Kıbrıs’ın kuzeyindeki kontrolsüz gelişmeyi önleme hedefiyle dört yıl üzerinde çalışıldıktan sonra 2014 yılında tamamlanan, fay hatları dahil tüm verileri ve depremle ilgili yapılması gerekenleri de içinde barındıran ve onay için Bakanlar Kurulu’na sunulan ve üzerinden tam 9 hükümet geçen bin sayfalık Ülkesel Fizik Planı yeniden gündeme geldi
2014 yılında, AB katkısıyla uzman bir ekip tarafından hazırlanmıştı
Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve Kıbrıs’ın kuzeyinde de şiddetli şekilde hissedilen depremlerin ardından, ülkemizdeki yapı stokunun depreme dayanıklılık açısından durumu ve depreme ne kadar hazırlıklı olduğumuz konuları gündeme geldi.
Tam da bu dönemde, 2014 yılında hazırlanan Ülkesel Fizik Planı yeniden gündeme geldi.
Dönemin Şehir Planlama Dairesi Müdürü Ertan Öztek ve Müdür Muavini, Proje Yöneticisi Layık Topcan Mesutoğlu tarafından açıklanan plan, AB Destek Ofisi’nin katkısıyla mimar, mühendis, şehir plancısı ve teknisyenlerden oluşan uzman bir ekip tarafından hazırlanmıştı
Bin sayfalık plan: Anayasa niteliğinde
Planın ayrıntılarıyla ilgili 2014 yılında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklama yapılmış, sadece özetinin 100 sayfa olduğu toplamda bin sayfanın üzerinde olan planın, ülkede var olan potansiyele karşın dengesiz dağılım ve çarpıklığı doğrular nitelikte olduğu belirtilmişti.
Proje Yöneticisi Topcan, inşaattan tarıma, eğitimden tarihi eserlere, turizmden elektrik ve suya kadar tüm sektörleri kapsayan planın, Anayasa niteliğinde olduğunu söylemiş; uygulama için plan, program, yasa ve tüzük gerektiğini belirtmişti
Planda fay hatları da net şekilde gösterilmişti
Planın “Risk yönetimi ve kirlilik önleme” bölümünde de; potansiyel zemin, riski, yatağı ve göçme riski taşıyan alanların, fay zonunun ve deprem açısından riski olduğu için önlem alınacak yerlerin net olarak belirtildiği de görülüyor
Planın özet raporundaki “Görüş ve Öneriler” bölümünde; “Depreme kaynaklı tehlikelerin önlenmesi ve risklerin azaltılması için olası tehlike ve risklerin belirlenmesi, yapı denetimi yapılması için yasal düzenleme yapılması” gibi ifadeler yer alıyor.
Bakanlar Kurulu’ndan geçti mi?
Plan 2 Temmuz 2015 tarihinde Resmi Gazete’de bazı yerlerinde değişiklik yapılması yönünde yayınlanan plana göre ülkede deprem riskinin nerelerde olduğu, hangi bölgelerde zeminin ne durumda olduğu ve neler yapılması gerektiği resmi olarak biliniyor.
Ancak sonrasında yasa ve tüzük yapıldığına ya da uygulamalara dair herhangi bir bilgiye ulaşamıyoruz.
İlgili Resmi Gazete’ye BURADAN ulaşabilirsiniz
“Kayda değer yapılaşma yok”
Planın özetinde; araştırmadaki önemli veriler de şu şekilde belirtilmişti;
Kıbrıs’ın kuzeyinin toplam alanı kapalı Maraş dahil 3242 km2. Yapılaşmış alan ise sadece 150 km2.
Ülkenin sadece yüzde 5’i yapılaşmış durumda. Ancak bu potansiyele rağmen, denge yok. Çarpıklık bölgesel verilerde ortaya çıkıyor.
Örneğin; yapılaşmış alanın yüzde 65’i 3 büyük kent olan Lefkoşa, Mağusa ve Girne’de. Sadece Lefkoşa ve Girne’nin payına düşen de yüzde 45. Sadece Girne’nin payına düşen ise yüzde 22. Güzelyurt ise nüfusta olduğu gibi yapılaşmada da kan kaybediyor. 2006’da 88 gibi düşük orandaki yoğunluk, 2011’de daha da azalarak 78 olarak kayıtlara geçmiş. Kayda değer yapılaşma yok.
Nüfus yoğunluğu iki kentte
Girne’de 2006’da metrekareye düşen nüfus yoğunluğu oranı 182 iken, 2011’de 251 olmuş durumda. Aynı rakamlar Mağusa için 217-248, Lefkoşa’da 232-244.
Verilere göre; 1978-1996 arası ülkede nüfus artış hızı yüzde 1.40, 1996-2006 arası yüzde 3.8, 2006-2011 arası ise yüzde 2.18.
2006-2011 arasında çeşitli nedenlerle ortalama artış hızı yüzde 2.8 oranında düştü. Ancak Lefkoşa ve Girne’nin nüfus artış hızı, ülke ortalamasının üstünde.
Nüfus artışında KKTC ortalaması yüzde 2-3 olmasına karşın bu oran Girne’de 4.7, Alsancak’ta 4.5, Çatalköy’de ise 6’nın üzerinde. Yani yüz kişiye her yıl 6 kişi daha ekleniyor. Mağusa yüzde 2.55 ile KKTC ortalamasına yakın, İskele 2.28 ile ortalamanın altında. Güzelyurt ise eksi 0.5 nüfus artışı gösteriyor.
Toplam nüfusun yüzde 29’u Alayköy’den Haspolat’a kadar Lefkoşa bölgesinde. Genel verilere bakıldığında nüfusun yüzde 69’u kentlerde, yüzde 31’i kırsal kesimde. 3 büyük kentteki yoğunlaşma ise, yüzde 54.İlçe nüfuslarının da büyük bölümü kent merkezlerinde. Mesela Lefkoşa nüfusunun yüzde 85’den fazlası kentsel nüfus. Bu durum tarıma dayalı Güzelyurt için de geçerli. Bu ilçede de yüzde 65’le yoğunlaşma kent merkezinde.
Devam ederse ne olur?
Yapılaşmadan tarıma, eğitimden elektriğe, su kaynaklarından tarım ve orman alanlarına tüm sektörlere dair veri, analiz, istatistik ve haritalara kıyaslamalı olarak yer verilen planda, bugünün saptaması yapılırken, önlem alınmadan devam halinde varılacak durumla ilgili öngörülere ve planlamayla varılacak duruma ilişkin kıyaslamalı analizlere yer veriliyor.
Lefkoşa İmar Yasası ve Girne merkez, Karpaz, Tatlısu, Kormacit dahil emirnamelerle parçacı yaklaşımla planlama yapılmaya çalışıldığını, bunların tam olarak uygulandığı varsayılarak ülkenin sadece yüzde 40’ının kontrol altında olduğunu anlatan uzmanlar, ülkenin geri kalan yüzde 60’ında kontrol olmadığına dikkat çektiler.
1990 ve 1999’da iki kez çalışması yapılan Fizik Plan’ın ilk kez yaşam bulmaya bu kadar yakın olduğunu anlattılar. 20 yıllık vizyon, 10 yıllık hedeflerle hazırlanan planın, değişebilir bir yapıda hazırlandığına da vurgu yaptılar.
Planın 114 sayfalık özetine BURADAN ulaşabilirsiniz
Planın karar haritalarına BURADAN ulaşabilirsiniz
Planın eklerine BURADAN ulaşabilirsiniz
Planın tamamına BURADAN ulaşabilirsiniz