GenelKıbrısSürmanşet

Medya Etik Kurulu şikayetleri değerlendirdi ve yayın organlarını bir kez daha uyardı

Medya Etik Kurulu (MEK), masumiyet karinesine aykırı yayın yapıldığı gerekçesiyle kurula iletilen birtakım yayınları inceleyerek medya mensuplarına, gazetecilik meslek ilkelerine saygı göstermeleri ve suçluluğu yargı kararıyla sabit olmayan herhangi bir kişiyi suçlu ilan edecek yayınlardan kaçınmaları konusunda çağrıda bulundu

MEK: Masumiyet Karinesi’nin içerdiği maddeleri bir kez daha vurguladı

Kurulun 2 Ağustos Salı günü yaptığı toplantısından çıkan kararları açıklayan MEK, 2020 yılının Haziran ayında  “masumiyet karinesi” ile ilgili olarak yaptığı açıklamayı yenilemenin yararlı olacağını aktararak, deklarasyonunun konuyla ilgili maddelerini anımsattı.

Kurul, gazetecilik ve yayıncılık etik ilklerine aykırı yayınlar yapılmaması adına özen gösterilmesi gereken en önemli maddeyi şu şekilde belirtti;

  • Basın yayın organları masumiyet karinesine saygılı olmalı, suçluluğu yargı kararıyla sabit olmadıkça herhangi bir kişiyi suçlu ilan edecek yayın yapmaktan kaçınmalıdır. Yargı süreci devam eden davalarda iddialar ve savunmalar adil ve dengeli biçimde aktarılmalıdır.

“Söz konusu yayınlar hem insan haklarına hem de meslek etik değerlerine aykırıdır”

Henüz suçluluğu yargı tarafından karar altına alınmamış zanlıların veya sanıkların açık isim ve fotoğraflarıyla birlikte, suçu işlemiş gibi yayınlar yapıldığı belirtilen açıklamada, söz konusu yayınların hem insan haklarına hem de meslek etik değerlerine aykırı nitelikte oldukları ifade edildi.

Zanlıya veya sanığa ait bilgilerin açık bir şekilde verilmesinin, kişilerin suçlu olduğu önyargısını doğurmakta olduğunu hatırlatan MEK; sözü edilen yayınların suçluluğu kesinleşmemiş sanıkların daha sonra beraat etmiş olsalar bile toplum içindeki statüleri, şeref ve haysiyetleri olumsuz yönde etkilenmesine sebep olduğunu vurguladı.

Yapılan şikayetler kurul tarafından değerlendirildi

Açıklama şöyle devam etti;

“Kâmil Kanıpek’in 25.7.2022 tarihinde yaptığı şikâyet üzerine türü tehlike altında olan bir köpek balığını avlayarak fotoğrafının sosyal medya üzerinden paylaşılması ve olayın bir kısım basın tarafından kahramanlık mertebesine çıkarılması ile ilgili iddialar değerlendirilmiş ve şu sonuca varılmıştır:

  • Gazeteci, haberini yaparken bütün canlıların yaşam hakkı olduğunu hatırlayarak, bu alanlarda yapılan haberlerin ve özellikle de yok olma tehlikesi olan türlerin korunması için uluslararası alanda atılan adımların hilafına, doğal yaşama zarar verici sonuç doğurmayacağından emin olma ve haberiyle ilgili en tatmin edici bilgiye sahip olma sorumluluğu taşımaktadır.

Aysu Emre İnal tarafından masumiyet karinesine uyulmadığı gerekçesiyle yaptığı ikinci şikâyet ele alınıp değerlendirilmiştir.

  • Mahkeme haberlerinin yapılması doğal karşılanmalıdır ancak şikâyete konu haberde zanlının açık adının ve fotoğrafının kullanılmış olması, fotoğrafın mozaiklenmemiş olması, gazetecilik etik kurallarına aykırı bulunduğundan Kıbrıs Manşet internet gazetesinin uyarılması kararı alınmıştır. Yaygın olarak yapılan bu hataya gazeteci meslektaşlarımızın özen göstermesi talep edilir”

Masumiyet Karinesi Doktrini nedir?

Masumiyet karinesi, tüm uluslararası ve bölgesel insan hakları sözleşmeleri tarafından, Kıt’a Avrupası Hukuk Sistemiyle benzer bir biçimde, adil yargılanma hakkının unsuru olarak tanınmaktadır.

Anglo-Sakson Hukuk Sisteminde ise ispat yükünü ve standardını belirleyen bir ilke olarak kabul edilmiştir. Masumiyet Karinesi; suç ile itham edilenleri yanlış mahkumiyetten koruma amacına hizmet eder ve kişinin, suçlu olduğu kanıtlanıncaya kadar masum sayılmasını sağlar.











Başa dön tuşu