelen giden hükümetlere bağlı olmadan yapısal çözümün sosyal devlet politikalarının ortaya konulması olduğunun altını çizen Rahvancıoğlu, eğitimin, sağlığın, toplu taşımanın, toplu konutun, enerji politikalarının kamusal anlayışla yapılması gerektiğini söyledi.

Kamuculuğu savunduğumuz gibi kamu üzerinde kontrol mekanizmalarının derinleşmesini de savunuyoruz

Rahvancıoğlu, enerji maliyetlerinin hane halkı bütçesinde çok ciddi bir gider olduğunu, enerji politikalarının değişmesiyle bu durumun da değişebileceğini söyledi. Elektrik fiyatlarının artması doğrudan ekmek fiyatlarının artması demek olduğunu belirten Rahvancıoğlu, pahalılığın sebebinin sadece asgari ücret olarak gösterildiğini ancak enerji fiyatlarının emek maliyetleriyle yarıştığını söyledi. Bağımsızlık Yolu olarak sosyal devlet politikalarını savunduklarını yineleyen Rahvancıoğlu, kamu üzerinde toplumun kontrol mekanizmalarının derinleştirilmesini de savunduklarını dile getirdi.

Rahvancıoğlu Bağımsızlık Yolu’nun, devletin kamu kaynaklarını teşvikler, muafiyetler ve hibelerle özel sermayeye yönlendirmesi ve asli görevi olan konulardan çekilip bunları sermayeye devretmesi yerine, bu alanlara girip kar gütmeden toplumsal faydayı ön plana alacak şekilde politikalar geliştirilmesi gerektiğini savunduklarını belirtti.

“Var olan sermaye yapısı ülkeye zarar veriyor”

Hükümete gelebilmek için sermayeyle de iyi geçinmek gerekir fikrine katılmadıklarını belirten Rahvancıoğlu, hem emekten yana olup hem de sermaye ile iyi geçinmenin mümkün olamayacağını aktardı. Bağımsızlık Yolu’nun sermaye düşmanı olmadığını ancak var olan sermaye yapısının ülkeye büyük oranda zarar verdiğini düşündüklerini söyledi. Ülkedeki sermaye yapısının kısa vade üzerine kurulu kapkaççı bir yapıya sahip olduğunu aktaran Rahvancıoğlu, orta veya uzun vadeli planlar kurmadıklarını belirtti.

Rahvancıoğlu, bir sorunu çözmek için sadece eleştirmekle kalmayıp o konu özelinde mağdur olan insanları örgütlemek ve belli yapısal talepler ortaya koyup topluma mal etmek gerektiğini anlattı. Yabancı, ucuz ve sürekli değişen iş gücüne dayalı bir iş yaşamında bunu yapmanın zor olduğunun altını çizdi. kktc vatandaşlarını asgari ücretle çalıştıramayacağı için, asgari ücreti bile ödemeyeceği, yatırımını yapmayacağı, üstüne de para alacağı bir insanı çalıştırmayı tercih ettiklerini belirten Rahvancıoğlu, sendikasız çalıştırılmanın yasaklanmasının bu anlamda bir emniyet supabı olduğunu düşündüklerini ifade etti. Dünyanın en ücra yerlerinden en ucuz işçiyi dahi getirseler bu işçi işe sendikalı olarak başladığında bu tercih mekanizmasının ortadan kalkacağını söyledi.

“İşçilere iş bulmak, işverene işçi bulmak yasaya göre suç”

İşçilere iş bulmak, işverene işçi bulmanın yasaya göre suç olduğunu hatırlatan Rahvancıoğlu, taşeron dediğimiz bu ajanların perde gerisinden, gölgeli ortamlardan iş yaptıklarını belirtti. İnsan ticaretiyle ilgili yasal mevzuatın bulunduğunu, ancak şikayet olduğu halde polisin bir girişim yapmadığını söyledi.

Rahvancıoğlu, iş kazalarında artış yaşandığını belirten Rahvancıoğlu, kayıtlara girmeyen olayların sayısında ciddi bir artış olduğunu belirtti. Dağ yolunda yaşanan kazanın bir iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Rahvancıoğlu, iş kazalarının nedenlerinin araştırılmasının önemine vurgu yaptı. Farklı diller konuşan işçilerin bir arada çalışmasının, verimli ve kazasız bir iş ortamı beklentisini karşılamada büyük bir zorluk yarattığını belirten Rahvancıoğlu, ucuz iş gücüne dayalı zihniyetin bu sonuçları doğurduğuna dikkat çekti.

İşverenlerin iş kazalarını önleme konusunda daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini savunan Rahvancıoğlu, işverenlerin ihmalleri nedeniyle gerçekleşen iş kazalarında ciddi cezaların uygulanması gerektiğini söyledi. Rahvancıoğlu, iş kazalarının ciddiyetine göre sigorta sisteminin masrafları karşıladığını, ancak bu masrafların işverenden alınması gerektiği halde alınmadığını ifade etti.

“Yakın tarihte erken seçim beklemiyoruz”

Rahvancıoğlu programda yaptığı açıklamada, erken seçim beklentilerinin olmadığını söyledi. Egemenler arasında bir krizin söz konusu olmadığını, dolayısıyla erken seçim olacağını düşünmediklerini ifade etti. Onları oraya yerleştiren RTE rejiminin de böyle bir talebinin olmadığını aktaran Rahvancıoğlu, söylediğinin erken seçim olmasını istemiyoruz şeklinde de algılanmaması gerektiğini vurguladı.

“Federal çözüm ekseninde bir güç yığılması olursa Bağımsızlık Yolu bunun dışında kalmaz”

Prensip olarak bir siyasi parti kendi cumhurbaşkanı adayını çıkarır diyen Rahvancıoğlu, özellikle bu tarz iki turlu seçimlerde bunu yapmanın çok daha rahat olacağını, ikinci turda size yakın olan adayı destekleme şansını bulabileceğinizi ifade etti. Aday çıkaracaklarına dair alınmış bir kararın olmadığını belirten Rahvancıoğlu, toplumda federal çözüm ekseninde bir güç yığılması yaşanır ve asgari müşterekte bir ortaklaşma olursa Bağımsızlık Yolu’nun bunun dışında kalmayacağını dile getirdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimi görüşmeci ve Kıbrıs sorunu ile ilgili bir seçimdir ifadelerini kullanan Rahvancıoğlu, federal çözüm çerçevesinde görüşmelerin devam etmesi gerektiğini, bu doğrultuda federal çözümü savunan adayı desteklemek istediklerini belirtti.

Daha önce yaptığımız gibi federasyonu savunan bir Cumhurbaşkanını görüşmeci masasına oturtabileceğimize inanıyorum

CTP’ye eleştiride bulunan Rahvancıoğlu, evde oturup federasyoncuyum demenin yeterli olmadığını, federasyon karşısına konmuş politikaların acımasız eleştirisinin yapılması, gerekliliğinin de anlatılmasının önemli olduğunu söyledi. Rahvancıoğlu, geçen seçimde yaşanan müdahale ötesi müdahalenin yaşanmayacağını düşünürsek, yeniden daha önce yaptığımız gibi federasyonu savunan bir cumhurbaşkanını görüşmeci masasına oturtabileceğimizi belirtti.









Başa dön tuşu