Kıbrıslılar Birliği, Almanya’nın Thüringen kentinde düzenlenen Birleşik Cephe‘nin 1. Dünya Kongresi’nde Kıbrıs’ı temsil etti
Kongreye 46 ülkeden 124 delege ve 650 katılımcı katılım sağladı
Kongreye 46 ülkeden 124 delege ve 650 katılımcı katılım sağlarken, 18 ülkeden 30 katılımcı çeşitli nedenlerle katılım sağlayamadı.
Kongrede dokuz üyeli Danışma Komitesi‘nin seçilmesinin ardından yeni komite Almanya, Peru, Türkiye, Rusya, Güney Afrika, Batı Sahra, Kıbrıs ve bir Güneydoğu Asya ülkesinden üç kadın ve altı erkekten oluşuyor.
Kongrede oybirliğiyle seçilen iki eş başkan, Peru’dan Edith Luz ve Almanya’dan Monika Gärtner-Engel, Nepal, Peru ve Tunus’tan üç gençlik eş başkanı ile yakın bir şekilde çalışacak.
Faşizme, savaşlara ve çevresel yıkıma karşı mücadele etme hedefinde birleşildi
Birleşik Cephe, ilericiler, savaş karşıtı aktivistler, çevreciler, devrimciler, militan kadın hareketleri, gençlik örgütleri, yerli halk hareketleri, insan hakları örgütleri ve milli kurtuluş hareketlerini içeren Avrupa, Amerika, Afrika ve Asya’daki çeşitli oluşumları kapsayan bir ittifak olarak kuruldu.
Dört kıtadaki halk hareketleri, anti-emperyalist bir platformda faşizme, savaşlara ve çevresel yıkıma karşı mücadele etme hedefinde birleşti.
Kararlar geniş destek ve fikir birliğiyle alındı
Birleşik Cephe’nin kuruluşundan bu yana aktif bir katılımcısı olan ve örgütün Danışma Komitesi üyesi olan Kıbrıslılar Birliği, kongrede kabul edilen altı siyasi karardan ikisine Filistin heyetiyle birlikte imza attı.
Bu kararlardan ilki Siyonizm’e karşı çıkma ve Filistin’in kurtuluşunu savunma yönündeyken, ikincisi Kıbrıs’ın işgaline, adadaki yerleşimci sömürgeciliğine ve Batılı güçlerin dayattığı etnik temelli “iki toplumlu iki bölgeli federasyon”a karşı direniş çağrısıydı.
Bu kararlar geniş destek ve fikir birliğiyle alındı.
Birleşik Cephe’nin kuruluş kongresinde Kıbrıs’a ilişkin aldığı karar şöyle:
Kıbrıs’ta emperyalist işgal ve yerleşimci sömürgeciliği, 1974’te NATO tarafından planlanan Türk işgalinden bu yana varlığını sürdürüyor.
Halihazırda adanın yüzde 60’ından azı meşru Kıbrıs hükümetinin kontrolü altındayken, beş NATO ordusu -Türkiye ve Birleşik Krallık, Yunanistan, ABD ve Fransa – üç kıtanın kavşağında stratejik bir konuma sahip olan adada hava ve deniz üslerini kullanıyor.
İşgalden bu yana Türkiye’nin yerleşimci sömürgeciliği politikası, Türkçe konuşan Kıbrıslılara baskı yapmaya ve Türk işgali sırasında zorla yerlerinden edilen Rumca konuşan Kıbrıslıların evlerine dönmelerini engellemeye devam ediyor.
Kıbrıs’ın 1960 yılında İngiliz sömürgeciliğinden bağımsızlığını kazanmasının ardından Batılı emperyalistler, sözde iki bölgeli iki toplumlu federasyon gibi planlarla Kıbrıs halkı arasında etnik temelli ayrımcılığı teşvik ediyor.
Ancak 1979’daki ABC (Amerikan-İngiliz-Kanada) planından itibaren Kıbrıslılar apartheid devletinde yaşama fikrini sürekli olarak reddettiler.
Kıbrıs’ın kurtuluşunun özgür bir Batı Asya ve Kuzey Afrika için önemli bir anahtar olduğuna inanıyoruz.
Kıbrıslıların demokratik ve sınıf birliğinin yanı sıra, yabancı varlığı olmayan üniter bir Kıbrıs’ın toprak ve sosyal bütünlüğünü destekliyoruz.