GenelKıbrısManşet

Yağcıoğlu: LTB’den beklentimiz yüksektir, müdahale konusunda en yetkili ve özerk olan yapıdır

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Gürkan Yağcıoğlu, “kaçak külliye” konusunda ilk müdahale etmesi gerekenin Şehir Planlama Dairesi sonrasında ise İnşaat Encümeni olduğunu kaydererek, Lefkoşa Türk Belediyesi‘nden de (LTB) beklentilerinin yüksek olduğunu çünkü özerk yapısı gereği en yetkili noktada olduğunu belirtti

Yağcıoğlu: Burada hazırlanan projeyi yapmaktansa, Erdoğan’ın ‘müjdelediğini’ yapmaya karar verdiler

Özgür Web TV‘de yayınlanan “Özgür Yorum” programında Damla Dabis‘in sorularını yanıtlayan Yağcıoğlu, “kaçak külliye” hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Ülkede bir Cumhurbaşkanlığı binasına ihtiyaç duyulduğu zaman, bir yarışma düzenlendiğini ve bu yarışmanın da sonuçlandığını hatırlayan Yağcıoğlu, “Buradaki proje ekiplerinin hazırladığı projeyi hayata geçirmektense, Sayın Erdoğan’ın ‘müjdelediğini’ yapmaya karar verdiler” dedi.

“Meclis’tekiler bu müjdeyi(!) ne yazık ki alkışladılar”

Dabis’in program sırasında, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın ‘KKTCMeclisi’nde yaptığı konulma sırasında “külliye müjdesini” verdiği konuşmayı yayınlaması üzerine yorum yapan Yağcıoğlu, aslında bunun bir suç olduğunu kaydetti.

Yağcıoğlu, “Bu ülkenin mühendisi, mimarı burada dururken; ‘Biz 3 tane proje yaptırdık, mimarımız her şeyi hazırladı’ demesi, bizim ülke yöneticilerimiz orada otururken ‘yanlış yapıyoruz, suç işliyoruz’ noktasında bir beyandır aslında fakat oradaki yöneticilerimiz de bu müjdeyi ne yazık ki alkışladılar” dedi.

“Meclis Başkanı bu projeyi gördüyse, çıksın desin”

Projenin böyle hazırlanamayacağını ve bu sürecin kesinlikle böyle yürümemesi gerektiğini vurgulayan Yağcıoğlu, bunu ülke yöneticileri dışında herkesin anladığını, tüm meslek odaları olarak bunu defalarca anlattıklarını kaydetti, ancak yöneticilerin kendi toplumlarını ve kendi meslek insanlarını yok saymaya devam ettiğini vurguladı.

Yağcıoğlu, “Meclis binası diyoruz biz bu binaya. Meclis Başkanı bu projeyi gördüyse, çıksın desin ki, ‘Ben gördüm, ben onayladım’. Ancak gördüğünü zannetmiyorum” ifadelerini kullandı.

“Tüm ilgili kurumlara ‘Görevlerinizi yerine getirin, atacağınız her adımda yanınızda olacağız’ demiştik”

Külliyenin kaçak durumda olmasının nedenlerini de sıralayan Yağcıoğlu, açıklamalarına şöyle devam etti;

“Öncelikle Şehir Planlama Dairesi’nden onayların alınması lazım. Kaldı ki; bununla ilgili 12.10.2022 tarihinde hem Şehir Planlama Dairesi’ne, hem İnşaat Encümenliği’ne hem de Lefkoşa Türk Belediyesi’ne ‘Hem yasal hem toplumsal görevlerinizi yerine getiriniz, atacağınız her adımda bizler yanınızda olacağız’ diye belirttik.

Toplumsal görevlerini az evvel söyledim; ‘Böyle bir bina ihtiyacı var mı, yok mu?, varsa bile kim tarafından bu ihtiyaçlar karşılandı?’ Bu bina bizi temsil etmiyor, ne mimarisiyle, ne şekliyle ne yapı usulüyle Kıbrıs Türk toplumunu temsil etmeyen bir yapıdır.

“Kıbrıs Türk toplumunu yok etmeye başlamış bir hareketin son noktasına gidiyoruz”

Biz 14 Haziran 2021‘de bir basın açıklaması yapmıştık hatta hemen ardından sizinle bir program yapmıştık. O açıklamada demiştik ki; ‘Lütfen uyanın, topluma hizmet adı altında yapılan bazı işlerle Kıbrıs Türk toplumu bölünüyor ve bu tesadüfi değildir’

Bugün geldiğimiz noktada; tam da bu bölünme yaşandı. Bir kısım diyor ki; ‘Toplumumuza hizmet yapılıyor’, diğer kısım da diyor ki; ‘Hayır, bu topluma hizmet değildir, Kıbrıs Türk toplumunu yok etmeye başlamış bir hareketin artık son noktasına doğru gidiyoruz.’

Dolayısıyla Kıbrıs Türk toplumu burada birleşip birlikte hareket edebilmeyi başarabilmelidir. Bu şekilde ayrışmayla bu iş olmaz. Ha Kıbrıs Türk toplumu Türkiye‘ye karşı mı? Asla değildir. Her zaman söylerim; Kıbrıs Türk toplumuna Türkiye’nin yardımları veya bu tip müjdeleri veya destekleri bugün olmadı, 15 sene önce de olmadı. 50 yıldır, 70 yıldır bu destek ve yardım devam eder ama bu bizi rahatsız etmezdi. Bu son dönemde yapılanlar; ‘yardım’ ve ‘yanınızdayız’ şeklinden çıkmıştır. Farklı bir boyuta geçti olay.

“Külliye’ye en başta Şehir Planlama Dairesi, sonrasında İnşaat Encümenliği müdahale etmeliydi”

Şehir Planlama Dairesi‘nin görevleri ne idi? Külliye’ye en başta onlar müdahale etmeliydi çünkü Lefkoşa’da yürürlükte olan bir İmar Planı vardır ve İmar Planı’nda böyle bir yapının yeri yoktur. Şehir Planlama Dairesi buna direkt olarak ve öncelikli olarak kendisi müdahale edebilirdi; etmedi.

Sonrasında; diğeri İnşaat Encümenliği ile ilgili. Şu an orada (Külliye inşaatında) yerli bir müteahhitimiz iş yapmaktadır. Dün akşamla ilgili de; ‘grobetonları dökülüyordu’ diye bilgi ve resim var elimizde. İnşaat Encümenliği’ndeki arkadaşlara da bu yazıyı gönderdik. ‘Burada usulsüz, gayrıyasal, toplumla barışık olmayan, toplumun kabullenmediği, tüm kesimlerinin kabul etmediği bir iş yapılırken, sizin bir üyeniz orada bu işi götürüyor, niye müdahale etmiyorsunuz?’

İstişara halindeyiz, kopuk değiliz birbirimizden. Bu da o anlamda bir yazıydı kendilerine. ‘Lütfen üyenize müdahale edin’

“İnşaat işlerinde en son ve en yetkili makam yerel yönetimler”

Bizim inşaat işlerinde en son ve en yetkili makam, nihai tasvibi verecek olan yerel makamlardır, yerel yönetimlerdir. Kaymakamlık veya Belediye. Bu noktada LTB; bu işe müdahale edilmesi gerektiği noktada müdahale edebilecek en yetkili kurumdur. Dolayısıyla onlara da bu sebeple bir yazı yazdık; ‘Atacağınız her adımda da yanınızda, sizinle birlikte mücadele etmeye hazırız’ dedik.

Sayın Harmancı (LTB Başkanı Mehmet Harmancı)bize dün bir haber iletti, sağolsun, yazımızı aldığına dair. Bunun ardından meslek örgütleriyle bir toplantı yapacağını söyledi. Biz de tabii ki icabet edeceğiz. KTMMOB da bu konuyu masaya yatıracağız. Dolayısıyla belki bugün belki yarın Belediye ile bir görüşmemiz olacak.

“LTB’den beklentimiz yüksektir, en yetkili ve özerk olan yapıdır”

Burada belediyenin hareket alanı diğerlerine göre daha fazladır aslında. Kendi kendini idare eden, yöneten, özerk yapısı olan bir noktadadır.

Dolayısıyla kendilerinden de beklentimiz yüksektir, toplumun sesine kulak vermek ve yasalarımızı uygulatmak noktasında. Bu noktadan sonra hepimizin otoriteleri tartışılacaktır. Ben İMO Başkanı olarak bugün bunu çıkıp konuşmazsam, yarın bir başka kaçak yapı için de konuşamam. Doğru tektir, kişiye göre doğru olmaz”











Başa dön tuşu