KıbrısManşet

ŞPO: Bilinçli bir sistematik içinde felakete doğru gidiliyor




Şehir Plancıları Odası (ŞPO), Başbakan Yardımcılığı, Turizm Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı tarafından Bakanlar Kurulu’na sunulan 55/1989 İmar Değişiklik Yasa Tasarısı‘nı reddettiklerini duyurdu

ŞPO: Bilinçli bir sistematik içinde felakete doğru gidiliyor

Kamu yararına, şehircilik bilimine ve hukuka aykırı bir yasa değişikliği girişimi daha” diyerek yazılı açıklama yapan Oda, hükümet partileri UBP, DP ve YDP‘den Milletvekilleri Özdemir Berova, Serhat Akpınar ve Talip Atalay‘ın hazırlayarak Meclis’e sunduğu Kıbrıs Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (Değişiklik) Yasa önerisine de işaret ederek, “Tıpkı La Haine (Nefret) filmindeki gibi felakete doğru gidiliyor. Ancak bir farkla, maalesef bilinçli bir sistematik içerisinde” dedi.

Açıklamada, “Bir dejavu yaşanıyor. Birkaç gün önce KTMMOB Yasası ile ilgili değişiklik yasa önerisinin ve vekil tarafından Meclis’e sunulmasının ardından şimdi de Başbakan Yardımcılığı, Turizm Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı tarafından Bakanlar Kurulu’na sunulan 55/1989 İmar Değişiklik Yasa Tasarısı ile karşı karşıyayız” denildi.

“Her iki tasarının da neden kapalı kapılar ardında yapıldığı çok net; tartışılacak bir zemin içermiyor”

Açıklama şöyle devam etti;

“Her iki tasarının da ortak yanı; ilgili konularda ana yetki ve söz sahibi paydaşların sürecin dışında tutulmasıdır. Hazırlanan her iki tasarının da neden kapalı kapılar ardında yapıldığı çok net.

Çünkü her iki tasarı da üzerinde tartışılacak bir zemin içermiyor. Birlik Genel Başkanımız Sn. Tunç Adanır’ın da ifade ettiği gibi; ülkemize, mesleğimize, toplumumuza, kültürümüze sahip çıkmak adına her iki tasarı da ivedilikle geri çekilmelidir.

Yapılan değişiklik tasarıları ile sözde trenin sağlıklı bir şekilde hedeflenen yere varması isteniyor ancak çözüm olarak raylar, tamirciler ortadan kaldırılıyor.

Evet, bahse konu 55/1989 İmar Yasası Değişiklik Tasarısı ile hem Şehir Planlama Dairesi, hem Şehir Plancıları hem de bölge halkı, sivil toplum ve meslek odaları kent planlamasından devre dışı bırakılmak isteniyor.

Amaç; son 7 yıldır attığı her yanlış adımı, her gayri yasal kararı mahkemeye taşınarak durdurulmuş idarenin, rant çevrelerinin çıkarlarını engelleyen her türlü hukuksal engeli ortadan kaldırmak.

Tasarıda neler mi var?

• Kent, ülke ve bölge planlaması yönetimi ve sorumluluğu, bu alanda üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olmuş uzman şehir plancılarının devre dışı bırakılması yoluyla, mimar ve/veya herhangi bir alandaki mühendislere veriliyor.

• Planlamaya halkın katılımı süreçleri genişletilip daha etkili hale getirileceğine, daha da daraltılıyor.

• Planların onay merci olan Birleşik Kuruldaki temsiliyet, Kaymakamlık da devre dışı bırakılarak sadece Belediye meclislerine bırakılıyor.

• Merkezi yönetimle yerel yönetim arasında yetki ve sorumluluk paylaşımına dayalı mevcut düzenlemeler genişletilip çağdaş demokratik bir anlayışla, ortak sorumluluğa, şeffaflığa, hesap verebilirliğe uygun bir şekilde genişletileceğine, aksine, Şehir Planlama Dairesi’nin görev yetki ve sorumlulukları bir tüzük kapsamında belirlenecek koşullarla bütünüyle belediyelere devrediliyor, böylelikle, kurum işlevsizleştiriliyor.

• Planların hiyerarşik yapısına aykırı bir şekilde, Öncelikli Alan Planlarının imar planı esas kararlarını (arazi kullanım, nüfus ve konut yoğunluğu vb) değiştirecek şekilde hazırlanmasının önü açılıyor.
Başsavcılığın konuyla ilgili ekteki görüşü, yapılan değişikliklerin kamu yararına aykırı olduğunu, yasayla belirlenmiş planlama makamı ve kadrosunun zayıflatılmaya çalışıldığını açıkça ortaya koymaktadır.

Kırmızı çizgilerimiz…

Son olarak bu konudaki başlıca kırmızı çizgilerimizi belirtmek isteriz;

1. ‘Kent planlarının’ Şehir Planlama Dairesi ve/veya belediye kadrosundaki KTMMOB’ne kayıtlı şehir plancılarının gözetim ve denetiminde oluşturulacak mimar, mühendis ve planların gerektireceği sosyolog, ekonomist ve diğer ilgili meslek disiplinleri ile birlikte kurulacak teknik planlama ekiplerince hazırlanması,

2. Plan yapım ve onay süreçlerinin 2015 Yılında Bakanlar Kurulu onayı ile yürürlüğe giren Ülkesel Fizik Planda önerildiği şekli ile ‘şeffaf, hesap verebilir, katılımcı, kapsayıcı ve bilimsel temellere bağlı kalınması’ ilkelerinden yola çıkılarak geliştirilmesi,

3. Çağın gereksinimilerine uygun olarak; iklim değişikliği, enerji verimliliği vb konulara yasada yer verilmesi.

“Şehir Plancıları olarak değişiklik tasarısını reddediyoruz”

İmar Yasası’nda yapılmaya çalışılan bu değişiklik, katılımcığa, coğulculuğa, yetki paylaşımına, şehir ve ülke planlaması bilimine, hukuka ve demokrasiye aykırı bir girişimdir

Bu bağlamda Şehir Plancıları olarak bahse konu değişiklik tasarısını reddeder, mevcut yasanın sürdürülebilir kalkınma prensipleri çerçevesinde daha nitelikli planların hazırlanmasına olanak sağlayacak şekilde güncellenmesi için her türlü mücadele, çaba ve desteği vereceğimizi kamuoyuna beyan ederiz”

#kamuyararışiarımızdır
#mesleğimizonurumuzdur
#derdimizyaşanabilirkentlerdir
#derdimizinşaatdeğilinsandır
#derdimizhukukbilimdemokrasidir









Başa dön tuşu