Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma Derneği‘nin (KISAD) Yönetim Kurulu üyeleri Ilgın Çağnan ve Tigün Ertanın, derneğin yürüttüğü ve Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen “Sivil Büyü” programının desteklediği “Günümüzde Adet Projesi” faaliyetleri kapsamında yapılanları anlattı
Ertanın: Kadın sağlığı ve hastalıkları hususunda bilinçlendirme ve savunuculuğun yapıldığı bir araştırma derneğiyiz
Özgür Web TV‘de yayınlanan “Özgür Yorum” programında Damla Dabis‘in sorularını yanıtlayan dernek üyeleri, proje hakkında bilgi verdi.
Sözü ilk alan Ertanın, 2017 yılının Mart ayında kurulan bir dernek olduklarını, kurulma amaçlarının ise Kıbrıs’ta yaşayan kadınların sağlık haritalarının ve hastalık profillerinin çıkarılması olduğunu kaydetti.
Ertanın, “Bir araştırma derneği olarak araştırmalar ve bilimsel verilere dayalı çalışmalar yürütüyoruz. Bilimsel veriler sonucunda da birtakım projelendirmeler yapıyoruz. Derneğin hem KISAD İnisiyatifi çerçevesinde farklı projeleri var hem de ‘Bilinçli Yaşam Koşusu‘ organizasyonumuz var. Kadın sağlığı konusundaki çalışmaları birbirinden ayırmamız mümkün değil dolayısıyla birbiriyle bağlantılı kadın sağlığı ve hastalıkları hususunda bilinçlendirmenin ve savunuculuğunun yapıldığı bir araştırma derneğiyiz”
Çağnan: ‘Hastalık’ olarak tanımlanmaması gereken doğal bir süreci, konuşulabilir kılmak
“Günümüzde Adet Projesi” hakkında bilgileri ise Ilgın Çağnan şöyle açıkladı;
“Projenin çıkış amacı aslında günümüzde var olan bir olguyu, ‘hastalık’ olarak tanımlanmaması gereken bir doğal süreci, hem konuşulabilir kılmak hem de kişileri bu hususta daha fazla bilgilendirebilmek.
Bu yola çıkarken de Tigün (Ertanın), ben (Ilgın Çağnan) ve Esra Plümer de proje koordinatörleri olarak görev aldık. Aslında çok zor bir süreç bizim için çünkü bizim ‘adet yoksulluğu’ olarak dile getirdiğimiz ve dünyada da aslında yeni yeni konuşulmaya başlanan bir olgunun toplumlar tarafından var olduğunun kabul edilmesi amacıyla bu projenin temelini attık.
Bu adet yoksulluğunu da açmak gerekirse; kadınların adet konusunda konuşabilmelerine engel olan herhangi ekonomik, sosyal, eğitimin eksikliği gibi engellerin, tüm dünyada olduğu gibi bizde de bir problem teşkil etmesi olarak tanımlayabilir ve bu tanımı daha da açabiliriz. Bu hedeflerle, bu proje için yol aldık. Hem farkındalık yaratmak hem de savunuculuk yapmak amacıyla”
Ertanın: Yüzde 40’lık oran adet ağrısının ciddi bir soruna işaret etmediğini düşünüyor
“Projeyi anlatırken biraz daha geriye gitmemiz gerekiyor. Bizim 2 buçuk, 3 yıl önce yaptığımız bir ‘Adet Algısı Anketi‘ vardı dernek olarak. Bu anket çerçevesinde; ‘lise çağındaki ve/ya ortaokul çağındaki çocukların ebeveynleriyle adet konusunu ya da adetle ilgili sorunları konuşamamaları, sınıfta öğretmenlerden izin alamamaları ya da yetişkinlerin iş yerlerinde bu dönemlerde problem yaşamaları gibi çarpıcı sonuçlara ulaştık.
En çarpıcı sonuçlardan bir tanesi; ankete katılanların yüzde 25’inin günlük hayatını ve aktivitelerini etkileyecek derecede ciddi bir ağrıya sahip olmaları, katılımcıların çok yüksek bir oranının, neredeyse 40’ının bu ağrının şiddetinin nedenini öğrenmek için doktora başvurmamaları oldu. Bu yüzde 40’lık oranın neredeyse hepsi, adet ağrısının ciddi bir soruna işaret etmediğini düşünüyor.
‘İlk Adet Bilgi Paketim’ neydi?
Biz bu dönemde bu sonuçlara ulaştığımızda, ‘adet’ ile ilgili daha ciddi çalışmalar yapmamız gerektiği sonucuna ulaştık. İlk başta biraz daha kendi çevremizde küçük bir ölçekle ‘İlk Adet Bilgi Paketim‘ projesini başlattık.
‘İlk Adet Bilgi Paketim’ de hedeflediğimiz; yeni adet olmuş çocuklara hem adetle ilgili doğru bilgiler verebilmek hem de ebeveynlerinin ya da bakımlarını üstlenen kişilerin onlara nasıl rehberlik edebileceği, nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda doğru bilgiler sunmak hem de bu konuyu biraz daha konuşulur ve görünür kılmaktı.
‘İlk Adet Bilgi Paketim’ neydi? Oluşturduğumuz paketlerin içerisinde ped, ‘Regl Kitabım’ adında dünyada onaylanmış ve şu anda dünyada en doğru bilgileri vererek en çok rağbet gören kitap olan kitap, çocukların yaşına uygun olacak şekilde kısa bir bilgi notu (‘ergenliğin yeni dönemine hoş geldin, korkacak bir şey yok’ şeklinde) ona doğru bilgileri veren bir yazı, ağrısı sancısı varsa korkmayıp onu kullanabilmesi için bir ısınma yastığı, çay ve bazı takılar gibi materyalleri koyduğumuz bir paketti.
“Çocukların çoğu regl döneminde okula gitmek istemiyor, utanıyor ya da ped dışında başka malzemeler kullanmak zorunda kalıyor”
İlk başta, yakın çevremize ulaştırdık bunları. Sonrasında bazı çocukların okula gidemediğini öğrendiğimiz dönem bunu daha da genişlettik. Buradaki bazı çocuk yuvalarında ve çocuk yurtlarında bir araştırma anketi yaptık. O sırada öğrendik ki; ne yazık ki bu çocuklara özellikle devlet tarafından sağlanan katkı yeterli olmuyor ve maalesef ilk vazgeçilen ürün de pedler oluyor.
Bu yüzden o çocukların çoğu o dönemde okula gidemiyorlar, gitmek istemiyorlar, utanıyorlar ped dışında başka malzemeler kullanmak durumunda kaldıkları için. O dönemde biz bu paketleri oralara ulaştırmayı düşündük, sponsorlarımız, bağışçılarımız oldu. Bağışçılarımız aracılığıyla bu paketler gerekli adreslere ulaştırıldı. Tabii ki bunun sürdürülebilirliği olan bir şey olması lazım.
” ‘Regl Kitabım’ cinsel içerikli olduğu iddiasıyla Bakanlık tarafından reddedildi”
Bu paketler yapıldığı dönemlerde, 1 yıl kadar önce bu konuda daha somut bir adım için ‘Milli Eğitim Bakanlığı’ ile görüşmeler yapmaya başladık. En son görüşmemiz de birkaç ay önceydi. Paket Bakanlığa sunuldu ve özellikle ‘devlet okullarında’ bunun dağıtılmasını istediğimizi belirttik fakat ‘Regl Kitabım’ cinsel içerikli olduğu iddiasıyla reddedildi. Burada sıkıntı yaşadık, tabii bu zorluklar bizi durduramadı.
Projeler ‘Adet Algısı Anketi’ sonrasında ‘İlk Adet Bilgi Paketim’ olarak devam etti. Aynı süreçte ‘Günümüzde Adet Projesi’ çalışmalarına da başladık, Yaklaşık 1.5 yıllık sürecin sonunda biz bunu şu an olduğu şekliyle ortaya çıkarabildik, bahsettiğimiz tüm zorlukların neticesinde.
‘Günümüzde Adet Projesi’nde de Ilgın’ın ilk başta bahsettiği gibi; amacımız adet konusunun ve adet ile ilişkili meselelerin, kadın sağlığının, toplumun mümkün olduğunca geniş kitleleri tarafından konuşulabilmesiydi. O noktada da biz projeyi 4 faaliyet olarak şekillendirmeyi uygun bulduk, projenin kapsamında 4 faaliyet yerleştirdik”
Çağnan: 22 tane yazılı post, 4 tane de videomuz var
Amaçlarımızdan biri, görünürlüğü sağlayarak en sonunda da bu anlamda hak savunuculuğuna giden bir yol izlemekti. İlk başta etimolojik bir sözlük oluşturduk, adet kelimesi yerine kullanılan kelimeleri irdeledik.
Mesela ‘regl’ da doğru bir kelimedir ama ‘hastalık’ denmesi, ‘adet’ kelimesini telaffuz edemediğimizde ‘aybaşı’ gibi kelimelerin kullanılmasını elimine edip ‘adet’ kelimesini gündeme getirmek hedefindeydik.
Bununla ilgili doğru bilgiyi aktarıp konuşulmasını sağlamak, konuya ‘cinsel içerikli’ gözüyle değil de, konuşulanın, var olanın kadınların kendi organları olduklarını fark eden bir göz ve algıyla bakabilmek, ve bu bilgiyi yaymak önemli.
İkinci aşamada kanaat önderlerimiz bu konuda bize çok yardımcı ve destek oldular. 22 tane yazılı post, 4 tane de videomuz var. Hem konuyla alakalı kendi kişisel deneyimlerini paylaştılar hem de uzmanlık alanları olanlar (fizyoterapistlerimiz, psikologlarımız, avukatlarımız vb) konuyla ilgili bize bilgi sağladılar ve bunlar sosyal medya hesaplarımız aracılığıyla paylaşılıyor. KISAD’ın Facebook ve Instagram hesaplarımızdan takip edilebilir.
“Hijyen ürünleri lüks KDV oranına giriyor, biz KDV’nin yüzde 0’a çekilmesini talep ediyoruz”
İlk etapta konunun konuşulabilirliğini artırmak anlamında hayata geçen bu projenin sonrasında kadın sağlığı ile ilgili hijyen ürünlerinde verginin düşürülmesine yönelik adımlar olacak.
Daha evvelden de Maliye Bakanlığı’na bu yönde sunduğumuz bir bildirimiz vardır. Şu an konuya ilgili takipteyiz. Ürünler lüks KDV oranına girdiği için eklenen yüzde 16’lık KDV’nin yüzde 0’a çekilmesi yönünde bir bildiridir. ‘Adet Yoksulluğu’ dediğimiz bir boyutu da olduğu için konunun, bu KDV indirimini sağlayıp bu ürünlere ulaşımı kolaylaştırabilmek amacı gütmekteyiz. Halihazırda ‘Maliye Bakanlığı’na sunduğumuz ve takip ettiğimiz bir başvurudur.
Bazı ülkelerde bu günlerini ağrılı geçiren kişiler için bir günlük istirahat izni hakkı vardır. Bu hak devlet tarafından sağlanan bir haktır. Bu kapsamdaki yapılması gerekenleri de daha sonraki dönemlerde daha yoğun olarak ele alacağız. Önce daha rahat konuşulmasını sağlayıp görünürlüğü artırdıktan sonra, ilgili kitabın daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladıktan sonraki eylem planımız bu yönde”
Ertanın: ‘Herkes İçin Adet’ isminde bir kitapçık yarattık
“Bu hususta bilinci, farkındalığı ve konuşulabilirliği artırabilmek amacıyla, üçüncü etapta; fizyoterapistlerimizin, doğum uzmanlarımızın, psikologlarımızın, hukukçu ve eğitimcilerimizin; birçok kadın örgütünün katılımıyla bilgilendirme toplantıları ve paneller düzenledik.
Hem konuyla ilgili alanında uzman olan kişiler bilgi sağladılar hem de merak edilen soruları cevapladılar. Bununla birlikte bir de ‘Herkes İçin Adet’ isminde bir kitapçık yarattık. Doğru bilgileri içeren ve okunabilirliği de ince olması bakımından daha kolay ve hızlı olan bu kitapçık. hayata geçmiştir ve sosyal medya hesaplarımızda mevcuttur”