Türkiye‘nin önde gelen gazetelerinden Birgün, gazetemizin “Memura Zorunlu Din Dersi” başlığıyla manşetine taşıdığı araştırma haberini “Zorla Din Dersi Kabul Edilemez” başlığıyla gündemine taşıdı
“Zorla din dersi kabul edilemez”
Birgün’den Derviş Kemal‘in imzasıyla yayımlanan haber şu şekilde aktarıldı;
“Tarikatların önünün açıldığı Kuzey Kıbrıs’ta kamu çalışanlarının zorla din derslerine götürüldüğü ortaya çıktı. ‘Laik Cumhuriyette çalışanlar mesai saatinde din dersine götürülemez’ diyen Kıbrıslılar tepkili.
Tıpkı ‘Anavatan’ Türkiye’deki gibi tarikat ve cemaatlerin önünün açıldığı Kuzey Kıbrıs’ta devlet dairelerinde çalışanların mesai saatleri içinde din derslerine götürüldüğü ileri sürüldü. Adanın kuzeyinde çıkan Özgür Gazete’nin “Memura Zorunlu Din Dersi” manşetiyle verdiği habere göre Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanı Halil Talaykurt’un her çarşamba günü mesai saatleri içinde personeli camideki din derslerine götürüyor.
“Dinciler devlet kademesine sızdı” üst başlığının kullanıldığı haberde Talaykurt’un “gelmeyen sonuçlarına katlanır” sözleriyle kamu çalışanlarını tehdit ettiği de iddia edildi. Talaykurt ve personelin caminin alt katında bulunan vatandaşların kullanmadığı konferans salonunda Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ın dersini dinlediği kaydedildi.
Laikliğe aykırı ders
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, iddialar için, atanmış Başbakan Ünal Üstel’i cevap vermeye çağırdı. Özgür Gazete’de yer alan haberin laikliği önemseyen herkesi rahatsız etmesi gerektiğini belirten Özersay, yaptığı açıklamada “Burası laik bir Cumhuriyet ise mesai saatleri içerisinde, başbakanlığa bağlı bir kurumun yöneticileri ve çalışanları din kursu almaya gidemez” dedi.
Özersay; “Normal demokratik ve laik bir ülkede bu olamaz. Diğer kamu kurumlarını denetlemekle yükümlü bir kurumda bunun yaşanması kabul edilebilir değildir” ifadelerini kullandı.
Zorla götürülüyorlar
Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı da yaşananları skandal olarak nitelendirerek, “Yapılanlar kabul edilemez. Bu zaten bir süredir biliniyordu.
Oradaki personeli mesai saatleri içerisinde camiye götürüyorlar. Çalışanların arasında çok sayıda rahatsız olan da var. Zaten orada patlak verdi. Zorla, tehditlerle götürülüyorlar” dedi.
Şimdiki hükümetin dini sürekli kullandığını söyleyen Kanatlı, “Şuan toplum içerisinde laikliği savunanlarla laikliğe karşı olanlar arasında bir çatışma var. Bu adımlar laikliği savunan herkesi ciddi derecede rahatsız ediyor” ifadelerini kullandı.
Erdoğan tehdit etmişti
Kuzey Kıbrıs uzun bir süredir AKP iktidarının kuşatması altında. Geçen yıl Kuzey Kıbrıs Anayasa Mahkemesi’nin Din İşleri Komisyonu’nun Kuran kursu düzenlemek ve hafızlık belgesi vermek gibi yetkilerini Anayasa’ya aykırı bulması Türkiye ile kriz neden olmuştu.
Ankara karar sert tepki gösterirken AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “KKTC Anayasa Mahkemesi Başkanı süratle bu yanlışından dönmelidir, yoksa bizim atacağımız adımlar da farklı olacaktır” sözleriyle tehditleri savurmuştu. Erdoğan, “Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın laikliği bilmesi gerekiyor.
Türkiye’de din eğitimi konusunda sorunlar çözülmüştür. Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir. Kuzey Kıbrıs, Türkiye’deki uygulamalar neyse bunları uygulama safhasına geçirmek durumunda” demişti.