GenelKıbrısManşet

Akansoy: CTP şu anda LTB’yi yöneten Başkana sahip olsaydı gerekli adımı atardı




Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, “kaçak külliye”nin her şeye rağmen yapılması durumunda CTP’nin buraya girip girmeyeceği ya da binanın nasıl kullanılacağıyla ilgili günü geldiğinde Kıbrıs Türk toplumuyla karar verileceğini söyledi

Akansoy: Külliye bir irade gaspıdır, bu bir müdahaledir

Özgür Web TV‘de yayımlanan Özgür Yorum programında Damla Dabis‘in sorularını yanıtlayan Akansoy, “kaçak külliye” konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Külliye protokolünün yapıldığı günden itibaren CTP olarak bunun Kıbrıs Türk halkının iradesine bir müdahale olduğunu söylediklerini hatırlatan Akansoy, büyük bir ekonomik kriz yaşayan Türkiye’deki Anadolu insanının vergilerinden keserek kalkıp da kaç paraya mal olacağı belirsiz bir rakam üzerinden bunun Kıbrıslıtürklere hediye edilmesinin kabul edilebilir olmadığını belirtti.

Akansoy, “Kıbrıs Türk halkı eğer ihtiyaç duyarsa, eğer karar verirse, elbette Cumhurbaşkanlığı binası da kamu binaları da, Cumhuriyet Meclisi de yapabilir. Bu onun kendi özgür iradesiyle verebileceği bir karardır. Bizim CTP olarak üzerinde durduğumuz nokta budur. Bu bir irade gaspıdır, bu bir müdahaledir. Dolayısıyla CTP ‘Külliye’ye Hayır’ diyor ve külliyeye karşı çıkıyor” ifadelerini kullandı.

“Protokolde, ‘Vize alınmayacak, KKTC mevzuatı göz ardı edilecek’ diye bir unsur yoktur”

Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) Meclis’te çoğunluk olduğunu, Cumhurbaşkanlığı’nda bulunan Ersin Tatar’ın buna dahil olduğunu, dolayısıyla bu ekibin, “Biz bunu yapacağız ve verilen hibeyi de alacağız ve günü sonunda bu binanın burada bahse konu alanda yapılmasına onay vereceğiz” diyebileceğini kaydeden Akansoy, bunun olması halinde yapım sürecinin nasıl gerçekleşeceğini sordu.

Akansoy, “Bir kamu binası, bir devlet binası nasıl yapılır? Planlama İnşaat Dairesi üzerinden vizelendirme işlemleri yapılır. Ülkenin imar hukukuna uygun bir şekilde kamu binaları da yapılabilir. Külliye ile ilgili TC ve KKTC arasında yapılan protokolü incelediğimiz zaman orada herhangi bir şekilde; ‘Vize alınmayacak, KKTC mevzuatı göz ardı edilecek’ diye bir unsur yoktur. Dolayısıyla bizim bunu ‘kendi yasal mevzuatımız üzerinden çözmemiz gerekiyor noktası’ doğar. Bu da yok” dedi.

“Proje gizli bir proje olarak Şehir Planlama’ya dahi verilmedi”

Akansoy şöyle devam etti;

“Bina kaçak, hiçbir şekilde vize alınmamış, proje hiçbir şekilde kimseyle paylaşılmadı. Proje gizli bir proje olarak lanse edildi, Şehir Planlama’ya dahi verilmedi. Ne verildi? Bir vaziyet planı verildi nerede ne olacağıyla ilgili. İçerikle ilgili hiç kimsenin bilgili yoktur. Dolayısıyla böyle anormal bir durumla karşı karşıyayız.

Şimdi tabii ‘Külliye’ye Hayır’ diyen örgütler bir araya geldik, ondan önce biliyorsunuz bir şok eylem gerçekleştirip insan zinciri oluşturmuştuk. Bunun devamı ile ilgili çeşitli tartışmalar yapıldı. CTP olarak elbette bizim duruşumuz nettir, bunun dedikodusunu yapmak bize yakışmaz. Bizim duruşumuz nettir, ‘Külliye’ye hayır’ diyoruz, bunu engellenmesi için elimizde nasıl ve ne kadar siyasi enstrüman varsa, kullanmak gerekiyor.

“Külliye şu anda çatır çatır yapılıyor”

Nerede enstrüman var, söylüyoruz. Bir; halkın gücü var elbette. Elbette sokağa çıkacağız, elbette pankart açacağız, elbette mücadele edeceğiz ama Planlama İnşaat’ın inşaatı durdurma durumu söz konusudur, yapmaz.

İnşaat Encümeni’nin yapması lazım, yapmaz. Kaçak bir inşaat var, Çalışma Bakanlığı’nın yapması lazım, yapmaz. Geriye bir tek Lefkoşa Türk Belediyesi’nin orada irade ortaya koyması kalır. Yoksa bu Lefkoşa Belediyesi’ne bir dayatma şeklinde ele alınmış bir konu değildir.

Burada CTP için ana mesele kimin ne yapacağından öte, bu ‘Külliye’ye Hayır’ diyen insanların beklentisinin karşılanması ve külliyenin durdurulmasıdır. Külliye şu anda çatır çatır yapılıyor. Bu konu ile ilgili hatalar da yapıldı, ‘betonun dökülmesini bekleyeceğim’ gibi açıklamalar yapıldı.

“Külliye konusu ne yazık ki politize edildi”

Ben burada kimseyi suçlayacak değilim ama gelinen noktada külliye konusu ne yazık ki politize edildi, bir ‘sen-ben’ noktasına çekildi. Sanki yerel seçimler bağlamında bir şey söylüyormuşuz gibi algılanıyor. Bunları konuşmak, tartışmak bize yakışmaz.

Doğru tartışma bu değil. Doğru tartışma şudur; Evet geçmişte birçok hatalar yapıldı. Herkesin pek çok hatası var. Gelecekte de durumu değerlendiririz hep birlikte ama şu anda bir adım atılacaksa ‘gelecekte ne yapacaksın’ denmez. Siyasi hayatta gündem neyse o gündemle ilgili gereken yapılır.

“CTP şu anda LTB’yi yönetseydi gerekli adımı atardı”

Ben şu anda LTB Başkanı Mehmet Harmancı‘yı hedef göstererek asla konuşmam, veyahut CTP’nin LTB Başkan adayı Sıla Usar’ın ne yapacağı üzerinden bir değerlendirme yapmam ama şunu yaparım; CTP şu anda LTB’yi yöneten belediye başkanına sahip olsaydı gerekli adımı atardı.

Yarın Sıla Usar seçimi kazandığı noktada yine aynı hamleyi yapar. CTP hukukun üstünlüğünden ve Anayasa’dan bahseden bir siyasi parti olarak nasıl olur da bu hukuksuzluğu onaylayabilir? Bunu yapmayız, açık ve net.

Bu konunun ilerlememesinin sebebi politize edilmesidir. Elbette CTP yarın böyle bir binayla karşı karşıya kaldığında ne yapacaktır, bu sorular yanıtsız değil, günü geldiğinde yanıtlayacağız. Kıbrıs Türk halkının iradesine müdahale edilerek yapılan bir binanın nasıl kullanılacağına ‘en azından’ Kıbrıs Türk halkı karar verir. En azından.

” ‘Ben geldiğimde oraya kütüphane yapacağım’ demek kahramanlıktır, bu popülizmdir. CTP bunu yapmaz”

CTP’nin görüşü vardır ama en azından Kıbrıs Türk halkı, o binayla ilgili tasarrufunu kullanır. Burada çünkü müdahale Kıbrıs Türk halkına yapılmıştır. Günü geldiğinde halka, siyasi partilerle ve medyayla durumu değerlendiririz ama şu kahramanlığı yapmaz CTP; ‘Ben geldiğimde oraya kütüphane yapacağım.’ Yok, bu kahramanlıktır, bu popülizmdir.

CTP bu popülizme girmek istemiyor, dolayısıyla diyor ki; ‘Bugün yapılması gerekeni yapalım, yarın ne yapılacağına hep birlikte oturur karar veririz. Halk da karar verir, siyasiler de görüşünü söyler. Aydınlar da kanaat önderleri de’

Siyasi mücadelede aşamalar vardır. Siz belli bir noktada iyi bir sonuç, güçlü bir katılım istiyorsanız o yolu döşersiniz. O yolla ilgili yapmanız gerekenleri yaparsınız. Meclis’te çıkar çatır çatır konuşmalarınızı yaparsınız. Tüm yetkileriniz kullanırsınız. Ondan sonra elbette Kıbrıs Türk halkı da gerekli katılımı gösterir”









Başa dön tuşu