KıbrısManşet

‘Kimliksizler’, KC İçişleri Bakanlığı’na yürüdü: Devlet, yurttaşlarına kiminle evleneceklerini dayatamaz






Karma evliliklerden doğan ve Kıbrıs Cumhuriyeti (KC) yurttaşı olma hakkı elinden alınan Kıbrıslıtürkler, ‘maruz kaldıkları sistemli ırkçılık ve ayrımcılık‘ için KC İçişleri Bakanlığı‘na yürüdü. Bu ayrımcılığın Kıbrıslırumlara da yapıldığını vurgulayan ‘Kimliksizler Grubu‘, çağdaş bir devletin kanun önünde herkese eşit davranma yükümlülüğü olduğunun altını çizdi

Kimliksizler: En temel insan haklarımızın ihlal edildiğini duyurmak için buradayız

Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığı hakkına sahip olan ama bu yurttaşlığı alamayan Kıbrıslıtürkler, ‘Kimliksizler’ olarak bir araya gelip Kıbrıs Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı’na yürüdü. İçişleri Bakanlığı önünde konuya ilişkin yapılan Türkçe, Rumca ve İngilizce ortak basın açıklamasında; “En temel insan haklarımızın ihlal edildiğini duyurmak için buradayız” diyen Kimliksizler; ülkenin kuzeyinden ve güneyinden kendilerine destek olan sendikalara, derneklere, hukuk ve insan hakları örgütlerine ve siyasi partilere teşekkürlerini iletti.

“Sistemli biçimde, ırkçılığa ve ayrımcılığa maruz kalıyoruz”

Kimliksizler Grubu’nun açıklamaları şöyle devam etti:

“Karma evlilik denilen, bir tarafın Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olup diğer tarafın Türkiye veya başka bir ülke vatandaşı olduğu evliliklerden dolayı sistemli biçimde, ırkçılığa ve ayrımcılığa maruz kalıyoruz. Bu vatandaşlığın Kıbrıslı Türkler için önemi, uluslararası geçerliliği olan bir kimlik ve pasaporta sahip olarak seyahat, eğitim, sağlık, iş bulma gibi konularda imkan sağlamasıdır. Ayrıca aile bütünlüğü bakımından da anne, baba ve çocukların aynı vatandaşlık imkanlarına, örneğin aynı hava limanından seyahat etme şansına sahip olmasıdır.

“Bu ayrımcılık Kıbrıslı Türklere yapıldığı gibi Asyalı veya Afrikalı biri ile evlenen Kıbrıslı Elenlere de yapılıyor”

Hükümet, karma evliliklerden doğan çocuklara, keyfi ve hukuk dışı bir şekilde vatandaşlık vermiyor. Oysa anne veya babadan biri yurttaş olduğu için yasal olarak vatandaşlık alma hakkımız vardır. Çağdaş bir devlet, kanun önünde eşitlik ilkesine göre davranmak zorundadır. Bu ayrımcılık Kıbrıslı Türklere yapıldığı gibi Asyalı veya Afrikalı biri ile evlenen Kıbrıslı Elenlerin çocuklarına da yapılmaktadır.

“Devlet, yurttaşlarına kime aşık olup kiminle evleneceğini dayatamaz”

Açıkça ırkçı olan bu yaklaşım kabul edilemez. Devlet, yurttaşlarına kime aşık olup kiminle evleneceğini dayatamaz. Çocuklarımız yurttaşlık alamadığında, aile bütünlüğümüz zedelenmiş olmaktadır. Çocuklarımızla, eğitim, sağlık veya başka bir nedenle aynı hava limanından birlikte seyahat etme özgürlüğümüz ihlal edilmektedir. Yurttaşlığı verilmeyen gençlerin eğitim hakkı da ellerinden alınmaktadır.

“Evrensel bir hak olup BM  tarafından korunan ‘vatansız kalmama’ ilkesi Kıbrıs Cumhuriyeti devleti tarafından ihlal ediliyor”

Kıbrıslı Türk gençlerin pek çoğu, büyük uğraşlarla Avrupa’da kazandığı üniversitelere, bu yasa dışı ve ayrımcı uygulama yüzünden gidememektedir. Gidebilenler de Avrupa Birliği vatandaşı olmayanlara uygulanan fahiş fiyatlar sebebiyle eğitimini yarım bırakıp geri dönmek zorunda kalmaktadır.

Evrensel bir çocuk hakkı olan ve Birleşmiş Milletler tarafından da korunan “vatansız kalmama” ilkesi de Kıbrıs Cumhuriyeti devleti tarafından ihlal ediliyor. Binlerce Kıbrıslı Türk çocuğu, sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kimliğine sahiptir ve uluslararası alanda vatansız durumdadır.

“Kıbrıslı Türk kadınlar, yurt dışına giderek doğumlarını yabancı bir ülkede gerçekleştirmek zorunda”

Keyfi, hukuk dışı ve akıl almaz bir uygulama olarak, adanın kuzeyinde doğmayan çocuklara yurttaşlık verildiği için Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı Kıbrıslı Türk kadınlar, hamileliğinin en ağır ve zor döneminde yurt dışına giderek doğumlarını yabancı bir ülkede, sevdiklerinden uzakta gerçekleştirmektedir. Bu da kadın haklarının açıkça ihlalidir.

“Gençler adanın tamamında iş arama şansına sahip olsalardı, göç etmek zorunda kalmayabilirlerdi”

Yoksullaşma ve işsizliğin arttığı günümüz koşullarında yurttaşlık hakkı gasp edilen pek çok Kıbrıslı Türk genç, iş bulma umuduyla adadan göç etmek zorunda kalmaktadır. Oysa bu gençler adanın tamamında iş arama şansına sahip olsalardı belki de ülkemizi terk etmek zorunda kalmayabilirlerdi.

“Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıslı Türklerin çalışma hakkı ve özgürlüğünü de ihlal ediyor”

Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıslı Türklerin çalışma hakkı ve özgürlüğünü de ihlal etmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi “Hukuken temin edilmiş olan tüm haklardan yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya diğer kanaatler, ulusal ve sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensup olma, servet, doğum veya herhangi bir diğer statü bakımından hiçbir ayrımcılık yapılmadan sağlanır.” demektedir.

“Bu konuyu hem sokağa hem de uluslararası platformlara ve İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağız”

Oysa Kıbrıs Cumhuriyeti, ayrımcılığı yasaklayan bu maddeye aykırı davranarak Kıbrıslı Türk vatandaşlarının en temel insan haklarını ihlal etmektedir. Avukatlarımız aracılığıyla yasal ve yargısal yollarla mücadelemizi sürdürürken, bundan böyle konuyu hem sokağa hem de uluslararası platformlara ve İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağımızı vurgularız. Hükümeti, bu insanlık dışı uygulamadan derhal vazgeçmesi için uyarıyoruz.”









Başa dön tuşu