GüncelInstagramKıbrısManşetSiyasetYaşam

Eylem: Kuklaların ne çıkarı var ki Elçilik kuşatmasına göz yumuyor?






Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, Özgür Gazete‘nin gündeme getirdiği Hala Sultan İlahiyat Koleji‘nde AKP tarafından kurdurulan sarı sendika ve faaliyetleri konusunda açıklama yaptı. Eylem, İlahiyat Koleji’nde görev yapan bir öğretmenin Türkiye Lefkoşa Elçiliği tarafından görevlendirildiği, bu kişinin öğretmenlere mesaj atarak sendikaya katılmalarının istediği ve elçilik aracılığıyla adanın kuzeyinde “güzel işlere” imza atacakları müjdesini verdiğini açıkladı

Eylem: Türkiye’de ikamet eden kişilere vatandaşlık verilip 2 ay sonra öğretmenlik sınavlarına girmesi ve okullarımızda görev yapması sağlanıyor

KTOEÖS Başkanı Eylem yaptığı yazılı açıklamada Özgür Gazete’nin gündeme taşıdığı eğitim alanında faaliyet gösteren sarı sendika ve faaliyetlerine değindi. Açıklamada, Türkiye’den görevlendirilen ve Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde öğretmenlik yapan bir kişinin Türkiye Lefkoşa Elçiliği tarafından görevlendirildiğini ve bu kişinin öğretmelere WhatsApp uygulaması üzerinden mesajlar yolladığını belirtti.

Eylem, bu kişinin yolladığı mesajlarda örgütlenmek için öğretmenlere bir WhatsApp grubu oluşturacağını ve Türkiye’deki iktidar yanlısı sendikaların Kıbrıs’ta kurdurtulan sarı sendika aracılığıyla “güzel işlere” imza atacağını söylediğini ifade etti.

KTOEÖS Başkanı Eylem’ın yazılı açıklamasının tam metni şöyle:

“Sırada atama bekleyen öğretmenlerimiz dururken TC’den görevlendirilen ve Hala Sultan İlahiyat Kolejinde öğretmenlik yapan birine elçilik bir görev vermiş. Örgütleme bağlamında olan bu görev çerçevesinde bu zat, öğretmenlerimize mesaj atarak Whatsapp grubu oluşturulacağını, Türkiye’deki iktidar yanlısı sendikaların burada, elçiliğin kurdurduğu sendika aracılığıyla ‘güzel’ işler yapacağını ifade ediyor ve Whatsapp grubuna dahil olmaları çağrısında bulunuyor.

Eğitim Bakanlığı içerisinde TC’den görevlendirilen elçilik memurları çalışıyor. Eğitimle ilgili tüm işler elçilik tarafından memurları aracılığıyla yönetiliyor. EBA (Eğitim Bilişim Ağı, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kurulan sosyal nitelikli eğitsel (ideolojik) elektronik içerik ağı ve MEBBİS (Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri – Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanıma açılmış olan bir web yazılımı) Eğitim Bakanlığımızda da kullanılmak üzere entegre ediliyor, öğretmenlerimize, okul idarelerimize kullanımı için baskı yapılıyor, bunları yapan TC şirketlerinden garantili alım yapılıyor, şirketler orda olduğu gibi burada da nemalandırılıyor.

‘Öğretmeni kim denetler’ sorusuna verilen ‘müftülük’ yanıtı

Türkiye’de ikamet eden kişilere vatandaşlık verilip 2 ay sonra öğretmenlik sınavlarına girmesi ve atanıp öğretmen olarak okullarımızda görev yapması sağlanıyor. Dini sembolle atanmış bu öğretmenlerden bir tanesinin mülakatta kendisine sorulan ‘öğretmeni kim denetler’ sorusuna verdiği ‘müftülük’ yanıtı ne yazık ki ülkemiz yasalarından, kültüründen, yaşam biçiminden bihaber ve bu ülkede ikamet etmeyen, okullarımızın yerini dahi bilmeyen, tanımayan kişilerin öğretmen olarak okullarımızda görev yapmak üzere atandığını ortaya koyuyor.

Geçtiğimiz yıllarda bir ilkokulumuzda görev yapan ve hakkında şikâyet olan bu öğretmenlerden biriyle ilgili Bakanlık Müsteşarı bakanlığın TC’den görevli öğretmen hakkında soruşturma açma yetkisinin olmadığını yazılı olarak şikâyetçiye bildiriyor. Olay polislik, mahkemelik ancak bakanlık denetleme, sorgulama, soruşturma konusunda yetkisiz!

Elçilik, kuklaları aracılığıyla Kıbrıs Türk toplumuna saldırılarını kadrolaşma aşamasında sürdürüyor.

Bu kuklaların ne çıkarı var ki bu kuşatmaya göz yumuyor? Çanak tutuyor?

Okullarımızda ajan olarak görevlendirilmiş kaç öğretmen vardır?

Kaçı Eğitim Bakanlığında görev yapıyor?

“Yolsuzluk uzantıları, sahte diploma uzantıları gibi burada da mevcut mu?”

Eğitim Bakanı, Türkçe bilmeyen öğrencilerin Türkçe kursuna gitmesi ve öğrenmesi koşuluyla okullara kaydının yapılacağını dile getiriyor. Çocuklarımız, Kıbrıs’ın kuzeyinde de şubesi bulunan 2020-2022 yılları arasında naylon faturalarla soyulduğu ortaya çıkan Yunus Emre Enstitüsüne (Ankara merkezli Yunus Emre Vakfı’na bağlı olarak faaliyet gösteren eğitim ve kültür kuruluşu!) mi yönlendiriliyor? Yolsuzluk yapılıp AKP’ye yakınlığı ile bilinen başkanının yurtdışına kaçtığı, Lefkoşa’da da şubesi bulunan bu enstitü ile ilgili burada soruşturma başlatıldı mı? Yolsuzluk uzantıları, sahte diploma uzantıları gibi burada da mevcut mu?

Tüm yaşananlar aslında Eğitim Bakanının maskesini ortaya çıkarıyor.

Neden öğretmenlere, sendikamıza düşman olunduğunun altını çiziyor. Eğitimde aslında nitelik yerine gizli amaçları olanların kuklalığının yapılarak koltuk korunmaya çalışıldığı net olarak görülebiliyor. Gizli amaçların önündeki engel olarak görülen sendikanın niye bitirilmesinin hedeflendiğini, böylelikle öğretmenlerin özgürlüklerinin neden elinden alınmaya çalışıldığının gerekçesini, gerekçelerini, nedenlerini çok iyi açıklıyor.

“Bilinmelidir ki hep birlikte direnmeye devam edeceğiz!”

Eğitim sistemimizin AKP ideolojisi çerçevesinde dönüşümü, dizaynı uzun süredir gündemdedir. Tek din, tek mezhep dayatmasıyla dinci, gerici, 4 yaştan itibaren beynin yıkandığı, bilimsellikten uzak, eleştirel düşünceyi, aydınlanmayı önleyici şekilde. Öğretmenlerimiz buna karşı mücadele ediyor, tüm baskı, yasa-tüzük tanımaz tehditlere karşı sendikasına sahip çıkıyor ve elçilik-kuklalar işbirliğiyle sürdürülen dönüşüme, kuşatmaya karşı direniyor.

Bilinmelidir ki hep birlikte direnmeye devam edeceğiz!

Bilimsel, laik eğitim için, özgür geleceğimiz için, var olmak için mücadeleyi sürdürecek,

orda ne varsa burada da olacak bağlamında sürdürülen çalışmalara izin vermeyecek,

yapılan tüm baskı ve tehditlere boyun eğmeyeceğiz!”











Başa dön tuşu