Bağımsızlık Yolu, 25 Aralık’ta yapılacak olan Yerel Kuruluş Organları Genel Seçimleri için adaylık başvurularını bugün gerçekleştirdi
Bağımsızlık Yolu Meclis adaylık başvurularını yaptı
Bağımsızlık Yolu’nun Lefkoşa Türk Belediyesi ve Girne Belediyesi için belirlediği Meclis üyesi adaylarını ilçe seçim kurullarına teslim etti.
Lefkoşa İlçe Seçim Kurulu’na adaylık başvurusunun ardından açıklama yapan Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, asgari ücretin henüz belirlenmediği ve ne zaman belirleneceğinin belli olmadığı, ete, süte, ekmeğe, yumurtaya, domatese, herşeye her gün zam geldiği koşullarda olduğumuzu hatırlatarak, yerel seçimler için gün sayımının bugün itibariyle başladığını söyledi.
Bağımsızlık Yolu’nun emekten ve emekçiden yana bir parti olduğunu vurgulayan Rahvancıoğlu, Girne’de ve Lefkoşa’da belediye meclis listelerini oluşturarak kendi logosu ile seçimlere gireceklerini belirtti.
Rahvancıoğlu: Mücadeleyi bütünlüklü şekilde kavradığımızda belli kazanımları elde edebileceğiz
Rahvancıoğlu halka yönelik mesajında, “Hayat ekonomik ve siyasi yönüyle birlikte bir bütündür. Ekonomik krizin yükseldiği koşullarda emeğin, emekçinin savunulması, sosyal hizmetlerden yana tutum alınması bir lüks değil, tam aksine bir gereklilik ve ihtiyaçtır. Bunun savunusu da hem sokakta hem belediye meclislerinde hem siyasi arenada hem de sendikal mücadelede işyerlerinde yükseltilmek zorundadır. Mücadeleyi bütünlüklü bir şekilde kavradığımız zaman belli kazanımları elde edebileceğiz” diye konuştu.
“Ferman egemenlerinse, Meclisler bizimdir”
Bağımsızlık Yolu’nun “Ferman sermayeninse, Meclisler bizimdir” diyerek yola çıktığını ifade eden Rahvancıoğlu, sermayenin hem gündelik hayatımızda, iş yerlerimizde, marketlerde bizi sömürdüğünü söyledi.
Rahvancıoğlu, sermayenin belediyeler üzerinden elde edilen rantlar dolayısıyla kendi karını artırırken, halkın yoksulluğunu yükselttiğini belirtti. Belediyeler aracılığıyla emekten yana yükseltilecek sosyal hizmet politikalarının ve merkezi siyaset aracılığıyla yükseltilecek politikaların çok anlamlı olduğunu ifade eden Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu’nun bu dönemi ‘mevzi tutma dönemi’ olarak gördüğünü ve sermaye ile yürütülen mücadelede çok kritik bir süreç yaşandığını belirtti.
Bu seçimlerde, diğer seçimlerde olduğu gibi müdahalelerin de olduğunu vurgulayan Rahvancıoğlu, “Bizim için sermaye, egemenler ve Türkiye Cumhuriyeti egemenleri arasında birbirinden farklılık göstermiyor. Müdahalelerin de yükseldiği bu dönemde, elimizde tuttuğumuz her alanda mücadeleyi derinleştirmemiz gerektiği de ortadadır. O yüzden, Bağımsızlık Yolu olarak diyoruz ki; eğer belediyeler başkanlarınsa, meclisler bizimdir. Eğer, ferman egemenlerinse, meclisler, sokaklar bizimdir. Eğer, ferman padişahınsa bu memleket bizimdir” dedi.
“Girne’de emek, doğa, kadın hakları her anlamda geri plana itildi”
Girne İlçe Seçim Kurulu’na yapılan başvuru sonrasında demeç veren Rahvancıoğlu, sermayenin serbest bir şekilde at oynattığı Girne ilçesindeki belediye meclis üyelikleri adaylıklarının önemli olduğunu söyledi. Girne’de emeğin, doğanın, kadın haklarının her anlamda geri plana itildiğini ifade eden Rahvancıoğlu, Girne’nin rant ve kar hırsıyla, içinde yaşayan bütün insanlarıyla birlikte nasıl çürüğe çıkarıldığının örneği olduğunu belirtti.
Belediye meclislerinin, halkın geleceğinin belirlenmesinde başkanlardan çok daha önemli bir pozisyonda olduğunun altını çizen Rahvancıoğlu, halkın oluşturacağı meclislerin de bu yönetime katılması gerektiğini söyledi.
Girne sınırları içerisinde ‘beleşe denize girme’ konusunda anayasanın ön gördüğü hükme rağmen, otellerin ve kumarhanelerin denize girişleri engellediklerini hatırlatan Rahvancıoğlu, yerel ve merkezi yönetimlerin bu konuda duyarsız kaldıklarını ifade etti.
Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu üyeleri tarafından yapılan çalıştay sonucunda oluşturulan yerel yönetimler programı çerçevesinde Lefkoşa, Girne ve Omorfo’da belediye meclis üyeliklerinin başvurularını yaptıklarını belirterek, meclislerde mücadele edeceklerini vurguladı.